Fatih Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ali Murat Yel, okullarda din dersinin verilip verilmemesi tartışmalarına tepki göstererek “Eğer tartışılması gereken bir şey varsa din dersi değil cinsel eğitim dersidir” dedi.
Moral Dünyası dergisinin “Çocuk ve Mahremiyet Eğitimi” kapak konulu Ekim ayı sayısında cinsel eğitim üzerine bir röportajı yayınlanan Doç. Dr. Ali Murat Yel, okullarda cinsel eğitim dersi verilmesinin adeta bir cinayet olduğunu belirtti. Doç. Dr. Yel, din dersinin verilip verilemeyeceğinin tartışıldığı bir ülkede asıl tartışılması gerekenin cinsel eğitim dersi olduğunu söyledi.
Dergideki röportajında cinsel eğitimin, Batı’da kiliseye bir tepki sonucu ortaya çıkan cinsel özgürlük sonrası yaşanan istenmeyen hamilelikler ve cinsel hastalıklara karşı bir tedbir olarak ortaya çıktığını belirten Doç. Dr. Yel, “Oysa Doğu kültürlerinde böyle bir mesele yoktur. Yani bizim ülkemizde Batı’daki manada bir cinsel özgürlük olmadığı için Batı’nın cinsel sapmalarına bir çare olarak ürettiği cinsel eğitim dersi de bize çok yabancı bir eğitimdir.”
“CİNSEL EĞİTİM MAHREM BİR MESELE HERKES YAŞI GELDİĞİNDE ÖĞRENMELİ”
Doç. Dr. Yel, bu konuda Doğu ve Batı kültürleri arasındaki farkı şöyle izah ediyor: “Doğu’da evlenmeden önce cinsellik yasak olduğu için bu bilgiler gelin ve damada yol gösterici birtakım insanlar tarafından verilir. Mahrem bir mesele olduğu için konuyla ilgili kitaplarımız bile çok yoktur. Herkesin eline düşecek, herkesin bilmesi gereken bir konu da değil zaten. Yaşı gelince, evlendiği zaman uygun bir ortamda ona yapması gerekenler büyükleri tarafından anlatılır. Bunun her yerde konuşulması, hele okulda seyredilmesi, bir eğitiminin olması düşünülemez. Ama Batı’da öyle değil. Batı’da çocuğa küçük yaştan itibaren sürekli cinsellik empoze ediliyor. Sürekli bombardıman var. Televizyonda sürekli cinsel içerikli filmler yayınlanıyor. Bunu seyreden 4-5 yaşındaki çocuk, büyüyünceye kadar defalarca o filmleri görüyor, o sahneleri görüyor ve bu artık onun için normal hale geliyor. Normal hale gelmesi de ister istemez istenmeyen cinsel ilişkileri de beraberinde getiriyor. İstenmeyen çocukları beraberinde getiriyor. Batı’daki cinsel eğitim dersi, bunu kontrol etme çabasıdır. Batı’dan devşirme bir ders olduğu için bizde de yapılmaya çalışılan şey bu. Oysa bu bizde bir ihtiyaç değil ki. Siz bir topluluğa sürekli olarak cinsellikle ilgili bir bombardıman tabi tutarsanız standartlar da düşer. Tam tersi olması lazım bizde. Cinsellik eğitimi bile olsa adı, insanların nasıl iffetlerini, namuslarını koruması gerektiği konularına girilmesi lazım.”
“CİNSEL EĞİTİM TOPLU HALDE OLMAZ”
Okullarda, bir sınıfta farklı aile yapılarından gelmiş çocuklara cinsel eğitim dersi verilmesini eleştiren Doç. Dr. Yel, şunları söyledi: “Bir kere böyle bir eğitim toplu bir biçimde olmaz. Aslında normalde bizim kültürümüzde öteden beri yaptığımız gibi ailede birebir bu konuyla ilgili temel bilgilerin verilmesi ve daha da önemlisi de bu haram dediğimiz şeylerden kaçınılmasının öğretilmesi lazım. Sınıfta tahtaya insan şekilleri çizip insanların cinsel bölgeleri şuralardır, bunlarda şu özellikler vardır demek bizim kültürümüze çok yabancı şeyler. Bize uygun olmayan bir eğitim bu. Eminim sınıfta öğrenciler arasında gülüşmeler, kıkırdanmalar, utanmalar, utananlarla dalga geçmeler filan oluyordur. İşin daha vahim tarafı şu: Anne-baba evde çocuğuna bin bir zahmetle mahremiyet eğitimi vermiş, helal-haramı öğretmiş. Daha küçük yaşlardan itibaren anne-baba çocuğunu haramdan korumak için elinden geleni yapmış. Ondan sonra bu çocuk gidiyor bir sınıfta 50 kişiyle birlikte tanımadığı birisinden cinsel eğitim dersi alıyor. Anne-babanın o güne kadar çekmiş olduğu bütün zahmetleri bir anda yıkacak bir eğitimle karşı karşıya kalıyor çocuk.”
Kaynak: Yeni Akit