Dolar

32,5860

Euro

34,7636

Altın

2.505,87

Bist

9.693,46

Zaman yazarından Cuma namazı çıkışı!

Zaman’ın ilahiyatçı yazarı Ahmet Kurucan, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu’nun Cuma namazları sonrası konuşmalarından rahatsızlık duyarak 28 Şubat dönemi gazetecileri gibi dinin siyasete alet edildiğini öne sürdü.

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-03-26 11:31:47

Zaman yazarından Cuma namazı çıkışı!

Zaman gazetesinin ilahiyatçı yazarı Ahmet Kurucan, bugünkü yazısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Cuma namazı sonrası açıklama yaparak din siyasete alet ettiklerini ileri sürdü. Kurucan, Gülen'in huzurunda, Gülen'in mimiklerine kadar her hareketine büyük ruhani anlamlar yükleyerek onu kitlelere pazarlayan yazılarıyla dikkat çekiyor.

Kurucan’ın yazısından öne çıkan bölümler:

ESKİDEN CAMİYE GİZLİCE GİDİLİRDİ


Bu ülkede camiye ilk giden siyasiler şu andaki iktidar partilerinin üyeleri değil. Daha önceden de çokları gitti. Demirel de gitti, rahmetli Özal da, merhum Erbakan da. Ama bunların camiye gidişleri bugünkü ölçüde haber değeri taşımadı. Neden? Yanlarına imam-hatipleri alıp mihrabın önünde konuşma yapmadılar. Cami çıkışı uzatılan mikrofonlara –istisnalar hariç- demeç vermediler. Hatta hatıralardan okuduğumuza göre gazetecilerden ricada bulunup haber yapmamalarını istediler. Özal’da çok sık gördüğümüz üzere bazen korumaları bile atlatıp camiye gizlice gittiler. Hakkını yemeyelim Tayyip Erdoğan’ın da yıllar önce aynı türden tavırlarına şahit olduk.

NAMAZI YOLSUZLUĞA BAĞLADI

Ama ya şimdi? İşte problem burada. Ne oldu, ne değişti de birdenbire cuma namazlarına girişler-çıkışlar, konuşmalar-demeçler fotoğraflarla, videolarla gündemimize gelip oturdu. Önceki davranışlardaki temel ilke dinin siyasete alet edilmemesi idiyse -ki bu takdirle karşılanacak bir yaklaşım- şimdi bu ilke değişti mi? Dinin siyasete alet edilmemesi, dinin siyaset namına suistimal edilmesi ile yer mi değiştirdi? Cevabınız evet ise, neden? İsterseniz cevaba yardımcı olayım; cami çıkışlarında, mihrap önlerinde verilen bu görüntülerle dindar tabana “yolsuzlukların üzerini kapatmama rağmen hâlâ namazımda-niyazımdayım” mesajı veriyor olabilir misiniz?

DİN SİYASETE ALET EDİLİYOR

Biz bu ülkede merhum Erbakan’la birlikte dindarların, devletlu kimlikleri ile dinin siyaset üzerinden nasıl okunabileceğini ve bu okuma modelinin devletin işleyişine, bürokrasiye etkisine, ekonomiye tesirine, en genel anlamda hayatın tüm kademelerinde toplumsal hayatımıza nasıl etki edeceğini gördük ve yaşadık; ama itiraf edelim böylesini ilk defa görüyoruz ve tek kelime ile dökülüyoruz. Yazıktır, günahtır, ayıptır; dini bu kadar siyasete alet etmenin vebali vardır, günahı vardır, cezası vardır. Son 2-3 yıldır ısrarla izlenen politikalar nedeniyle kutuplaşan toplumu bir de bu vesile ile bir kez daha kutuplaştırmanın, insanları bulundukları yerden daha ileriye sürüklemenin gerçekten günahı vardır. Benden uyarması.

Haber Ara