Dolar

32,5707

Euro

34,8919

Altın

2.427,77

Bist

9.722,09

Rachel Corrie’ye mektup

16 Mart 2003 tarihinde Filistinlilerin evlerini yıkan buldozerin önüne geçip engel olmak isteyip buldozerin altında kalıp yaşamını yitiren Rachel Corrie'ye Usasabah yazarı Taha Kılınç bir mektup yazdı.

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-03-17 15:01:45

Rachel Corrie’ye mektup

Sevgili Rachel,

Haksızlıklarla ve kötülüklerle dolu bu dünyanın senin tertemiz vicdanını yitirmesinden bu yana tam 11 yıl geçti. Kendilerine her türlü zulmün layık görüldüğü bir halka yardımcı olmak için binlerce kilometre öteden kalkıp gelmiştin. Onların paramparça olmuş hayatları için elinden ne geliyorsa yapıyordun.

Nihayet, Gazze sınırında bir İsrail buldozeri kılığında geldi ölüm. Bir Filistinlinin evini yıkılmaktan kurtarmaya çalışıyordun. Senin üzerine buldozeri süren İsrail askeri, onu elinde tuttuğun megafonla defalarca uyarmana rağmen kasten ezdi seni. Hem de iki kez. Sinirini yatıştırmak ister gibi.

Tarihler 16 Mart 2003'ü gösteriyordu. Ortadoğu'da yaşayan her dinden ve siyasi düşünceden insana bir ders verdin ölümünle. Ölüme cesur bir şekilde meydan okuyuşun, bugün bile gözyaşlarıyla ve minnetle anılıyor.

Daha küçücükken, dünyanın başka yerlerindeki çocukların acılarını paylaşan bir insandın sen. İlkokuldayken, başka insanların ihtiyaçlarını karşılamak gerektiğinden söz ediyordun. Nihayet büyüyüp genç kız olunca, içinde yaşadığın Amerikan toplumundaki hâkim görüşlere hiç aldırmadan kalkıp buraya geldin. Ölümün de yaşadığın şekilde oldu: Dünya daha iyi bir yer olsun diye, haksızlıklara karşı çıkarak can verdin.

Ama maalesef senden sonra bu coğrafyada bir şeylerin değiştiğini söyleyemem. Geçen 11 yıl boyunca sayısız katliama, saldırıya, bombalamaya ve yıkıma tanık olduk. Her acı, vicdanlarımızı daha da köreltirken, bizler boş gözlerle seyretmeye devam ettik. Senin yaptığın, en zoruydu. Irk olarak da din olarak da ortak paydayı paylaşmadığın insanlar için canını vermiştin. Buranın "yerlileri" olarak bizim elimizden bu kadarı gelmedi.

Yakın bir gelecekte Filistinlilerin kurtuluş umudu ufukta görünmüyor. Aksine Ortadoğu'da durumlar daha da kötüye gidiyor. İnsan hakkı ihlalleri yoğunlaşıyor, acılar katlanıyor. En kötüsü de gözler artık ölü görmeyi çoktan kanıksadı. Senin parçalanmış cesedine bakamadığımı hatırlıyorum ilk gördüğümde, şimdiyse gözümüzün önünden her türlü fotoğraf geçiyor. Gözlerimiz de kalplerimiz de acılara çoktan alıştı.

Yine de sen, bütün bu karmaşa içinde bir yıldız gibi parlıyorsun. Bugün olmayacak belki, ama bir gün gelecek, Rachel Corrie ismi her yaştan insana ilham veren bir rol modele dönüşecek. Belki adına ödüller, yarışmalar, festivaller düzenlenecek. İnsanlar, senin tek başına yazdığın insanlık destanını anlatmak için uğraşacaklar.

Ölümünden sonra birçok fotoğrafın yayımlandı. Bunlardan beni en çok etkileyeninde, sen Filistinli bir aileyle birlikte oturuyorsun. Üstü açık, duvarlı bir yer burası. Arkada, Filistin'in simgesi zeytin ağaçları. Karı-koca Filistinliler sıradan kıyafetler içinde. İki de çocukları var, kız ve erkek. Sen, başında bir örtüyle sıradan kıyafetler içindesin. Tıpkı onlar gibi. Yüzlerde tebessüm var. Ne korku, ne endişe, ne de başka bir şey…

Seni işte bu halinle hatırlayacağım hep sevgili Rachel. "Yabancı" olduğunu unutan ve bize de unutturan bu doğal ve bizden halinle…

Haber Ara