Dolar

32,5160

Euro

34,9300

Altın

2.446,82

Bist

9.705,61

Kadınların dilinden 'Savaşta Kadın Olmak'

Savaşların en kirli yüzlerine şahitlik eden kadınlar İslam Dünyası panellerinde ele alınıyor. Kadınların yoğun ilgi gösterdiği panellerde Suriye, Filistin, Bosna ve Mısır'da kadınların maruz kaldığı acılar ve haksızlıklar masaya yatırılıyor.

10 Yıl Önce Güncellendi

2014-11-21 12:30:02

Kadınların dilinden 'Savaşta Kadın Olmak'

Yurtsuz, yuvasız kalmak, göç etmeye zorlanmak, namus ve izzetinden endişe ederek, sevdiklerini yitirerek, hem anne hem baba rolünü üstlenerek, korku ve zorluk içinde yaşamak.. ya da direk hedef olmak. Kadınlar savaşın en kirli yüzüne maruz kalıyor. Bu gerçeği mazlum coğrafyalardan gelen ve bu zulme maruz kalan şahitler ve konuyla ilgili çalışmalarıyla tanınan yazar ve aktivistler gün yüzüne çıkarıyor.

Bir empati ve şefkat çağrısı


Ramazan ayında Bağcılar Belediyesi tarafından iftar sonrası programlarından biri olarak gerçekleştirilen ‘Savaşta Kadın Olmak’ paneli gösterilen yoğun ilgi sonrası ilçe ilçe gezmeye devam ediyor. Geçtiğimiz gün Güngören Belediyesi Kültür Merkezinde bir yenisi daha gerçekleştirilen program, katılımcılara konu hakkında bilgilendirmede bulunmakla kalmıyor, bir bilinç ve şefkat çağrısını da içeriyor. Özellikle kadınların büyük ilgi gösterdiği panelde savaş mağduru kadınlarla empati yapılması ve onlara sahip çıkılması vurgusu ön plana çıkıyor.




Filistin, Suriye, Mısır ve Bosna

Aktivist yazar Demet Tezcan’ın Filistin’de kadın olmak konusuna değindiği ve moderatörlüğünü yürüttüğü panelde, özellikle darbe sürecinde Rabia meydanında yaşananlara birebir şahit olan İhvan’ın Türkiye Kadın Kolları Sorumlusu İman Bekir Mısır’ı, Hama katliamından kaçarak mülteci konumuna düşen ve Suriye’deki karışıklıktan bu yana bölgeyle ve mültecilerle yakından ilgilenen Suriyeli aktivist İman Bedir Suriye’yi, İHH gönüllüsü olarak Bosna savaşı sırasında ülkemize sığınan Bosnalı kadınlarla yakından ilgilenen, daha sonra bölgeyle ilgili araştırmalarda bulunan yazar Müzeyyen Taşçı Bosna’yı tüm gerçekliğiyle anlatıyor. Savaş bölgeleriyle ilgili 7 belgesel çeken ve Suriyeli kadınların yaşadıklarını aktardığı ‘Haykırış’ belgeseliyle büyük ses getiren yönetmen Tülay Gökçimen de şahitliklerini dinleyicilerle paylaşıyor.

Bosna savaşı kadınlar açısından ele alındığında bir ilktir

Dünyanın dördüncü büyük ordusu karşısında tamamen savunmasız bırakılan Bosnalıların yaşadıklarının dünya tarihinin bir utancı olduğunu belirten Müzeyyen Taşçı sunumunda, 50 bin Boşnak Müslüman kadının sistematik olarak tecavüze uğradığını hatırlatıyor. Kadınlara özel toplama kamplarında özellikle kariyer sahibi kadınların hem fiziki hem psikolojik işkenceye maruz kalarak, Sırp askerlerine hizmetçilik, temizlikçilik yaptırıldıklarını vurgulayan Taşçı, bir Sırp askerinin, “Biz Müslüman Boşnak kadınların sadece namus ve iffetlerini değil şeref ve izzetlerine de tecavüz ettik” sözünü aktarıyor.




Tülay Gökçimen ise, “Yönetmen olarak savaşın büyük mağdurları olan kadınlar ve çocuklarla ilgili belgeseller hazırlıyorum, köyleri, kampları geziyorum. Suriye’de sadece 2011 yılında tespit edilebildiği kadarıyla 6 bin kadın tecavüze uğradı. Hepsinin sağlığı, psikolojisi bozuk. Bana, İslam dünyasının niçin kendilerine yardım eli uzatmadığını soruyorlardı” diyor.

Esma Biltaci Yetimhanesine destek sağlanıyor

Panellerin sürmesi için belediyelerden davet beklediklerini söyleyen Tülay Gökçimen, panellerin bir büyük hayır köprüsüne dönüştüğünün de altını çiziyor. İHH İnsani Yardım Vakfı’nın dünyanın en fakir ülkelerinden biri olan Bangladeş’te Arakanlı mazlumların yetim çocukları için açacağı Esma Biltaci Yetimhanesi için panel salonu girişinde bir de kermes düzenleniyor. Kadınların el emekleriyle ürettikleri ev eşyaları Rabia Meydanında yaşanılan zulmün sembol ismi haline gelen Esma’nın ismini taşıyacak olan yetimhane için satılıyor.

YENİ ŞAFAK

Haber Ara