Dolar

32,5990

Euro

34,8077

Altın

2.502,96

Bist

9.435,31

Esed'in saflarında kimler savaşıyor?

Suriye’de savaşan yabancılar IŞİD ile sınırlı değil. Esed'in saflarında başta İran, Afganistan ve Lübnan’dan olmak üzere on binlerce lejyoner (yabancı asker) bulunuyor. Savaşçılar, Bağdat’tan uçakla ya da G.Kıbrıs’tan motorlarla geliyor.

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-03-06 05:09:18

Esed'in saflarında kimler savaşıyor?

Yeni Şafak'tan Cihat Arpacık'ın haberine göre; 
Suriye iç savaşında ortaya çıkan ve Suriye ile Irak topraklarının büyük bir bölümünü kontrol altında tutan IŞİD ile birlikte yeni bir uluslararası sorun belirdi: Yabancı savaşçılar... Suriye ve Irak’ta merkezi hükümete karşı savaşan gruplara başka ülkelerden katılan savaşçılar genellikle ‘yabancı savaşçılar’ veya ‘cihatçılar’ adıyla anılıyor. El-Kaide’nin Suriye uzantısı Nusra Cephesi ile IŞİD arasındaki çatışmaların ardından yabancı savaşçılar büyük oranda IŞİD saflarına katıldı. Özellikle Avrupa ülkelerinden IŞİD’e yoğun katılımların yaşanması, sorunun uluslararası boyutta tartışılmasına zemin hazırladı. Ancak Suriye’de, bu ülkelerin nüfuslarına kayıtlı olmadığı halde savaşçı unsur olarak bulunan yabancılar sadece muhalif gruplar içinde değil; hatta daha fazlası Şam rejimi lideri Beşşar Esed saflarında savaşıyor.

AKIN AKIN GELİYORLAR

Özellikle Suriye’de, Şam rejimi saflarında savaşmak için gelen ve sayıları onbinlerle ifade edilen yabancı savaşçı bulunuyor. Sadece geçtiğimiz nisan ayında 40 bini Irak’tan 20 bini ise Lübnan’dan olmak üzere 60 bin yabancı, Suriye’ye getirildi. Bu gruplar başta Özgür Suriye Ordusu olmak üzere bölgedeki ‘sünni’ gruplara karşı savaşıyor. Büyük bir kısmını şiilerin oluşturduğu bu ‘öteki yabancılar’, yalnızca Irak ve Lübnan’dan gelmiyor. İstihbarat analiz raporlarına göre ‘insan kaynağı’ dünyanın her yanına dağılmış durumda. Afganistan, Nijerya, Yemen, Moritanya, Pakistan ve Bangladeş’den gelen onbinlerce kişi belli vaatler ya da ücret karşılığında cepheye sürülüyor. ‘Şii direniş hattı’nın sünnilere karşı müdafaasını ise İran organize ediyor.

SURİYE’DE AFGAN DRAMI

Suriye’de savaşan gruplara ‘insan kaynağı’ desteği, en başta Afganlardan geliyor. Genellikle ABD’nin Afganistan saldırısının ardından İran’a kaçan şii Afganlar, bu devletin baskılarıyla Suriye’ye muhaliflere karşı savaşmak üzere gönderiliyor. O Afganlardan ikisi geçtiğimiz ay Esed birliklerine karşı savaşan İslam Cephesi örgütü tarafından yakalandı. İslam Cephesi’nin görüntülü sorguladığı Afganlardan biri, İran’da cezaevine atıldıktan sonra kendisine ulaşıldığını ve özgürlük vaadi karşılığında Suriye’deki savaşa gönderildiğini, burada savaştığı için ailesine maddi yardım yapıldığını söyledi. Diğer Afgan ise kendisine ulaşanların, “Suriye’de selefiler Zeynebiye Camii’ni yıkacak” dediğini belirtti ve mezhepsel faktörler nedeniyle Suriye’ye gittiğini iddia etti.

İki ana rota

Suriye’ye gönderilen ‘öteki yabancılar’ bu ülkeye ulaşmak için iki ana rotayı takip ediyor. En kestirme ulaşım, Bağdat’tan Şam’a uçak seferleri. Diğeri ise Lübnan’dan Güney Kıbrıs Rum Kesimi’ne gitmek, oradan da motor veya botlarla Tartus Limanı’na varmak. Yabancı savaşçıların Suriye’ye sevkiyatını ise İran’ın Irak’taki en önemli askeri yetkilisi Ebu Mehdi el Muhandis yürütüyor. Muhandis ise İran’ın Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’ye bağlı çalışıyor, raporlarını direkt olarak ona iletiyor. Suriye’deki rejime destek vermek için bölgeye ‘emekli edilerek’ gönderilen üst düzey Rus askerler de, hâlâ Şam yönetiminin elinde bulunan Tartus ve Lazkiye limanlarında şii milislere askeri eğitimler veriyor.

Bir İranlı daha öldü

Muhalif gruplara karşı Esed saflarında savaşmak üzere Suriye’ye gönderilen şii milisler, yine bu ülkedeki yabancı komutanlar tarafından yönlendiriliyor. Ülkede, Suriyeli olmayıp da muhaliflere karşı savaşan grupların başında Lübnan veya İranlı generaller bulunuyor. İran’ın kurduğu Fatımiyyun Birlikleri’nin Afgan asıllı Komutanı Ali Rıza Tevessuli, birkaç gün önce Suriye’nin Dera bölgesinde girdiği bir çatışmada, yanındaki 5 İranlı askerle birlikte öldürülmüştü. Dün de İran Devrim Muhafızları komutanlarından Yarbay Muhammed Sahibkerem Erdekani, yine Dera’da muhaliflerce öldürüldü. Suriye ve Irak’ı da içine alan ‘Direniş Bölgesi’nin İranlı komutanı Yarbay Murteza Husrevani, çatışmada ölen Erdekani için taziye mesajı bile yayınlayıp başsağlığı diledi. Irak ve Suriye’deki fiili varlığını uzun süre reddeden İran, “DAEŞ’e karşı kutsal mekanları korumak ve gönüllü milislere askeri danışmanlık yapmak” gerekçeleriyle bu iki ülkede bulunduğunu kabullenmişti.

‘Bize yalnız Suriyeli gelsin’

Suriye’de Nusra ile IŞİD ayrışmasının ardından, batı ülkelerinden gelen yabancı sünni savaşçılar ağırlıklı olarak IŞİD içinde hareket ediyor. Özellikle İngiltere, Almanya ve Fransa’dan katılımlar, bu örgüte yapılıyor. Suriyelilerin oluşturduğu gruplar ise yabancı savaşçılar hususunda oldukça çekinceli. Yeni Şafak’ın telefonla ulaştığı bir Ahrar-uş Şam yetkilisi, kendi örgütlerinin yabancı savaşçı kabul etmediğini belirtti. Tıpkı Ahrar-uş Şam gibi Suriye’nin geniş bir bölgesinde faaliyet gösteren İslami Cephe de yabancı savaşçı kabul etmeyen örgütlerden. Bunların dışında bir de, ‘Nusra ya da IŞİD saflarında savaşmak istemeyip kendi gruplarını kuran’ yabancı savaşçılar var. Genellikle Çeçenler, Libyalılar, Dağıstanlılar, Kazaklar ve Tatarlardan oluşan bu gruplar, herhangi bir örgüt çatısı altına girmeyip kendi tugaylarını kurmuş durumda.

Haber Ara