Dolar

32,4433

Euro

34,7635

Altın

2.440,99

Bist

9.915,62

'Çözüm süreci artık devlet politikası haline gelmeli

Çözüm süreci, geçtiğimiz hafta Öcalan'ın PKK'ya yaptığı 'silah bırakma çağrısı'yla yeni bir aşamaya geçti. Timetürk, çözüm sürecinde gelinen noktayı gazeteci İsmail Saymaz'la konuştu.

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-03-03 15:01:59

'Çözüm süreci artık devlet politikası haline gelmeli

TUĞÇE KOSKA | TİMETURK | @TugceKoskaa

Geçtiğimiz haftanın sonunda Hükümet yetkilileri ve HDP'li milletvekillerinin ortak bir toplantıyla açıkladığı silahlara veda çağrısının yankıları devam ediyor. Uzun süredir çözüm sürecinde beklenen adımların önümüzdeki süreçte daha da hızlanabileceği düşünülürken Öcalan tarafından PKK'ya yapılan kongre çağrısı da Kürt siyasal hareketi tarafından tartışılıyor. Çözüm sürecinde gelinen son noktayı Gazeteci İsmail Saymaz'la konuştuk.

Sizce 2009'da Oslo görüşmeleriyle başlayan çözüm süreci gerçekten final aşamasına geldi mi? Sorunun çözüleceği bir noktaya mı gidiyoruz yoksa sürecin kilitlenmesi ihtimali var mı?

Ben Kürt sorunun barışçıl yollarla ve doğrudan muhatabıyla çözülmesi gerektiğini düşünen birisiyim. Bu nedenle atılan bu adımın eksikleriyle beraber olumlu olduğunu ve sürdürülmesi gerektiğini düşünüyorum. Bunun bir hükümet politikası olmaktan daha çok bir devlet politikasına evrilmesi gerektiğine inanıyorum. Yani muhalefet partilerinin de halkın Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy vermeyen kesimlerinin de sürece dahil edilmesi gerekiyor. Bu bakımdan çağrı olumlu fakat eksik.

Peki çağrıda yer alan maddeler toplumu ikna edebilecek mahiyette mi sizce?

Açıklamada bahsi geçen on ilke pekala kabul edilebilecek nitelikte. Türkiye'nin yerleşik korkularının dirilmeyeceği on ilke var ortada. Bu yönüyle on ilke toplumun diğer kesimlerine açılarak rahatlıkla tartışılabilir. Sadece özerklik meselesi sorun teşkil edebilir ancak özerklik meselesi de sorunun gerçek taraflarının bir masanın etrafında buluşmasıyla rahatlıkça çözülebilir. Yani bu on maddeden birisi dışında uzun uzadıya tartışılacak bir şey görmüyorum ben. Çağrıdaki genel çerçevenin de Türkiye'deki bütün kesimleri bir araya getirebileceği kanaatindeyim. Ancak iktidar bunu kendisiyle sorunun muhatabı arasındaki bir mesele olarak görmeyip bütün Türkiye ile sorunun tarafı arasında durursa pürüzler de kolaylıkla aşılabilir.

Haber Ara