Dolar

32,3385

Euro

35,1000

Altın

2.239,09

Bist

8.812,65

'Ankara'nın Şam'la savaşında asker olmayız'

Kobani'de IŞİD'le çatışan YPG'nin siyasi kanadı PYD'nin Eşbaşkanı Salih Müslim Hürriyet'e konuştu. Ankara'ya sert eleştiriler yöneltti, 'Şam'da savaşmamızı, sizin yerinize asker olmamızı mı istiyorsunuz?' diye sordu.

10 Yıl Önce Güncellendi

2014-10-13 13:05:28

'Ankara'nın Şam'la savaşında asker olmayız'

ÖCALAN UFKUYLA BENİ ÇOK ETKİLEDİ

- Gençken ilk idolünüz Molla Mustafa Barzani miydi?

Doğrudur. 1975’e kadar... O tarihte biliyorsunuz Barzani’nin ayaklanması sindirildi. Bizim için dünya yıkılmış gibi oldu, o kadar bağlıydık. Ondan sonra yeni arayışlara girdik. Biz o sorgulamadayken zaten 1977’de üniversiteyi bitirdim. 1978’te Suudi Arabistan’a gidip bir petrol şirketinde çalışmaya başladım. 1992 yılına kadar orada kaldım.

- Tam da Abdullah Öcalan’ın kendi hareketine yön vermeye başladığı yıllardan bahsediyorsunuz. Türkiye’de olduğunuz dönemde mi tanıştınız?

O dönemde ne tanıdım ne gördüm. Takip ettiğimiz sol gruplar falan vardı sempatiyle baktığımız. Ama o hareketi hiç tanımıyorduk o zaman.

- Suudi Arabistan’da yaşarken iki kere hacca gitmişsiniz.

Tabii hacca da gittik, umreye de gittik. Suudi Arabistan toplumunu yakından tanıdık. Türkiye’den gelip çalışan insanlar da vardı. Birisiyle tanıştım, kendisi PKK taraftarıydı. Onunla tanıştıktan sonra başka bir izlenim edindim. Barzani’nin ayaklanmasının neden yıkıldığının sebeplerini arıyorduk. Bu adamda yeni şeyler gördüm, baktım bizim düşündüğümüz şeyler burada vardır. Yani Barzani’de kaybettiğimiz şeyleri burada buldum. Kürtler için bir şeyler yapabileceğini düşündüm ve sempatimi kazandı. O zamandan beri de hep sempatizan kaldım.

- Öcalan’la yüz yüze tanışmanız ne zaman?

Arabistan’dan Suriye’ye döndükten sonra. Şam’da yaşadığı sıralarda kaç defa görüştük. Biz tabii o zaman hep Suriye Kürtleri ne yapabilir onunla ilgileniyorduk. Fikir, felsefe olarak paralel olabilirsin ama bizim düşüncemiz Suriye’yle ilgiliydi. Öyle ufuklu bir insan (Öcalan) gerçekten beni çok etkiledi. Hep okudum, takip ettim söylediklerini, yazdıklarını.

Salih Müslim eski model bir cep telefonu kullanıyor. Telefon çalınca ekran koruyucu olarak Öcalan’ın resmi çıkıyor.

ANKARA’NIN ŞAM’LA SAVAŞINDA ASKER OLMAYIZ


- Ankara sizin net bir şekilde Esad rejimiyle aranıza mesafe koymanızı istiyor. Rejim ile ilişkinizi nasıl tanımlarsınız?
2004’ten beri biz zaten bu rejimle mücadele içindeyiz. Siz kalkıp Halep’te, Şam’da, Ankara’da kol kola gezerken, beraber lahmacun kebap yerken biz istihbarat bodrumlarında işkenceye maruz kalıyorduk. Şimdi kalkıp bize ‘Rejime şöyle yap, böyle yap’ diyorlar. Bizim bir siyasetimiz var. Bunları püskürttük, yerlerimizden kovduk. İlla ki gidip Şam’da onlarla savaşmamızı, sizin yerinize asker olmamızı mı istiyorsunuz? Bunu yapmıyoruz. Kürtlerin tarih boyunca yaptığı başkalarının askeri olma sanatını biz bıraktık kardeşim.

REJİMİN BANA YAPTIĞI İŞKENCEYE EŞEK BİLE DAYANAMAZDI

- Rejim sizi de, eşinizi de tutukladı 2000’lerde değil mi?

Tamam. Yani bu kadar şehidimiz oldu işkence altında. Hâlâ ‘Sen rejime şöyle yap, böyle yap’ demek ayıptır. Kirletmek için, karalamak için söylüyorlar. Buna karşı kendimizi savunacak değiliz. Benim gördüğüm işkenceye maruz kalsaydı -haşa sizin yanınızda söylemek istemem ama- bir eşek bile dayanamaz ölürdü. Bugün bir politika yürütüyoruz. Ama Esad’la ilişkimiz yok.

- Yürüttüğünüz o politika çatışmasızlık hali mi, bir nevi centilmenlik anlaşması mı?

Zaten çatıştık ve yerlerimizden kovduk. Biz zaten rejimle savaşarak onları Kürt bölgelerinden çıkarttık. Onlar da (Ankara’yı kastediyor) bunu iyi biliyor. İlla gidip Şam’da mı savaşmamızı istiyorlar? Kardeşim, ben senin için gidip rejimle savaşmayacağım. Kürtlerin kurduğu Halk Savunma Birlikleri (YPG) tek bir kurşun sıkmamıştır kendi yerleri dışında. Başka yerlerde, başkası için savaşmayız.

IŞİD’İ REJİM KURDU ŞİMDİ HERKESİN KULLANDIĞI TAŞERON

- IŞİD sonunda hakikaten bir ‘İslam Devleti’ kurup Ortadoğu’nun kalıcı bir aktörü mü olacak? Bu size gerçekçi geliyor mu?

Hilafet bilmem ne kuruyorlarmış. 1500 sene içinde insanın düşüncesi değişmiştir. Şimdi kalkıp o yaşantıyı kimse kabul etmez. Onun için gerçekleşecek bir ideoloji ya da strateji değil. Bunları sadece kandırıp, bazı yerlere sürmek için kullanıyorlar.

- Kim var arkasında ya da kim kullanıyor IŞİD’i?

Başta rejim kurdu ve rejim hâlâ bazı gruplarını kullanıyor. Esad, Suriye devrimi başlar başlamaz kendi hapishanelerindeki tutukları salıverdi. Düşünün ki bunlar şimdi nerededir?

- Türkiye’de de hükümet baştan beri ‘IŞİD’i Esad destekliyor’ dedi. Bu noktada hemfikirsiniz o halde.

Tamam. Biz de söylüyoruz. Hâlâ da parmağı var.

- Batı’dan da mı destek alıyorlar bugün?

Herkesin desteği var. IŞİD olmadan önce ÖSO diye bir nesne vardı. Onun içindekiler de bunlardı. Biz ÖSO’nun içinde kimlerin olduğunu, ne düşündüklerini görüyorduk. Türkiye üstünü kapatıyordu. Amerikalılar ‘Esad’ı kim yıkarsa yıksın’ diyordu. E kardeşim şimdi yılan senin düşmanını sokarsa sen kalkıp o yılana tapacak mısın? Yılan yılandır. Peki hepimiz ‘Esad yıkılsın’ diyoruz. Ama daha fenası mı gelsin? Bunlar kalkıp insan kesiyor.


TÜRKİYE GÜVENLİ BÖLGE DİYE DEMOGRAFİ DEĞİŞTİRMEK İSTİYOR

- Hükümet tezkereyi Esad’la da mücadele için çıkardığını gizlemedi. Ama bir adım öteye gidip ‘PYD ile mücadele de bunun parçası’ diye yorumlayanlar var. Sizde de böyle bir izlenim var mı?


PYD’yi ayırmak ne demek? Kardeşim sınır çizilmiş, köy ikiye bölünmüş, aileler bölünmüş. Yarımız burada, yarımız orada. Bizim dostluktan başka yolumuz yok. Türkiye’de Kürtlerin payı vardır. Türkiye sadece Erdoğan’ın ülkesi değildir. Bizim akrabalarımız var orada. ‘Ben sana yardım ediyorum’ demesinler. Akrabalarım bana yardım ediyor. Bize yardıma gelmek isteyenlerin sınırdan geçmesine izin vermiyorlar bugün. Biz stratejik düşünüyoruz. İster istemez beraber yaşayacağız. Ama sen beni köle gibi yaşatmak istiyorsun. Ben köle olmayacağım. Özgürce beraber yaşayabiliriz.

- Türk tarafının güvenli bölge isteği için ilk başta ‘İşgal sayarız’ dediniz. Neden?

Türkiye’den tek taraflı olursa işgal sayarız dedik. Çünkü Türkiye’nin başka bir gündemi var. Oraları kendi kafasına göre düzeltmek istiyor. Demografik olarak değiştirme vesaire.

- Sizin topraklarınıza Türk nüfusu getireceğini mi düşünüyorsunuz?

Artık Türkleri mi, Arapları mı, Pakistanlıları mı... Çin’deki Uygur Türklerini mi getirir? (Gülüyor)

- Uluslararası güçlerin öncülüğünde bir güvenli bölge oluşturulacak olursa ona ne dersiniz?

O zaman kendi topraklarımızda uluslararası bir anlaşmaya göre yaşarız. Tamam ona diyeceğimiz bir şey olmaz.

TÜRKİYE HERHALDE IŞİD'E KOMŞU OLMAK İSTİYOR

- Geçen haftaki Türkiye görüşmeleriniz sırasında Ankara yardım için size ne şartlar öne sürdü?

Şart falan konulmamıştır. Rejimle bir ilişkimiz olmadığını da, Türkiye’ye düşman olmadığımızı da biliyorlar. Bunlar sadece medya için söylenen laflardır.

- Siz ne talep ettiniz?

‘Kobani’nin düşmemesi için elinizden ne geliyorsa yapın’ dedik. Onlar da ‘Yapacağız’ dediler.

- Kamışlı’dan bir yardım koridoru mu istediniz?

‘Yardım edin insanlarımız girsin, buraları savunsun’ dedik. Onlar da söz verdiler, ‘Yaparız’ dediler. Tank mank hiçbir şey istemiyoruz. Sade insanlarımız geçsin. Şimdiye kadar olmadı ve öyle görünüyor ki olmayacak.

- Türkiye gerçekten de söz verdiyse neden açmadı koridoru?

İşte püf noktası burada. Bu da bir plana ortak olduklarını gösteriyor. IŞİD’e komşu olmak istiyorlar herhalde. Başka bir anlamı yok

- IŞİD ile Türk hükümetinin arka planda temas içinde olduğunu mu düşünüyorsunuz?

Biz buna inanmak istemiyoruz ama oradaki insanlarımız fotoğrafları gösteriyorlar. İMC televizyonu canlı yayında IŞİD’cilerin nasıl sınırı geçip Kobani’ye gittiğini gösterdi. Kimse müdahale etmedi. Türk askerleri de, bayrağı da orada duruyor.

- Türk hükümetinin Esad rejimiyle bir derdi olduğunu biliyoruz. Suriyeli Kürtlerle de mi bir derdi var sizce?

E olmasaydı bunları yapmazdı.

- Türkiye’de bir barış süreci yürütürken, Öcalan ile felsefi olarak benzer bir yolda gittiğini söyleyen sizlerle niye derdi olsun?
Valla biz de bunu anlayamadık.

RÖPORTAJIN DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ

Haber Ara