Dolar

32,3167

Euro

35,0661

Altın

2.308,07

Bist

9.079,97

Ahmet Taşgetiren: Todays Zaman çaldı

Ali Bayramoğlu'nun sunduğu, Ahmet Taşgetiren ve İbrahim Kiras'ın konuk olarak katıldığı Yeni Türkiye programında bu hafta IŞİD meselesi ile zorunlu din dersi konuşuldu.

10 Yıl Önce Güncellendi

2014-09-19 04:19:07

Ahmet Taşgetiren: Todays Zaman çaldı

24 TV'de yayınlanan, Ali Bayramoğlu'nun sunduğu, Ahmet Taşgetiren ve İbrahim Kiras'ın konuk olduğu Yeni Türkiye programında IŞİD ve IŞİD'le ilgili Türkiye'ye atılan iftiralar konuşuldu.

New York Times'ta yer alan haberde, Hacı Bayram Veli Camii'nin IŞİD'e militan sağladığı iddia edilmiş, kullanılan fotoğrafla da Erdoğan ve Davutoğlu'nun IŞİD'le ilişkili olduğu algısı oluşturulmaya çalışılmıştı.

Söz konusu haberi yorumlayan İbrahim Kiras, aslında bunun bir haberden ibaret olmadığını, altında farklı nedenler yattığını ifade ederek, bu çabanın merkezinin neresi olduğunu sorguladı.

Kiras ayrıca, ABD liderliğindeki IŞİD'le mücadele koalisyonunda Türkiye'ye "jandarma" rolünün verilmek istendiğinin altını çizdi.

İbrahim Kiras şöyle konuştu:

Ankarada IŞİD'cilerin üssü olduğu iddia edilen bölgede (Hacı Bayram Veli Camii) Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın namaz kılmaları büyük sorun çıkardı. Haber sadece haber olarak gündeme gelmedi, altında farklı nedenler de yatıyor. Türkiye'yi bir yerlere kanalize etmek ve belirli konularda belirli tavırlar alması için bir çaba var. Bu çabanın merkezi neresi? Bu konu üzerinde durmak gerekiyor.

TÜRKİYE'YE "JANDARMA" MUAMELESİ YAPMAK İSTİYORLAR

Ortak özellikleri neler? Halk hareketlerine olan destek bu ülkeleri ortak noktada birleştiriyor. Mısır'a bunu örnek verebiliriz. Arap baharından sonraki süreçte ön plana çıkan bir bakış açısı oldu. Son yaşanılan süreç boyunca, 2010 dan itibaren Ortadoğu'daki bloklaşma çerçevesinde gelişen bir tavırdan söz etmek mümkün.

"Amerika çeşitli bloklarla birlikte hareket ederek, Türkiye'ye ve Katar'a karşı ortak bir tavır koyuyor"

Türkiye'den beklenen tavrın, jandarmanın ortaya koyması gereken vasıflar olduğu görülüyor. Batı dünyasının jandarması olarak görev almasını bekliyorlar. Yurtdışında başlanan çirkin kampanyalar, ülke içindeki çeşitli gruplar tarafından desteklenerek büyütülüyor. IŞİD'i kim destekledi ve buralara kadar getirdi ise, onlara bu görev düşer denilmesi gerekiyor Türkiye tarafından.

Arap Baharı esas itibariyle, Mısır'da ve Tunus'ta halk devrimleri olduktan sonra, halk hareketlerinin İhvan çizgisinde bir anlayışı temsil ediyor olmasından rahatsızlık duyan unsurların önce Libya sonra Suriye'de bu işin önünü kesmek üzere kendilerine bağlı unsurları devreye sokarken engelle karşılaştığını ve bunun temelinde yer alan meseleler var.

Ortadoğu'da batılı ülkelerin ve ABD'nin Hamas'ın ve Türkiye'nin temsil ettiği dindar hassasiyetleri içeren rolden rahatsız olduğunu belirten Ali Bayramoğlu ise, Türkiye'nin kendisine dayatılan rolü kabul etmemesi neticesinde bu noktaya gelindiğini söyledi.

Bayramoğlu konuyla ilgili görüşlerini şöyle dile getirdi:

Daha önce de meydana çıkan Hamas'ın ifade ettiği yeni dindar hassasiyet ve Filistin kavgası iç içe giriyor ve bölge devletlerinden tutun da Amerika dahil bir çok devleti rahatsız ediyor. Böyle bir tablo içinde Türkiye'den buna uygun bir rol bekleniyor. Özellikle Amerika cephesinde. Dolayısıyla Türkiye dış politikasında bu çerçeveye girmekten uzaklaşıyor. Birilerinin Türkiye'yi IŞİD ile birlikte nitelendirmesi, farklı mecraların "IŞİD'ci Türkiye" gibi söylemleri genel anlamda Türkiye'yi bugün bu noktaya getirdi.

Türkiye IŞİD ile doğruda doğruya bir savaşa gidecek. Türkiye başından beri durduğu pozisyonla, doğru ve model bir pozisyonda yer alıyor. Bir kaç hatamız olmadı değil, Esed'in çabuk gideceğini düşündük. Ya da mecralarda çıkan iddialar doğru ise çeşitli anlaşmalar gündemde yer alıyor. Dolayısıyla bugün burada, en riskli yerlerde bir boşluk oluyorsa, Türkiye'nin söylenen politikaları yerine getirmemesinden kaynaklanıyor. Bu durum kaosu ortaya çıkarıyor. Arap Baharı bir sunni harekettir. Geleneksel mutlakiyet rejimlerinin yıkılması, halk devriminin ortaya çıkaracağı bir harekettir.

TAŞGETİREN: NEW YORK TIMES ALDI, TODAY'S ZAMAN ÇALDI

Dünyanın en sıcak bölgesi Ortadoğu'da küresel güçlerin çok etkili olduğunu, ancak ABD'nin gelinen noktadan memnun olmadığını belirten Ahmet Taşgetiren ise, bölgede yaşanan sorunların çözümü için başta ABD olmak üzere küresel güçlerin yanlış strateji izlediğini söyledi.

Taşgetiren, söz konusu güçlerin, kendi çizdikleri rotada ilerlemek istemeyen Türkiye'nin medya yoluyla baskı altına alınmaya çalıştığını söyledi, Hacı Bayram Veli Camii haberiyle ilgili "New York Times aldı, Today's Zaman çaldı" ifadelerini kullandı.

Ahmet Taşgetiren şöyle konuştu:

New York Times özür diledi tamam anlıyoruz da Todays Zaman ne yapacak? Aynı haberi kopyaladı ve böyle bir durum ortaya çıktı. Onlar ne yapacaklar, nasıl çözüme kavuşacak.

Türkiye'yi kısıtlı bir konuma sokarak Avrupa ile ilişkilerinin zayıf olduğu bir ülkeye doğru sürüklüyorlar. Türkiye'den memnun olmayan, Mısır'daki İhvan ile bağlantı kuran, zorlama bir anlayışları var. İsrail'in cinayetlerina arka çıkıyorlar. Ortadoğu'nun geleceğine yönelik sağlıklı bir düşünce içinde değiller.

Dünyanın en sıcak bölgesi olan Ortadoğu'da yaşıyoruz. Küresel güçlerin bu bölge üzerinde etkisi çok fazla. Fakat gelinen nokta Amerika'nın hoşuna gitmiyor. Hamas ve İhvanı terorist ilan etmek doğru bir Ortadoğu politikası değildir. Bu tavır çözüme giden yola ait değildir. Türkiye'yi New York Times, Wall Street Journal gibi mecralarla kötüleyecek herhangi bir şey bulunmuyor, Türkiye'nin tavrı çok net.

Bu olaylar olmadan önce Suriye'de problem yok muydu? Tabiki vardı. 50 yıldır bulunan bir siyası sorun bulunuyor. Mısır'da var mıydı? Tabiki vardı. Bu olaylar olmadan önce de bölgede problem bulunuyordu. 100 yıl evvelin açılmış parantezi düzenlenmek istendi, buna da Arap Baharı denildi.

Ortadoğu yeniden yapılanacak, kaos süresi batının çıkarlarına hizmet ediyor belki. İslamiyetin toparlanmasını geciktiriyor diyebiliriz.

AİHM'in Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersiyle ilgili Türkiye aleyhine verdiği kararı ve hükümetin daha önce, söz konusu dersle ilgili yaptığı çalışmaları değerlendiren Taşgetiren, "Aslında din derslerinin zorunlu oluşu, 82 anayasamızla meydana çıkmış, askerlerin getirdiği bir hükümdür" ifadesini kullandı.

Ahmet Taşgetiren şöyle konuştu:

Öğrencilerle aileleri arasında kopuşlar geliyor gerekçesi var diye belirtiliyor genel anlamda. Din derslerinin zorunlu oluşu 82 anayasımızla meydana çıkmış, askerlerin getirdiği bir hükümdür. AK Parti hükümetinin bu konuda çalışmaları oldu, Alevilik ile ilgili bazı noktaları din kitaplarına koydurması ve bir takım çalışmaları sanıyorum yeterli görülmedi AİHM tarafından. Din dersinin müfredattan kaldırılması konusunda baskıları sürüyor ve AİHM kararını vermiş durumda.

AİHM'e başvuran kişileri göz önüne aldığımızda, çizgilerinin ne kadar aleviliği kapsadığı da belli değil. Bazı ailelerin bu konuda bazı endişeleri yer alıyor. Alevilerin hassasiyeti dikkate alınmalı. Alevi açılımı çerçevesinde, tümünü olmasa da en azından büyük çoğunluğunu din dersi konusunda çözüme kavuşturmalı Türkiye.

Haber Ara