Dolar

32,4963

Euro

34,5719

Altın

2.478,06

Bist

9.553,89

Aristokrat İslamcılar ve AK Parti

Timeturk Genel Yayın Yönetmeni Nevzat Çiçek'in Diriliş Postası'ndaki 'Yeni Türkiye'nin 2.atılım dönemi'ndeki yazısı...

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-04-20 10:48:24

Aristokrat İslamcılar ve AK Parti
 

Yeni ve eski aslında tanımları itibariyle net olan iki gerçeği ortaya koyar; biri geçmişin diğeri de geleceğin tanımıdır.

Bu iki tanım karşılaştırması üzerinden siyaseti okuduğumuzda inşaa edilmek isteneni net olarak ortaya koymuş oluruz. Yeni Türkiye’nin temeli AK Parti tarafından atıldı ve 1. Inşaa döneminin mimarlığını da Recep Tayyip Erdoğan yaptı. Erdoğan, çeşitli vesayetlere direnmesi, ezber bozan söylemleri ve inşaa sürecinin ana omurgasını oluşturması bakımından oldukça önemli ve kritik işler yaptı ve yapmaya da devam ediyor.

1.İnşaa döneminin en önemli özelliği sistemi tanıma, sistemin kendilerine karşı direncini görme, uluslararası ilişkilerde partner seçimi ve daha da önemlisi ise yol haritası ve hedeflerin ortaya konulmasıdır. Bunun için vatandaştan istenen destek sürekli olarak sağlandı ve vesayetle de ciddi mücadele edildi

Bugün Yeni Türkiye’nin 2. Atılım dönemi Ahmed Davutoğlu üzerinden inşaa edilecek. Bu atılım döneminin en önemli özelliklerin başında AK Parti’nin söz verdiği 2023 ve 2071 hedefleri olarak açıkladığı hedeflerin gerçekleşmesidir. Yani sistemin yeniden inşaa edilmesi ve kadim devlet geleneğinin yeniden toplumun karşısına çıkarılması yani inşaasıdır.

AK Parti’nin 2. Atılım dönemi esas olarak pergel metaforundan hareketle bir ayağının değerlerimizde, geçmişimizde ve medeniyet kodlarımızda sabit kılınması digger ayağı ile bunun dolaştırılmasıdır. Bu bakımdan yeni inşaa sürecinde aynı zamanda değişecek olan geçmişinden ve değer kodlarından kopmayan yeni bir İslamcılığında ortaya çıkarılmasıdır. Fikri anlamdaki bu yeni sınıfa ben “Aristokrat İslamcılığın” halka buluşması diyorum.

İslamcılık ne kadar bize Fransız devriminden kalma kalıplarla biçilen elbiseyi tarif etse de, Aristokrasi ise halktan kopuk, değer yargılarından uzak bir anlayışı temsil ediyordu. Geçmişte “Köylü İslamı” olarak nitelendirilen ve dışlanan İslamcılığın aslında Türkiye’nin değişimini sağlayacak olan “Şehir İslamcılığını” beraberinde getirdiğini görmek gerekiyor. Bu bakımdan yetişen kuşağın eğitim seviyesi ve dünyayı okuma biçimleri bir strateji geliştirmenin ötesinde bir düşüncenin de yeniden ıslahını beraberinde getiriyor. İşte bu inşaa ve ıslah döneminin vazgeçilmezi olan fikrin bugün Aristokrat İslamcılık olarak karşımıza çıktığını ve bunun toplumla buluştuğunu net ifade etmek durumuındayız.

Bugün Yeni Türkiye’nin 2. Atılım Döneminin esas mimarları üniversite eğitimi almış, bir kaç dil bilen, değerlerinden kopmayan dünyayı tanıyan, eziklik duygusu yaşamayan, söyleyecek sözü olan ve daha da önemlisi yerellikten çıkabilen insanların oluşturduğu modeldir

Haber Ara