Gülen'i 'vaaz' ile vurdu!
Atabeyler davası sanıklarından Murat Eren’in babası eski belediye başkanı Hikmet Eren: Gülen’in özü sözü bir değil..
10 Yıl Önce Güncellendi
2014-10-01 03:04:30
Star'da yer alan haberde; Atabeyler davası sanıklarından Murat Eren’in babası Beyşehir Yeşildağ Beldesi’nin eski MHP’li belediye başkanı Hikmet Eren, Askeri Yargıtay ile ilgili ilginç bir iddiada bulundu.
Hikmet Eren, oğlunun Askeri Yargıtay’daki dosyasına muhalif kalan iki üyenin istifaya zorlandığını savundu.
Eren, “Oradaki üyeler, bir takım yerlerden aldıkları emirlerin gereğini yerine getirdiler. Bu yapı belli değil mi? Paralel yapı deniyor onlara” diye konuştu. Hikmet Eren, çocukluk döneminde Fethullah Gülen’in vaazlarını dinlediğini belirterek, “Ama şimdi bakıyorum, bu anlattıklarıyla uygulamalar arasında dünya kadar fark var. O basın, o TV’leri tamamen yalan dolu, iftira dolu” iddiasında bulundu.
Bir CD üzerinden 5 yıl
Beyşehir Yeşildağ Beldesi’nin eski MHP’li belediye başkanı Hikmet Eren, Atabeyler davasında da yargılanan oğlunun askeri yargıdaki davası için ağır eleştirilerde bulundu. Hikmet Eren, oğlunun özel yetkili mahkemelerde yapılan yargılamalarında Başbakan’a suikast, hükümeti devirmek gibi bir çok suçlamadan beraat ettiğini ancak Genelkurmay askeri mahkemesinin bir CD üzerinden 5 yıl hapis cezası verdiğini söyledi. Eren, Askeri Yargıtay’daki temyiz incelemesinde 2 üyenin kararın bozulmasını istediğini ancak bunun reddedildiğini belirtti.
Usulsüz yargılama yapıldı
“Tutuklama kararını Genelkurmay askeri mahkemesi verdi. Benim oğlum, özel yetkili mahkemelerdeki yargılamalarında beraat ediyor, daha önce bana ‘oğlunuzun bizlik hiçbir şeyi yok. Siz gidin ÖYM’lerdeki davalarla ilgilenin’ diyen askeri mahkeme, benim oğluma 5 yıl ceza veriyor. Bu karar hiç incelenmeyen bir CD üzerine veriliyor. CD üzerinde parmak izi incelemesi yaptırılmadı. CD 1993 yılında hazırlanmış. Murat Eren o tarihte Kara Harp Okulu’nda öğrenciydi, ondan haberi bile yoktu. Askeri mahkeme usulsüz, kuralsız, tanıksız bir yargılama yaptı.
Üyelere istifa baskısı
Askeri mahkemenin kararını Askeri Yargıtay’a taşıdım. Askeri Yargıtay 3.Daire’ye, 3 defa yaptığımız itiraz 3 kez reddedildi. Oysa bir üst dairenin itiraza bakması gerekiyordu. Dairede bizim lehimize bozulsun diye oy kullanan 2 üye, gerekçenin yazılmasından sonra hemen başka yere tayin edildiler. İdari işlere verdiler. Onlar da onur meselesi yaptılar topluca istifa ettiler. Bu üyeler Hakim Albay T.S ile K.S idi. Karar ikiye karşı 3 üyenin oyuyla verildi. Oradaki üyeler, bir takım yerlerden aldıkları emirlerin gereğini yerine getirdiler. Bu yapı belli değil mi? Paralel yapı deniyor.
EŞİM KANSER OLDU
2006 yılında başlayan davada Murat Eren’in annesi, yani eşim, amansız bir hastalığa yakalandı. Murat tutukluyken eşim kanser oldu. Hüküm giydiğinde ise 16 Nisan’da benim eşim rahmetli oldu. Bunların hesabını kim verecek acaba.
YEMEKTEKİ SÖZLERİNDEN SONRA HEDEF OLDU
Murat Eren, bu operasyonlardan önce Etimesgut’ta bir emniyet şube müdürüyle beraber yemek yiyor. Orada FT’nin (Fethullah Gülen’in) Türkiye’ye çok zararlı olduğunu, bunlara dur demek gerektiğini, dur denilmezse mücadele edebileceğini de söylüyor. O zaman Etimesgut Terörle Mücadele Şube Müdürü olan daha sonra Diyarbakır’a tayin edilen Hayrettin veya Hayrullah isimli kişi, görüşmeden yaklaşık 1 ay gibi kısa bir süre sonra operasyona başlıyor. Askeri yargıda hakkımızın çiğnendiği, gerekçesiyle 2013’te Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunduk. Ama orada da hala dosyamız görüşülmedi. Başvurudan sonra AYM, Askeri Yargıtay’dan bir takım belgeler istedi. Askeri Yargıtay bu belgeleri yaklaşık 7 ay sonra gönderdi. Genelkurmay’ın önünde o sarı zarfı veren kişi ortaya çıkarılmadı.
Haber Ara