Devleti 'toplu mezar' gerçeğiyle yüzleşmeye çağıran MAZLUMDER Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal, "Türkiye’nin yoğun gündemi içerisinde her gündeme getirilmeye çalışıldığında görmezden gelinen, ancak artık sivil toplum örgütleri, basın ve konuya duyarlı çevrelerin ısrarlı çabaları ile varlığı sürekli hatırlatılan toplu mezarların ortaya serdiği hukuksuzluk görmezden gelinemeyecek kadar açıktır. Araştırmalar yapıldıkça vahşetin boyutları netleşmekte ve tahmin edilenden daha büyük bir insanlık dışı uygulama ile karşı karşıya olduğumuz görülmektedir" dedi.
Ünsan açıklamasında şu görüşleri dile getirdi: "Siirt ili Newala Qesaba bölgesi ve diğer bölge illerinde ortaya çıkan ve çıkarılmayı bekleyen toplu mezarlar artık devletin de gözünü kapatamayacağı bir gerçek olarak karşısında durmaktadır. Bu konuyu ortaya çıkarmak için bu hususlarda bilgisi ve görgüsü olanlar cesaretlendirilmeli, sorumluların belirlenmesi ve cezalandırılması konusunda daha cesaretli adımlar atılmalıdır. Delilerin kaybolması ve karartılması engellenmeli, yargı mekanizması olması gerektiği şekilde ve hızda işletilmelidir.
Toplu mezarlar açıkça insanlığa karşı suçtur. Bu gerçeğin halen vicdanları teskin edecek şekilde araştırılmaması bir yana kazıların insanın ölüsüne bile değer verilmeden yapılıyor olması, kepçelerin tekerleri altında kemiklerin kırılıyor ve birbirine karışıyor olması ayrıca kabul edilemez bir durumdur.
Barış ve huzura kavuşulması ve adaletin gerçekleşmesi için toplumu insanlık ve hukuk dışı “toplu mezarlara” layık gören zihniyetle ve devlet gerçeği ile yüzleşmek gerekmektedir
MAZLUMDER Genel Başkanı Ünsal "Türkiye ve dünya kamuoyu maalesef yapılan vahşetin yeterince farkında değildir. Tüm toplumu bu konuda daha duyarlı olmaya davet ediyoruz. Farkındalık ve duyarlılık oluşturmak için bu konuda yapılacak çalışmaları, kampanyaları ve talepleri desteklemeye devam edeceğiz" dedi ve taleplerini sıraladı:
1-Gerçekleri Araştırma ve Adalet Komisyonu oluşturulmalıdır.
2-DNA bankası kurulmalıdır.
3-Toplu mezar iddiasında bulunulan yerler, açılıncaya kadar korunmaya alınmalı, tahrip edilmeleri engellenmelidir.
4-Mezar açma işlemleri arkeolojik teknikler kullanılarak özenle yapılmalı, biyolojik delillerin toplanması ve değerlendirilmesi için adli tıp uzmanları görevlendirilmelidir.
5-Mezar açma işlemlerinde Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kabul edilmiş olan Minnesota Otopsi Protokolü’nün öngördüğü kurallar uygulanmalıdır.
6-Açılan toplu mezarlardan çıkan cesetler sadece kimliklendirme için değil insan hakları ihlalleri açısından da değerlendirilmelidir.
7- Sorumlular araştırılmalı ve haklarında etkin soruşturma yapılmalıdır.
8- Bulunan kemiklerin ailelerine verilme işlemlerinde kolaylık sağlanmalı ve ailenin açıkça yas tutma hakkı engellenmemelidir.
9- Devlet ailelerden ve toplumdan toplu mezarlar için özür dilemelidir.