Herrmann, Sofya'daki Balkan Otel'de düzenlenen "Tuna Bölgesinde Terörle Mücadele" konferansında, Almanya'nın Bulgaristan ve Makedonya'yı "sığınmacıların bekleme odasına" dönüştürmek istemediğini belirtti.
Sığınmacıların hedeflerinin Almanya'ya ulaşmak olduğunu, Almanya'nın ise sığınmacı akımını kesin ve kalıcı olarak azaltmak istediğini vurgulayan Herrmann, "Almanya, bir milyon sığınmacı daha kabul edemez. Amacımız, sığınmacı akımının Türkiye topraklarında kalması. Akımın kesilmesi ve onların Türkiye topraklarında kalmasıdır" diye konuştu.
Herrmann, Yunanistan'ın özelikle deniz sınırlarının korumasındaki çalışmalarını eleştirerek, "Yunanistan sınırlarını etkin koruması konusunda başarısız kalırsa bu ülkenin Schengen'den çıkması gerekebilir" değerlendirmesinde bulundu.
Bosna Hersek Güvenlik Bakanı Dragan Mektiç de DAEŞ'e katılan Avrupalıların, Türkiye üzerinden Suriye'ye gittikleri, dönüşlerinde de yine Türkiye üzerinden geldiklerini anlattı.
İstanbul Havaalanı'nın bu kişilerin önemli bir transfer noktası olmasından dolayı Türkiye makamları ile bilgi paylaşımının kilit rol oynadığını ifade eden Mektiç, 90'lı yıllardan sonra Balkanlar'da yüklü miktarda silah kaldığını ve bu silahların teröristlerin eline geçmesinin engellenmesi gerektiğini kaydetti.
Bulgaristan İçişleri Bakanı Rumyana Bıçvarova ise "Radikal görüşlü kişiler artık Avrupa'ya ulaşmış bulunuyor ve bizim çok acil önlem almamız gerekiyor" dedi.
Bıçvarova, bölgede örgütlü suçlar ve kaçakçılıkla mücadele alanında Bulgaristan, Yunanistan ve Türkiye arasında üçlü koordinasyon merkezin oluşturulması için anlaşma imzalandığını anımsatarak, anlaşmanın TBMM ve Yunanistan Parlamentosu tarafından onaylanmasının beklendiğini bildirdi.
