Dolar

32,5911

Euro

34,8651

Altın

2.502,94

Bist

9.675,13

Hoşgeldin ''Sultan'' Erdoğan

Dost ülke Türkiye’nin Cumhurbaşkanı “Sultan” Recep Tayyip Erdoğan zatıalileri, kardeşi Katar Emiri’nin aziz konuğu oluyor. Katar-Türkiye ilişkilerinin son yıllarda ne kadar çok geliştiğini söylemek gereksiz olabilir.

10 Yıl Önce Güncellendi

2014-09-17 10:27:57

Hoşgeldin ''Sultan''  Erdoğan

Öyle ki Şubat 2010'da kendisiyle yaptığım mülakatta Sultan Erdoğan bu ilişkileri şu sözlerle değerlendirmişti: “Bizim Katar ile görüş ve tutumlarımız birçok meselede aynıdır. Sanki ikimiz de olaylara aynı pencereden bakıyoruz." Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı öncesi Türkiye’yi bilenler, bugün bu ülkeye göz attıklarında ülkenin geçen 12 yıl boyunca yaşadığı gelişme ve ilerlemeyi görecektir.

Dost ülke Türkiye’nin Cumhurbaşkanı “Sultan” Recep Tayyip Erdoğan zatıalileri, kardeşi Katar Emiri’nin aziz konuğu oluyor. Bu -KKTC ve Azerbaycan ziyaretlerini ayrı tutarsak- Sayın Erdoğan’ın Türkiye dışına gerçekleştirdiği ilk ziyaret niteliğinde. Zira bu iki ziyaret, görevine yeni başlayan her Türkiye Cumhurbaşkanının geleneksel olarak yaptığı ziyaretlerdir.

Katar-Türkiye ilişkilerinin son yıllarda ne kadar çok geliştiğini söylemek gereksiz olabilir. Öyle ki Şubat 2010'da kendisiyle yaptığım mülakatta Sultan Erdoğan bu ilişkileri şu sözlerle değerlendirmişti: “Bizim Katar ile görüş ve tutumlarımız birçok meselede aynıdır. Sanki ikimiz de olaylara aynı pencereden bakıyoruz."

İki yönetimin vizyon ve düşünceleri arasındaki uyum, aralarındaki iletişimin yoğun olmasını sağladı. Öyle ki Doha ve Ankara sürekli ve karşılıklı bir şekilde resmî heyetleri kabul etti. Bu heyetlerde piramidin en tepesindeki adamlardan tutun, çeşitli sektörlerden yetkililer ve Bakanlar bulunuyordu. İki ülke, birlikte çalışmak suretiyle birçok dosyayı çözüme kavuşturup birçok meseleye olumlu sonuçlar bulmayı başardı; patlak veren çeşitli krizleri çözmeye yönelik nitelikli girişimlerde bulundu. Her iki ülkenin, İsrail’in Gazze’ye yönelik son saldırıları bağlamında takındıkları tutum adil, tarafsız ve insaflı davranmalarının en güzel örneği olabilir. Bu durum her ikisine uluslararası toplum nezdinde güvenilirlik bahşetti.

Katar Prensi, 28 Ağustos'ta Erdoğan’ın Türkiye Cumhurbaşkanlığı görevi devir teslim törenine katıldı. Bu katılım, şahsi bağlamda iki lideri, iki halkı ve iki ülkeyi birbirine bağlayan ilişkilerin derinliğini gözler önüne seriyordu. Bugün ise Erdoğan Türkiye Cumhurbaşkanı sıfatıyla, Katar’da Prens’in ve halkının konuğu oluyor. Erdoğan daha önce -Başbakan iken- Katar’ı defalarca ziyaret etmişti.

Arap ve Müslüman halklar, Erdoğan’ı, kendi tarafında, davalarını destekleyen, haykırış ve çığlıklarını savunan bir lider olarak tanıdı. Erdoğan’ın Davos Forumu’ndaki tutumu, onun Arap ve Müslüman halkın meselelerine yönelik tutumunun en güzel örneğidir.

Erdoğan’ın söz konusu Forumda takındığı tutum, Türk-Arap ilişkilerinde bir dönüm noktası oldu. Bunun sonucunda Erdoğan, Arap kamuoyunu kontrol edebildi ve onların büyük ölçüde desteğini kazanabildi.

Erdoğan bugün, uzun yıllar boyunca İslam âlemindeki gerçek yerinde bulunmayan Türkiye’nin içinde bulunması gereken durumuyla ilgili tertemiz bir görüntü sunuyor. Nitekim bazıları, Türkiye’nin İslam dünyasından sıyrılmasını istedi. Ancak Türkiye bugün, asıl konumuna geri dönüyor, halkın davalarını savunmak için etkin roller üstlenmeye başlıyor.

Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı öncesi Türkiye’yi bilenler, bugün bu ülkeye göz attıklarında ülkenin geçen 12 yıl boyunca yaşadığı gelişme ve ilerlemeyi görecektir.

Erdoğan liderliğindeki AK Parti geçen yıllar boyunca, İslam diniyle ve sahip olduğu üstün değerlerle ilgili gerçek bir portre çizdi; bize, toplumun meseleleri ve dünyanın sorunlarıyla etkileşim içerisinde olan canlı bir İslam dini sundu.

Katar ve Türkiye, ayrıcalıklı ve mükemmel ilişkiler sayesinde birçok zor dosyada birlikte çalışmak ve bunlara çözüm bulmak suretiyle, keza mazlum ve baskı altında yaşayan halkları savunarak bir model oluşturdu.

(CABİR EL HAMİ-KATAR MERKEZLİ EL ŞARK)

 

Haber Ara