Koltuk altından ses tellerine zarar vermeden tiroid ameliyatı

Zehirli nodüler guatr hastası 50 yaşındaki kadın, koltuk altından ses tellerine zarar vermeyen yöntem kullanılarak tiroid ameliyatı oldu.

Tiroid toplumda en sık görülen hastalıklar arasında yer alıyor. Halk arasında zehirli guatr olarak bilinen toksik guatrda da bazı durumlarda ameliyat gerekebiliyor. 50 yaşındaki ev kadını Ayşe Alkan'a da zehirli nodüler guatr tanısı konuldu. Alkan'ın aynı zamanda guatrında nodül de bulunuyordu. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özer Makay, ellerde titreme, kilo kaybı, çarpıntı, sinirlilik, terleme, kalpte ritim bozukluğu şikayeti olan Ayşe Alkan'ın yapılan tetkiklerinde tiroid hormon değerlerinin normalden yüksek saptandığını kaydederek, 'Gerekli ilaç tedavisi başlanarak görüntüleme tetkikleri yapıldı. Yapılan görüntüleme yöntemlerinde Ayşe Alkan'da tiroid bezinin sol tarafını tamamen dolduran ve aşırı hormon salınımı gerçekleştiren 4 santimetre çapında bir nodül tespit edildi. Hipertiroidi dediğimiz tiroid bezine bağlı fazla hormon salınımının birkaç sebebi bulunmaktadır. Toksik nodüler guatr da bu sebeplerden birisidir. Bu hastalıkta tiroid bezindeki nodül bağımsız bir şekilde normalden çok daha fazla tiroid hormonu üreterek vücuda salgılamaktadır. Bu hastalara ilk olarak uygun ilaç tedavisi başlanmalı ve hormon düzeyi normal hale getirilmelidir. Toksik nodüler guatr zemininde kanser gelişme ihtimali çok düşüktür ve tiroid bezinin iyi huylu hastalıklarındandır" dedi.

"Tiroid ameliyatında sinir monitörizasyonu ses tellerini koruyor"

Doç. Dr. Makay, toksik guatr varlığında uygulanacak belli başlı tedavi yöntemlerinden birinin ameliyat olduğunu kaydederek, "Tiroid bezi ameliyatı öncesi bilgilendirme için konuştuğumuz hastalar bize sıklıkla iki soru yöneltmekte. Bunlardan ilki 'Ses tellerim zarar görüp sesim kısalacak mı?' Bir diğeri ise 'Ameliyata bağlı boynumda yara izi kalacak mı?' Tiroid bezi hastalıklarının cerrahi tedavisinde ses tellerini uyaran sinir risk altındadır. Ameliyat sırasında bu sinirin olumsuz etkilenmesi ses kalitesinde bozukluğa ve hatta ses kısıklığına ve yutma problemlerine neden olabilmektedir. Tiroid ameliyatları sırasında kullanılan sinir monitörü, ses tellerini uyaran ve ameliyat esnasında sesli ve görüntülü olacak şekilde bize uyarı veren bir sistemdir. Sinir monitorizasyon sistemi sinirin hem bulunmasında hem de korunmasında katkıda bulunabilmektedir. Ayrıca bu sistem ile ameliyat bitiminde ses tellerini uyaran sinirin korunduğu da teyit edilmektedir" diye konuştu.

Ege Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalından Op. Dr. Murat Özdemir ise, hastanın ameliyatının hem ses telleri korunarak hem de koltuk altından kapalı yöntemle yapılan ilk ameliyat olduğunu ifade ederek, "Tiroid hastalıklarının görülme sıklığı tüm dünyada kadınlarda daha fazladır. Özellikle kadın hastalarımız tarafından ameliyat sonrası boyunda yara izi kalıp kalmayacağı sorusu bize sıklıkla yöneltilmektedir. Klasik tiroid ameliyatları sonrası boyunda yara izi kalmaktadır. Endoskopik (kapalı) tiroidektomi yöntemi ile tiroid ameliyatı boyundan herhangi bir kesi yapmadan gerçekleştirilebilmektedir. Bu yöntemde her iki koltuk altı ve meme başı kenarında 5 mm'lik kesiler yapılarak endoskopik aletler yardımı ile ameliyat yapılmaktadır. Böylece özellikle kadın hastalar için önemli olan kozmetik açıdan iyi sonuç vermektedir. Bunun yanısıra endoskopik yöntemde kullanılan kamera yardımı ile anatomik yapılar çok daha büyük görülmekte ve ses tellerine giden sinir ve paratiroid bezleri gibi ameliyat sırasında korunması gereken yapıların tanımlanması kolaylaşabilmektedir" şeklinde konuştu.

Sinir monitörü kullanımı ile beraber endoskopik tiroidektomi ameliyatının Türkiye'de ilk kez kullanıldığını belirten Doç. Dr. Özer Makay ve Op. Dr. Murat Özdemir, "Hastamız Ayşe Alkan'a sinir monitorü kullanarak endoskopik tiroidektomi ameliyatı yaptık. Hastamızın boynunda hiç kesi yapmadan küçük delikler aracılığıyla ameliyatı gerçekleştirdik. Sinir monitörü kullanarak hem ses tellerine giden siniri tanımladık, hem de ameliyat sonrası siniri koruduğumuzu teyit etmiş olduk. Prof. Dr. Mahir Akyıldız ve Prof. Dr. Gökhan İçöz önderliğinde endokrin cerrahisi ekibimizin gayretiyle başarıyla sonuçlanan bu ameliyat bir ilk" dedi.