Dolar

32,3908

Euro

35,0669

Altın

2.326,30

Bist

9.079,97

Kral Abdullah'ın Sisi'si Libya’da işbaşında

Mısır’daki darbenin arkasındaki güç Birleşik Arap Emirlikleri, Libya’da daha fazla kan aksın diye karşı devrimcilere uçaklar dolusu silah yardımı yaparken, diğer Körfez ülkeleri de devrimcilere karşı Hafter’in arkasında.

10 Yıl Önce Güncellendi

2014-08-23 10:16:41

Kral Abdullah'ın Sisi'si Libya’da işbaşında

NATO eliyle Avrupa’nın çökertmek istediği Libya, Batı karşısında pes etmeyince devreye Arap şer ekseni girdi. Mısır’daki darbenin arkasındaki güç Birleşik Arap Emirlikleri, Libya’da daha fazla kan aksın diye karşı devrimcilere uçaklar dolusu silah yardımı yaparken, diğer Körfez ülkeleri de devrimcilere karşı Hafter’in arkasında. Önce kendi ülkesini karıştırıp sonra Gazze’nin bedduasını alan bölgesel müfsit Sisi ise şimdi Libya’da iş başında!

Libya’da 3 seneden fazla süredir devam eden çalkantılı ve sancılı süreç tüm hızıyla sürerken, devrimci güçler ittifakla “17 Şubat devrimi halen devam ediyor. Devrim gerçekleşmiş değil. Halen 18 Şubat gününe ulaşabilmiş değiliz. Bu süreci sağ salim bir şekilde atlattığımız vakit, kendimizi devrimi tamamlamış sayacağız” diyorlar. Devrimciler, bu fikri savunurken Avrupa’dan Arap dünyasına kadar ulaşan şer ekseni ise Libya üzerindeki planlarını her geçen gün hızlandırmanın derdinde…

Avrupa’nın Libya’nın petrolleri üzerinde gözü olduğu zaten sır değil. Avrupa devletleri Libya’daki süreci kendi menfaatleri çizgisinde götürmek isterken, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve Mısır’ın başını çektiği Arap şer ekseni de bu dönemde kilit rol oynuyor.

BAE, LİBYA’NIN ÇÖKÜŞÜNÜ DESTEKLİYOR

Mısır’da seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye yönelik darbenin en etkili bölgesel aktörü olarak bilinen Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) bu kez de Libya’da sahnede… Mısır’da Sisi’ye verdiği destekle Mısır’ı bölgesel güç olmaktan çıkaran BAE, Mısır’ın ardından benzer bir planı da Afrika’ya açılan kapı Libya’da devreye soktu. Libya’da gerçek bir demokrasi anlayışının olmaması ve devrimci güçlerin iktidara gelmemesi için harekete geçen BAE, Halife Hafter’in ordusunun en güçlü uluslararası destekçisi konumunda… Halife Hafter’e bağlı Savaik, Ka’kaa ve Medeni milis güçlerine silah göndermek için Trablus Havalimanı’na günde 4 uçak indirdiği biliniyor. Bu uçaklarda silahın yanısıra çeşitli askerî teçhizat malzemelerinin de olduğu belirtiliyor. BAE’nin yanı sıra Katar’ın haricindeki Suudi Arabistan ve diğer Körfez ülkelerinin de Halife Hafter’e bağlı birlikleri maddî olarak destekledikleri belirtiliyor.

SİSİ, LİBYA’YI BATAKLIĞA ÇEVİRMENİN DERDİNDE

3 Temmuz 2013 tarihinde seçilmiş Muhammed Mursi yönetimine karşı gerçekleştirdiği askerî darbe ile Mısır’ı dünyaya kapatıp kendi halkına savaş açan Cuntacı Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi, iki aya yakın zamandır sırtını döndüğü Gazze halkını ev sahipliği yaptığı sözde ‘Barış görüşmeleri’nde izlediği İsrailci tutumla mağdur etmesinin ardından benzer bir ifsad projesini de Libya’da yürütüyor.

Libya’da, ruh ikizi Halife Hafter’i yaptığı açıklamalarla destekleyen cuntacı Sisi, başarısız darbeci Hafter’e olan desteğini sözde bırakmayıp icraatlarına yansıttı. Hafter’in operasyonlarına başladığı tarihlerde Mısır sınırındaki Libya şehirlerini bombalayan Sisi, son olarak da Hafter’in halka karşı verdiği mücadelesine destek olmak için önceki gün Trablus’u bombaladı.

Mısır’da yaptığı darbe sonrasında İslamî yayın yapan bütün televizyon kuruluşlarını kapatan Sisi, Libya’yı karıştıran yayın kuruluşlarının yayınlarını NİLE SAT üzerinden yapmalarına izin veriyor.

LİBYALILAR SİSİ’YE VE BAE’YE NE DİYOR?

Trabluslu kanaat önderi ve bir yardım derneğinin başkanlığını yürüten Cemal Haşim, Mısır için “Sisi, Libya üzerinde rüyaya dalmasın. Libya devrimi silahlı bir devrimdir, Mısır’daki gibi değildir. Mısırlılar bizim kardeşimizdir ancak Sisi, çevre ülkelere saygılı olmalıdır. Libya’yı Sisi için yangın yerine çeviririz” derken, BAE için de “BAE, açıktan bir şekilde Libya’yı çökertmek isteyen fülûl takımını desteklemekte… Tanklar, silahlar, maaşlar, kullandıkları arabaların hepsi BAE’den geliyor” diye konuştu.

Parlamento’daki Mısrata Milletvekili Muhammed İbrahim El-Berrad ise “Hafter kuvvetlerini kimin beslediği konusunda şüphelerimiz açık: BAE, Mısır ve Libya’da da Sini hükümeti…” ifadelerini kullandı.

Körfez ülkeleri gelişmiş Libya’yı niçin istemiyor?

Libya da tıpkı BAE ve diğer Körfez ülkeleri gibi gaz ve petrol zengini… Bu petrollerin eskisi gibi, hatta eskisinden daha iyi bir şekilde işlenip satılması Körfez ülkelerinin önemini azaltacak. Libya, Afrika’nın geniş bölümüne açılan bir kapı niteliğinde…Körfez ülkeleri Afrika’nın önem kazanmasına da karşı çıkıyorlar…

Libya, Afrika’nın en önemli Serbest Ticaret Bölgesi’ni topraklarında barındırıyor. Türkiye’ye olduğu gibi İtalya ve diğer Avrupa ülkelerine de uçakla 2 buçuk saatlik mesafedeki Libya Körfez ülkelerinin kuşku götürmez bir şekilde bu konuda da önem kaybetmesi anlamına geliyor.

Devrimin basındaki sesi oldular

Libya’da gazete okuma kültürü yok. Yerel gazetelerin dışında ulusal çapta yayın yapan gazete neredeyse yok gibi… Karşı devrimciler yayınlarını; Libya Evvelen, Asıme gibi televizyon kanalları üzerinden yayın yaparken, devrimciler ise Nebe kanalı üzerinden seslerini duyuruyorlar. Bir medya kuruluşu daha var ki Libya’da devrimin sesi olma konusunda markalaşmayı başarabilmiş Freedom Group.

Facebook sayfaları üzerinden yayın yapan bu medya kuruluşu, Kaddafi’ye yönelik isyanın ilk başladığı günlerden itibaren yayınlarına başlamış. Önceleri Freedom Group çalışanlarına maaşlarını Ticaret Bakanı verirken, bu bakanın şimdilerde Hafter’in safında olması sebebiyle Freedom Group üyeleri aylardır maaş alamıyorlar. Yani bedavaya çalışıyorlar. Ofisi hem çalışma mekânı, hem de otel olarak kullanıyorlar.

Freedom Group editörlerinden Haitham Faheem, “Biz devrimciler olarak çıktığımız yoldan dönmeyeceğiz. Karşı devrimciler medya üzerinden kendilerini pazarlıyorlar. Biz ise hakkı anlatıyoruz.”

Fahrettin Dede / Yeni Akit
VİDEO HABER

İsrail'in Gazze'de bir vahşeti daha görüntülendi!

Haber Ara