DİĞER İÇERİKLER

© Copyright 2023 - Timeturk İnternet Haber

Bu sitede yer alan tüm içerikler Timeturk'e aittir. Kopyalanması kesinlikle yasaktır.

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined variable: currency

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

A PHP Error was encountered

Severity: Warning

Message: Invalid argument supplied for foreach()

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

Yeni Türkiye: Kendini yöneten Türkiye'dir

2014-09-22 11:24:06

Nereden nereye?

Yıllar önce Diyarbakır- İstanbul arasında sefer yapan, THY uçağımız Bulgaristan'a kaçırılmıştı. Bu uçağımızda NATO'da görevli iki Amerikan vatandaşının olduğunu o uçakta seyahat eden bir arkadaşım anlatmıştı. “Uçağın kaçırıldığını öğrenince hepimiz korkmuştuk. Kimi ağlıyor kimi yüksek sesle dua ediyordu. Ama o iki Amerikalıdan her hangi bir tepki ve heyecan duymamış olduklarını ibretle seyretmiştik. Netice'de Sofya havaalanında misafir edilmiş ve orada İstanbul'a dönüşümüzü beklerken, tepkisiz kalan o iki Amerikalıdan sorduk. Neden öyle hareketsiz ve sessiz kalmıştınız diye, onlar ise cevaben; Biz neden korkacaktık ki, netice de ülkemizin bizi kurtaracağından emin olduğumuz için sizin gibi ağlayıp sızlamadık, demişlerdi.”

Evet, nereden nereye diye, kendimize sorarak ve bu tarihi Anekdotu anımsayarak başladık. Geçmişin ezikliğini umutsuzluğunu bize yaşatanlar kimlerdi? Niçin bir devletimiz ve yöneticilerimiz olduğu halde, bizlerde o iki Amerikan vatandaşı kadar güven içinde kendimizi yıllarca hissetmemiştik. Asıl soru buydu bizim için. Dün sabahın erken saatlerinde ülkeye giriş yapan Musul maslahatgüzarımız başta olmak üzere diğer 49 çalışanın, 102 gün sonrada olsun, sağlık ve sıhhat içinde dönmeleri onur vericiydi. Çiçeği burnunda başbakanımız muhterem eşleriyle birlikte, Şanlıurfa’ya kadar gidip orada karşıladılar rehinelerimizi ve birlikte aynı uçakla döndüler Ankara’ya.

Dünya basını ilk gündem ve manşet yaptı bu tarihi yolculuğu. BBC; “ IŞİD’in kaçırdığı rehineler serbest. Türk İstihbarat Teşkilatı MİT’in büyük başarısı ile rehineler kurtuldu.” REUTERS; “ Kuzey Irak’ta alıkonan rehineler serbest. Türk istihbaratının operasyonuyla, rehineler kurtarıldı…

ASSOCİATED PRESS; “ 49 Rehine serbest. Günlerdir gizli yürütülen çalışmalar başarılı operasyonla bitti. MİT, 49 rehineyi kurtardı. Türklerin hepsi ülkelerine ulaştı. Türkiye’de büyük sevinç yaşanıyor. CNN; “ Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk İstihbarat servisinin kurtarma operasyonuyla 49 rehinenin Türkiye’ye geri getirildiğini söyledi. Nihayet MİRROR; “ 49 rehine kurtarıldı ve hiçbiri için fidye ödenmedi. Diye manşete taşıyarak okurlarına haberi servis ettiler.

Bütün medya, bütün basın ağız birliği edercesine, operasyonu Milli İstihbarat Teşkilatımızın yaptığı başarılı çalışmalarını öne çıkararak haber yapmıştı. Şimdi düşünüyorum da, teşkilatın başına getirilen bir Anadolu çocuğu, Hakan Fidan’dan başta İsrail olmak üzere onun Türkiye’deki uzantılarının neden rahatsızlık duyduklarını daha iyi anlamış oluyorum. Cumhuriyet tarihinin kurumlarından biri de hepimizin malumu olduğu üzere istihbarat teşkilatımızdı. Bu teşkilatımız öylesine gizemli öylesine korkutucu idi ki, bizler yurttaş olarak yıllarca, hatta Sayın Fidan’ın dönemine kadar hep kuşkuyla bakmış ve hep içimize saldığı korkuyla nefret etmiştik. Hele hele biz güneydoğulu ve doğulular böylesi bir korkunun içinde hep yaşadık.

Korku ve nefretimizin nedeni şuydu, özellikle teşkilatın dindar Müslümanlara ve Kürdlere bakışında, sanki bu kurum bu iki obje için yapılandırılmış inancındaydık. Pratikleriyle de bunu ispatlarcasına uygulamalar yapıyorlardı. Her Camimizde mutlaka bir MİT ajanının olduğuna onları tanımasak bile inanırdık. Müslüman olarak ibadet ettikleri için oraya gelmiş olduklarına değil, daha çok dindar Müslümanları fişlemek için oradaydılar inancına sahiptik. Nihayet özellikle 12 Eylül faşizminin o sıcak dönemlerinde bunu teyit eden uygulamalarına da tanık olmuştuk.

Bu adam MİT’tendir denildiğinde o şahsa karşı içimizde bir hor görme ve korkunun verdiği nedenle de nefret ederdik. Bunun böyle olmasına geçmiş devlet aklının, bu kurumumuzu yıllarca CİA’ya, MOSSAD’a payanda yapmak gibi basiretsiz ve ihanet derecesindeki uygulamaları neden olmuştur. İç istihbarat olarak sadece arz-ı endam eden kurumun, neden böyle olduğunu şimdi daha iyi anlıyoruz ki, vesayet sürecindeki hâkimiyetleriyle burada üst görevde bulunan kişilerin askeri kökenli oluşları ve aldıkları sekuler eğitimleriyle kendi insanlarını inançlarından etnik yapılarından dolayı tefrik ederek, onlara karşı oldukça acımasız oluşlarıydı.

Sayın Hakan Fidanla başlayan süreç, istihbaratımız açısından bir milat olmuş ve belki de tarihinde ilk kez, milli mefkûreye sahip bir strateji ve bu anlamdaki yapılanmasıyla batının özellikle de, MOSSAD için büyük bir tehdit olduklarını göstermişlerdir. Zira MİT için artık ana hedef, sadece ülke içindeki zararlı ve ayrık otlarla uğraşmak değil, ülkemiz sınırları dışında varlıklarıyla bizleri rahatsız edecek, her türlü ihanet şebekeleriyle de verecekleri mücadeledeki azimleri olacaktır.

Bu nedenle Yeni Türkiye için ne anlama geliyor, mealindeki kasıtlı ve küçümseyici sorularına karşı, diyeceğimiz tek şey ve yakıştıracağımız tek tanım, sadece MİT üzerinden yola çıkarak; “YENİ TÜRKİYE KENDİNİ YÖNETEN TÜRKİYEDİR” Diyeceğiz!
Sayın Hakan Fidan Bey’i ve arkadaşlarını tekrar kutluyor. Sağlık ve esenlik içinde ülkemize ve yakın coğrafyamızdaki görevlerinde başarılar diliyorum.



Görüş Bildir Bizimle Paylaş