Dolar

32,5860

Euro

35,0210

Altın

2.457,15

Bist

9.772,87

İçişleri Bakanı Ala AA Editör Masası'nda

İçişleri Bakanı Ala AA Editör Masası'nda

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-04-24 10:42:47

İçişleri Bakanı Ala AA Editör Masası'nda
İçişleri Bakanı Efkan Ala, bazı sendikaların Taksim'de anma ve kutlama yapılması talebiyle ilgili, "Taksim miting alanı değildir. İstese de kamu otoritesi 'İzin veriyorum, vermiyorum' diye bir cümle kuramaz çünkü orası bir miting alanı değil" dedi.

Ala, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin editörlerin sorularını yanıtladı. "1 Mayıs İşçi Bayramı öncesi Taksim Meydanı'nda ısrar edilmesini nasıl karşılıyorsunuz? Başbakan Erdoğan ve sizler bu konuda net tavrınızı ortaya koydunuz, orayı açmayacaksınız. Sendikalar bu konuda ısrar ediyor. Bu konuda son durum, geldiğimiz nokta nedir?" sorusu üzerine Bakan Ala, sendikalıların yaklaşık yüzde 80'inin üyesi olduğu büyük sendikaların Taksim'de kutlama yapma konusunda ısrarı bulunmadığını, Hak-İş'in Kayseri'de, Türk-İş'in Kadıköy'de ve Memur-Sen'in de Diyarbakır'da belirlenmiş meydanlarda kutlama yapacağını söyledi.

DİSK ve diğer birkaç sivil toplum örgütünün de Taksim'de kutlama yapmak istediğini aktaran Ala, "Biz de onlara İstanbul'un göbeğinde, daha önceden belirlenmiş, bütün güvenlik, sağlık ve sosyal ihtiyaçlarının giderilebileceği, beklenmedik durumlarda sağlık hizmetlerinin verilebileceği, İstanbul'da bu iş için yeni yapılmış Yenikapı Meydanı'nı verdik" dedi.

Buranın toplantı ve gösteri alanı olduğunu aktaran Ala, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla, talep edilmesi durumunda kamu araçlarının bu alana ücretsiz hizmet sunabileceğini, bu konuda iyileştirme ve şık bir hizmet sunmanın söz konusu olduğunu aktardı.

AK Parti hükümetine 1 Mayıs konusunda söylenecek hiçbir söz bulunmadığını ifade eden Ala, "1 Mayıs'ı emek bayramı yapan bu hükümettir, AK Parti hükümetleridir" dedi.

1977'den beri ilk defa 1 Mayıs'a normal bakan ve kutlamaya izin verenin de AK Parti hükümeti olduğunu dile getiren Bakan Ala, şöyle devam etti:

"Orada da zaten bir takım sorunlar oldu, bir araya geldiler, verdikleri sözleri tutmadılar. Memur-Sen Genel Sekreterinin kolu kırıldı. Türk-İş Başkanı konuşacaktı, konuşturulmadı. Ama hiç onlara girmiyorum, onları bir kena bırakalım. Neden 'izin' diyorum, çünkü orası bir gösteri alanı değil. Bunun nasıl yapılacağı bizim yasalarımızda belli. Yenikapı toplantı ve miting alanı olarak belirlendi. Çok güzel bir yer. Kutlamak isterlerse, orası onlara ait, onlara tahsis edilmiştir. Gelir kutlarlar. Biz de her türlü hizmeti sunarız.

Burada anlaşılmaz olan şey, kamu açısından, kamu hizmeti sunma bakımından çok sıkıntılı bir yer olduğu artık birkaç tecrübeyle sabit olan ve oradaki vatandaşlarımızı, esnafımızı değil, 15 milyon İstanbulluyu çalışamaz hale getiren Taksim'de ısrar edilmesidir. Israra lüzum yok. Çünkü Yenikapı'da izne gerek yok. Yenikapı'da belli bir süre öncesinden bildirim yapılır. Biz orada gösteri, toplantı yapacağız, tamam. Biz de oranın güvenliğini alırız. İzin verip vermeme yetkimiz de yok, orada gelir yaparlar. Ama Taksim bir toplantı, miting alanı değildir. O bakımdan burada tartışılacak bir durum da yoktur. Kaldı ki siz Taksim'de, miting alanı olarak belirlenmemiş yerde yapacağım dediğinizde başka sendikalar da 'ben de yapacağım' diyeceklerdir. Ne yapacağız, nasıl bir yöntem izlenecek? Bu şık değil."

-"Yenikapı'ya davet ediyoruz"

AK Parti hükümetinin 1 Mayıs'ı emekçilerin, işçilerin bayramı olarak ilan etmiş bir hükümet olduğunu ve 1 Mayıs'ın en güzel şekilde kutlanması için her türlü kamu hizmetini sunmaya hazır olduklarını bildiren Ala, Kayseri, Diyarbakır ve Kadıköy'de kutlama yapacaklara olduğu gibi Yenikapı'da kutlama yapılırsa burada da en güzel hizmeti vereceklerini söyledi.

Ala, "Yenikapı'ya davet ediyoruz. Gelsinler ve orada mitingini, kutlamasını yapsın. Biz de bize düşen görevleri yapalım" dedi.

Siyasi parti, sendika ve işçilerin "Ben şurada yaparım, burada yaparım" diye bir konuyu dayatmasının anlamlı olmadığını belirten Ala, şunları söyledi:

"Biz başka bir şeyi daha değiştirdik. Hemen seçim öncesinde demokratikleşme paketinde dedik ki 'bundan sonra böyle miting alanları belirlenirken ilgili sendika ve sivil toplum örgütlerinin de görüşleri alınarak belirlenecek.' Şimdi yeniden belirlenirken öyle görüşleri varsa, şurası da olsun, burası da olsun diye o görüşleri de resmi olarak alınacak. Alındığı zaman söylerler. Ama demokrasi fikirlerin açıkça özgürce dile getirildiği bir rejimdir. Demokrasi fikirlerin, düşüncelerin dayatıldığı, diğer fikir ve düşünceleri ezip geçtiği, diğer insanlara nefes alamaz bir atmosfer oluşturulduğu bir rejim değildir. Bunu devletin yapmaması gerekir, doğru ama diğer organizasyonların da yapmaması gerekir. Hele sivil toplum örgütlerinin hele sendikaların. Hak ve özgürlükten yana olanların başkalarının hak ve özgürlüğüne saygı duymaması, büyük bir kısırdöngüdür, büyük bir çıkmazdır. Bu kabul edilebilir bir durum değildir. Bizi eleştirebilirler, bize şunu diyebilirler, 'şu alanı da açın, bu alanı da açın.' Açılmazsa Yenikapı'da miting yaptıklarında bizi eleştirebilirler. Bu onların doğal hakkıdır. Ama polisi, devleti yok sayıp, 'ben orada yapacağım' demek, millete haksızlıktır, millete karşı bir girişimdir. Neden? Devlet kim? Devlet millet iradesidir. Devlet 76 milyonun kendisidir. İstanbul'da devlet 15 milyon İstanbulludur. Siz sadece kendi arzu ve istekleriniz için 15 milyonluk İstanbullunun günlük yaşamını felce uğratacaksınız. Bu olmaz. Bu doğru değil."

-"Yapanlara zarar verir"

Büyük sendikaların hiçbir sorun çıkmadan Kadıköy, Kayseri ve Diyarbakır'da miting yapacakları yerleri belirlediğini ifade eden Ala, "Biz onları yönlendirmiş değiliz. Kendileri oralarda daha iyi yapacaklarını gördü ve oraları talep ettiler" dedi. Diğer sendikaya da Yenikapı'yı gösterdiklerini aktaran Ala, "Buyursunlar gelsinler. Biz de onlara gerekli hizmetleri sunalım" diye konuştu.

Twitter'de bu konuya ilişkin çağrılara da değinen Bakan Ala, şöyle devam etti:

"Bu milletle didişmektir. Millete karşı, milletin zarar göreceği şeyleri yapmak, onu yapanlara zarar verir. Buradan zararlı çıkacak olan kimseler bu tür faaliyet içinde olanlardır. Bunlar son derece yanlış ve yanlışı kanıtlanmış hareketlerdir. Yani Gezi olaylarında Türkiye'nin, milletin zararlarını, insanlara hiçbir katkı sağlamadığını artık teorik olarak insanlar öğrenemese de pratik olarak da mı öğrenemediler. Bu kadar tecrübe, bu kadar maliyetten sonra da öğrenilememişse artık o zaman kanunlar, kurallar ne diyorsa o yapılır. Onun dışında yapılacak bir şey yok. Bunlar son derece yanlış, provakatif söylemlerdir."

"Taksim'in kendileri için kutsal olduğunu ifade ediyorlar. Siz katılıyor musunuz öyle bir şeye?" sorusu üzerine Ala, işçi hareketinin, emeğin, 'şu yer kutsal, bu yer kutsal' diye bir söz söylemesinin bile garip olacağını ifade etti. Ala, "Ne demek kutsal? Bir hatırası var denebilirdi. Zaten o hatırayla mütenasip, o duyguyu anlar biçimde daha önce oralarda izin verildi. Bu hükümet döneminde verildi" dedi.

"Bu sefer de orada duyguları ifade etmek için sadece yönetim kuruluna gelin çelenklerinizi koyun ama gidin mitingi de Yenikapı'da yapın" dediklerini aktaran Ala, bundan daha iyisinin olamayacağını bildirdi. Efkan Ala, "Biz Taksim'de o duyguları halen taşıyanlar için dedik ki tamam bunu da anlamaya çalışıyoruz, anlıyoruz. Gelin o zaman çelenklerinizi koyun. Yani devlet bakımından her türlü iyi niyet gösterilmiştir, her türlü imkan ortaya koymuştur" dedi.

Ala, "Biz 1 Mayıs kutlamalarına izne bile gerek duymadan Yenikapı'da... Eğer izin deniliyorsa Yenikapı onlar için izinlidir. Bu türlü anlaşılıyorsa. Yenikapı'ya gelip, Yenikapı Meydanı'nda ki İstanbul'un göbeğidir, merkezi yer diyorsanız en merkezi yerdir, orada yapabilirler. O artık bizim bakımımızdan izin verip vermeme konusu değildir. Taksim miting alanı değildir. Kamu otoritesi istese de 'izin veriyorum, vermiyorum' diye bir cümle kuramaz çünkü orası miting alanı değil. Olmayan şeyi isteyip sonra da bize izin vermediler... Ben de şunu söylerim o zaman, Yenikapı miting alanı ama DİSK ve beraber hareket eden sendikalar 1 Mayıs'ı kutlamak istemiyor. Öyle mi? Miting alanı orada, kutlamak istiyorsanız buyurun. Burada kutlamak istemeyenlerden söz edilebilir, bir şenlik havasında kutlamak istemeyenlerden söz edilebilir, olay çıkarmak isteyenlerden söz edilebilir, millete ve milletin malına, mülküne zarar vermek isteyenlerden söz edilebilir ama izin vermeyen bir kamu otoritesinden söz edilemez, orası hazırdır. Yenikapı miting alanıdır ve hazırdır."

-"İktidar hiç Taksim'de miting yaptı mı?"

"Hükümetinize Avrupa üzerinden bazı eleştiriler yöneltiliyor. AİHM ve Avrupa'daki gösteri özgürlüğünün Türkiye'de olmadığı yönünde eleştiriler var" değerlendirmesi üzerine Ala, bu konuyu en iyi bilenlerden biri olduğunu belirterek, "Orada yalan yanlış iki-üç kişiyle konuşup, Avrupa o değildir. Bir-iki yerde bir şeyler yazdırıp yanlış enformasyonla bunu burada, biz onları biliyoruz. Avrupa'da da aynı şekilde belirli alanlar vardır, güvenlikler sağlanır ve orada insanlar toplantılarını mitinglerini yaparlar. Türkiye de aynı sistemi uygulamaktadır" dedi.

Avrupa ülkelerinde de belirlenmiş alanlar ve güzergahlar bulunduğunu aktaran Ala, şöyle devam etti:

"Belli yerlerden geçerler ve o yerler tespit edilmiş. Türkiye'ye eskiden çok eleştiri alırdı. Kasıtlı olarak şehir dışındaki yerler gösterilirdi. Şimdi öyle değil. Ankara'da Tandoğan'dır. Tandoğan Ankara'nın merkezidir. İstanbul'da kimse diyebilir mi Yenikapı'ya denizden ulaşımı var, trenle ulaşımı var. İnsan getirmek istiyorsanız vatandaşlar oraya rahat şekilde ulaşabilirler. Son derece şık alanları devlet kendi eliyle yapmıştır. Maltepe'de yaptı, Kazlıçeşme'de. Bakın iktidar partisi güç elinde değil mi? Taksim'de hiçbir miting yaptı mı? Böyle bir şey var mı? Kazlıçeşme'de yapıyor. Buyurun Kazlıçeşme'yi istiyorsanız sizin. İktidar partisi de orada yapıyor. İktidar gücü de burada yapıyor. Buyurun orada yapın ve size her türlü imkanı sunalım. Burada söylenmeyen ama acaba biz daha önceki yöntemleri kullanarak Türkiye'ye zarar verebilir miyiz, Türkiye'nin imajına zarar verebilir miyiz çabası içindeyseler bundan vazgeçsinler. Bu doğru bir tutum değildir. Bu kimseye birşey kazandırmaz, millete, devlete ve kendilerine zarar verir. Bu doğru bir tutum değil. Biz devlet olarak kural neyse uygularız. Kuralı uygulamak içinde buradayız. Ama arzu ediyoruz ki vatandaşlarımız hiçbir şekilde zarar görmesin, sıkıntı çekmesin. En iyi şekilde bayram olarak kutlansın. Eğer bayram olarak kutlandığında, şenlik şeklinde kutlandığında yeterli biçimde kamuoyunda dikkat çekilemeyeceği kaygısıyla bunlar yapılıyorsa o zaman doğru iş yaparak kamuoyunda yer alma becerisini göstersinler. Yaratıcı şeyler ortaya koysunlar ki onlar konuşulsun. Sürekli sıkıntı çıkararak, zarar vererek kamuoyunda konuşuluyor olmak yanlış değil mi?"

Haber Ara