Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eski danışmanı AK Parti milletvekili Yalçın Akdoğan, Hatip Dicle’nin milletvekiliğinin düşürülmesi ve KCK’lıların tahliye edilmemesi nedeniyle Meclis’i boykot eden BDP’yi eleştirdi.
BDP Grup Başkanı Selahattin Demirtaş’ın “Bizi dışladılar” açıklamasına da yanıt veren Akdoğan, yemin krizinde kimsenin dışarıda bırakılmadığını söyledi.
Yalçın Akdoğan, BDP’nin Öcalan’ın üzerinden siyaset yapmaktan vazgeçerek “sahici bir aktör” olarak öne çıkmasını istedi.
Taraf gazetesine konuşan Yalçın Akdoğan, şu ifadeleri kullandı:
“Ben başından beri BDP’nin dışlanmaması gerektiğini, Türk siyaseti açısından önemli bir aktör olduğunu defalarca yazdım. Ben yine defalarca ‘BDP sahici bir siyasi aktör haline gelmeli, kendisi kendisine inanmazsa ve kendisini gerçek bir siyasi aktör gibi görmezse başkaları hiç görmez’ diye defalarca yazdım. BDP hep kötü polis oluyor, sürekli krizi tırmandıran, sert beyanatlar veren. İmralı ise farklı beyanatlar vererek durumu toparlamaya çalışıyor. BDP’nin kendisini gerçek bir aktör haline getirmesi gerekiyor.
Kürt meselesinin tarihinde atılmış çok önemli adımları biz sın dönemlerde attık. BDP bu süreçlerin hiçbirisine destek vermedi ya küçümseyen bir tavır içerisine girdi veya ‘bizim mücadelemizin neticesidir’ diye yine kendisine pay çıkartmaya çalıştı. Süreçleri sabote etmesine, germesine rağmen biz tek taraflı da olsa süreci devam ettirdik, BDP’yi sistemin içinde tutmaya çalıştık.
BDP, dayatma üslubunu, terörden medet uman, sıkıştığı zaman ‘yeri göğü yıkarım’ mesajları veren yaklaşımını bırakması gerekir. BDP’li milletvekilleri yemin ederek, yeni Anayasa çalışmalarına katılmalıdır.
Öcalan bir sürü şey sıralıyor. Kendisi de sonra farkediyor bunların olmayacağını veya belirli bir süre olamayacağını, ‘Bunlar zaten hemen olacak işler değil’ diyor ama kendine göre denge ifadeleri koymuş. BDP’nin Öcalan üzerinden siyaset yapması doğru değil. Sen (BDP) sahici bir aktör olarak çıkarsın, ön alırsın, adım atarsın. Sürekli uzaktan kumandayla, talimatla hareket etmek veya sürekli kendini atıp ondan sonra ‘birisi gelsin çıkarsın’ demek doğru değil.”