Bir garip fetva ve düşündürdükleri...
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-12-26 19:27:06

Bir Arap ülkesinde yaşıyorsanız aklınıza gelebilecek -ya da aklınıza hayalinize dahi gelmeyecek- her konuda her türlü fetvayı duymanız mümkün. Televizyonda, gazetelerde, sosyal medyada, orda burda..
Neredeyse iki senedir Katar'da yaşıyorum. Bu süre zarfında o kadar enteresan fetvalar duydum ki.. 'Yok artık daha neler' dedim. 'İslam bu din adamlarının eline kaldıysa vay halimize' dedim. Ama bu sonuncusuna artık diyecek laf bulamıyorum.
Yazmayayım yazmayayım diyorum ama, duramıyorum. Bu Arap din adamları beni bir gün ya katil, ya kafir edecek...
Birkaç gündür Arap sosyal medyasında, bir din aliminin fetvası tartışılıyor. İsmini vermeyeceğim, eleştirilerimi ismi üzerinden yapmak istemiyorum. Ne de olsa bir din adamı…
Söz konusu fetva, akıllara zarar bir soru üzerine ortaya atılmış. Buna göre, ölen eşiniz ile cinsel ilişkiye girmenizde dinen bir sakınca yok! Evet yanlış duymadınız, yani Allah korusun, karınız ölürse, ve siz o an, her nasılsa artık bir şekilde cinsel istek duyuyorsanız, bunu sizin için hala helal olan karınızın ölü bedeni üzerinden tatmin edebilirsiniz.
İlk duyduğumda inanmadım. Şaka olduğunu düşündüm. Böylesi akıl dışı, mide bulandırıcı birşeyin, Müslüman ve söz sahibi bir din adamının ağzından çıktığına inanmak istemedim. Ama ne yazık ki olay aynen böyle.
Aslında esas tartışma, eşin ölümü halinde evliliğin dinen bitip bitmediği. Ancak her zaman olduğu gibi bu tartışma da, cinsellik ve dünyevi kaygılar üzerinden yapılıyor.
Twitter'da, facebook'ta hararetle bu konu konuşuluyor birkaç günden beri. Hem İngilizce, hem Arapça olarak.. İnsanlar, özellikle de kadınlar yarı öfkeli, yarı alaylı bu fetvayı ve vereni tartışıyor.
Hatta, evlilik sözleşmesine ‘ölü bedenime dokunma’ diye bir madde koymayı düşünen Arap kızlar bile var!
Ben tüm bunları yarı gülerek, yarı üzülerek takip ediyorum. Ve derin derin düşünerek elbette...
İslamın, yanlış ellere geçtiğinde ne hallere gelebileceğine tanık oluyorum, tekrar tekrar.
İslamiyete en büyük zararı ne terör veriyor, ne başka birşey. Onun en büyük düşmanı ne Amerika, ne İsrail; ne Hristiyanlar ne de Yahudiler… İslama en büyük zararı yine Müslümanlar, ve çoğu zaman da ne yazık ki din adamları veriyor…
Burada son iki yıldır duyduğum fetvalar ve gerekçelerine bakınca, ‘İslamı modern dünyayla mükemmel bir şekilde bütünleştirmek’ gibi çılgınca bir çaba farkediyorum her seferinde...
Yani İslam, modern zamanlarda yaşayan modern bireylerin, her türlü soru ve sorunlarına cevap verir. Her konuda mutlak bir yanıtı vardır. Olmak zorundadır.
Bugüne kadar hiçbir din aliminin de, daha önce hiç ortaya atılmamış bir soru karşısında çıkıp, ‘bilmiyorum’ dediğini duymadım! Ya da ‘İslam bu konuda net birşey söylememiş. Ama Allah hepimize akıl fikir vermiş. Vicdan vermiş. Oturup düşünürsek, neyin doğru neyin yanlış olduğunu bulabiliriz. Bu konu beni aşar' dediğini...
Mantıklı mantıksız her soruya yanıt bulmaya çalışan din adamlarının, bilgisayar programcıları gibi, dini sürekli 'up-date' etmeye çalıştıkları hissine kapılıyorum...
Daha da kötüsü, dini modern zamanlara uyarlayacağız derken, 'tamamen modern’ bir felsefeye kurban ediyorlar. Tıpkı modern felsefe gibi, bireyin bu dünyadaki maksimum haz ve mutluluğuna odaklı bir din anlayışı geliştiriyorlar.
Mutluluğu, hazzı artırılmaya çalışılan tarafsa, nedendir bilinmez her defasında erkek oluyor…
Dinlediğim, okuduğum pek çok fetva hep aynı noktaya çıkıyor.
Tıpkı çok eşlilik konusunda öne sürülen ve daha önce yazdığım, modern fetvalar ve argümanlar gibi... Çok eşlilik İslam'da var mı yok mu, caiz mi değil mi tartışması yapmıyorum. Benim uzmanlık alanım değil! Ancak öne sürülen gerekçelere baktığımda ne kadar modern ve dünyevi bir anlayışa dayandıklarını görebiliyorum.
‘Karısının regl dönemi biraz uzun sürüyor diye ikinci ya da üçüncü eşi alması gerektiğini iddia eden adam’ı tanıyorum. Burada bolca var çünkü...
Son fetva ile, işin içine ölüm girdiğinde de durumun değişmediğini görmüş oldum. Ölen bir kadının varlığı bile, bir erkeğin ‘bu dünyadan alması gereken zevki' azaltmaya yetmiyormuş.
Ama neyse, ölen taraf koca olduğunda kadının aynı şeyi yapamayacağına dair bir beyan yok en azından!
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Haber Ara