Dolar

32,5004

Euro

34,6901

Altın

2.496,45

Bist

9.693,46

Etyen Mahcupyan, AK Parti için son sözü söyledi!

Akşam Gazetesi yazarı Etyen Mahcupyan bugünkü yazısında darbecilerin gölgesinde AK Parti iktidarını ilginç ayrıntılar ortaya çıkararak ele aldı...

10 Yıl Önce Güncellendi

2014-09-18 04:04:03

Etyen Mahcupyan, AK Parti için son sözü söyledi!

İşte Etyen Mahcupyan'ın "Darbecilerin yoğrulabilir hamur hayali" başlıklı o yazısı:

Siyaset gözlemcilerinin büyük çoğunluğu AKP olgusunu anlamlandırmakta hala zorluk çekiyor. Bunun halk ihtilali özellikleri gösteren bir sosyal transformasyon olduğunu kavrayamıyorlar. Yaşanan tarihsel bir tepki ve tarihin ‘karanlığına’ gömüleceği umulan bir kimliğin tepkisi… Dolayısıyla sosyokültürel anlamda ‘çeperin’ merkeze karşı gelmesi, merkeze yürümesi, onu ele geçirmesi ve kendi değer sistemi üzerinden yeniden inşa etme iradesini ifade ediyor. Eğer AKP ortaya çıkmasa ve bu enerjiyi taşımasaydı, muhtemelen bugün yaşanmakta olan kabuk değişimi de gerçekleşmeyecekti. Ama yükselen büyük dalgayı yakalayan maharetli bir sörfçü gibi, AKP de Türkiye’deki potansiyeli kuşattı, yeni toplumsal heves ve tercihleri siyasete taşıdı. Partinin esnek, dinamik ve her an yeniden kurgulanabilir nitelikte tutulması, tabanın dinamizminin bir siyasi muhatap bulmasını sağladı. Aksi halde yüzde elliyi bulan ve eğer daha ‘sakin’ bir yönetim tarzı mümkün olabilseydi, şimdiden yüzde altmışı da görebilecek olan bir iktidar üretilemezdi.

Bu maceranın kritik noktası Türkiye’deki reform ve dönüşüm enerjisinin tarihsel, sosyolojik ve geniş anlamda konjonktürel olduğudur. Modernliğin son demlerinde ortaya çıkan eleştirel bakışı ve küreselleşmenin standardize ettiği özgürlük ve hak normlarını göz ardı edersek, İslami duyarlılığa sahip çeperin tarihi anlam taşıyan bu ‘kalkışmasını’ da anlayamayız. AKP bu değişimin sonuçlarından biri… Ancak en güçlüsü ve bir noktadan sonra muhakkak ki en belirleyicisi... Türkiye gibi siyasetin devlet tarafından kurumsal ve ideolojik anlamda rehin alındığı bir ülkede, çeperden gelen bir siyasi partinin adım adım devlete diz çöktürmesinin halk nezdindeki karşılığının paha biçilmez olacağını teslim etmek lazım. Ne var ki AKP de gerçeğin iki yönü olduğunu bilerek davrandı. Erdoğan’ın belki de en büyük basireti budur. AKP hiçbir zaman dönüşümün asıl öznesi olduğunu iddia etmedi. Mütevazı oldu… Toplumu bütün karmaşık yapısına rağmen takip etmeye çalıştı. Ve bunu becerebildiği ölçüde tabanın güvenine mazhar olarak, onu etkileme ve yönlendirme imkanını elde etti.

Burada büyük ölçüde basitleştirdiğimiz söz konusu karmaşık olguyu anlamakta zorlananlar ise sosyolojiyi siyasetle, siyaseti partiyle, partiyi ise lideriyle ikame ettiler. Böylece ortaya bir fars çıktı. Her şeyin sorumlusu Tayyip Erdoğan’dı… O söylüyor diğerleri itaat ediyor, taban ise zaten körü körüne onun peşinden gidiyordu.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!

Haber Ara