Dolar

32,5804

Euro

34,8041

Altın

2.508,71

Bist

9.693,46

Kobani'de tarafların zor kararı

Kobani yakınlarında süren IŞİD ile PYD arasındaki çatışmalar, hem PKK çizgisindeki Kürt siyasetini hem de Türkiye’yi zor bir manevra ihtiyacı ile karşı karşıya getirdi. AK Parti eski Milletvekili Abdurrahman Kurt'a göre olaylar PYD'nin yanlış siyasetinin sonucu.

10 Yıl Önce Güncellendi

2014-09-30 15:51:54

Kobani'de tarafların zor kararı

IŞİD’in Suriye ve Irak’taki ilerleyişinin de etkisiyle çatışmaların sürdüğü Kobani’ye yardım ulaştırılması için Türkiye dışında başka bir güzergah yok. Yani PKK’nın Suriye’deki kolu PYD, daha önce özerklik ilan ettiği Kobani’de kalanların insani ihtiyaçlarının karşılanması için dahi Türkiye’nin vereceği izne ihtiyaç duyuyor. Coğrafi olarak etrafı kuşatılmış olan Kobani'nin açılan tek çıkış kapısı Türkiye'ye. Nitekim Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’nin, Kobani’ye gönderdiği 24 tır dolusu insani yardım da ancak Türkiye’nin onayıyla, Suruç üzerinden Kobani’ye ulaşabildi.

Kobani'yi elinde ağır silahlar bulunan IŞİD'e karşı savunan PYD ise ağır silaha ihtiyacı olduğunu söylüyor. Hafta sonu, Suruç üzerinden Kobani’ye geçen ve yaşananları yerinde gözleme imkanı bulan Diyarbakır Barosu eski Başkanı Mehmet Emin Aktar, Al Jazeera’ye PYD’nin silah yardımı için de tek güzergah olarak Türkiye’yi gördüğünü anlattı. Aktar, PYD yetkililerinin bu durumu kendisine şu sözlerle ilettiğini anlattı:

“Diyorlar ki, biz bu IŞİD belasını defederiz ama direnişi sürdürebilmek, IŞİD’i püskürtmek için silaha ihtiyacımız var. Bir koridor açılsın, bize silah yardımı yapılsın.”

'Batı Kürtleri cezalandırıyor'

Diyarbakır Barosu eski başkanı Emin Aktar, Kürtlerin manevra alanını daraltan unsurlar içinde daha önce PYD’nin izlediği politikanın etkisi olduğunu söyledi.

“PYD, Rojava’da kendisi dışında kimseye hayat vermedi. İran ve Rusya’ya yakın durdu. Batı bu yüzden cezalandırıyor Kürtleri."
Ak Parti Diyarbakır eski Milletvekili Abdurrahman Kurt ise, Kobani'de yaşananları "PYD siyasetinin çöküşü" olarak tanımlıyor. O da Kürt cephesinin zor bir kararla karşı karşıya olduğu görüşünde.

"PYD, Türkiye'siz bir yere gidemez. O yapı ayakta kalsa bile Türkiye'ye muhtaçtır. Samimiyetle Irak Kürdistanı ile dayanışma içinde olmaları gerekir. Esed'den kaynaklanan bir güç ile bazı bölgelere el koyarak kurdukları hegemonyayı paylaşmaları gerektiğini görmeliler. Çözüm sürecine sahip çıkması gereken sadece Türkiye imiş gibi davranıyorlar ama öyle değil. Süreç devam etmezse en büyük zararı Kürtler görür."

"Kobani düşerse dengeler altüst olur"


Profesör Doktor Mithat Sancar’a göre, Kobani’de yaşananlar hem Kürt siyasetini hem Türkiye’yi köşeye sıkıştırdı. İki tarafın da başta aldığı pozisyonu değiştirmeye ihtiyacı var, ancak bu hiç de kolay bir manevra olmayacak.

“Kürtlerin sıkıştığı nokta şu: Kobani düşerse, bir Kürt katliamı yaşanması ihtimali çok yüksek. Yüzbinlerle ifade edilebilecek bir göç dalgası da olur. Bu durum bütün Kürtleri, en çok da Türkiye Kürtlerini derinden etkiler. Ortaya büyük bir öfke çıkar ve bütün dengeler alt üst olur. O zaman Rojava’daki yapıyı ayakta tutmak da çok zorlaşır. Türkiye’deki süreç de ciddi anlamda riske girer.”

Sancar, Rojava’nın Kürt siyasi hareketi açısından önemini anlatırken, örneklerden birini Öcalan ve Rojava arasındaki bağı hatırlatarak veriyor.

“Öcalan, Rojava’yı çok önemsiyor. Sürecin başından bu yana bir tek Rojava söz konusu olduğunda kırmızı çizgi tanımlamasını kullandı. Buradaki yapılanmayı, kendi fikirlerinin ve hayalinin hayata geçirilmesi olarak görüyor.”

'Herkes bir adım geri atmalı'

Eski AK Parti Diyarbakır Milletvekili Abdurrahman Kurt ise Türkiye'nin kararı zorlaştıran etkenin PKK olduğunu söyledi.
"Türkiye açısından sıkıştıran unsur PKK. Aynı gün polisinizi, askerinizi taramış bir örgüte nasıl yardım edeceksiniz? Bu PYD aklıyla çözülecek bir şey değil. Herkes bir adım geri atmalı, Türkiye de PKK da. Silah yardımı meselesi kamuoyunda konuşalacak şey değil. PKK'nin bu tavrı devam ederken, sonra bunun hesabınızı veremezsiniz. Türkiye, bu koşullar altında Kobani'ye tek başına yardım edemez."

Üçüncü yol: Koalisyon vursun

MithatSancar'a göre IŞİD'in ilerleyişini durduracak bir üçüncü yol da mümkün. Buna göre her iki tarafı birden hem siyaseten hem coğrafi olarak hem de zamanlama açısından ortaya çıkan bu sıkışmışlıktan kurtaracak formülün, uluslararası koalisyon güçlerinin Kobani çevresindeki IŞİD mevzilerini, Kobani’ye girmesini engelleyecek ve püskürtülmesini sağlayacak şekilde vurması.

Gonca Şenay / Al Jazeera

Haber Ara