DİĞER İÇERİKLER

© Copyright 2023 - Timeturk İnternet Haber

Bu sitede yer alan tüm içerikler Timeturk'e aittir. Kopyalanması kesinlikle yasaktır.

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined variable: currency

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

A PHP Error was encountered

Severity: Warning

Message: Invalid argument supplied for foreach()

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

Heykel Savaşı

2014-08-20 16:53:59


Çözüm sürecinin akamete uğraması belli ki birilerinin işine geliyor. Aylardır süren çatışmasız, kansız ve cenazesiz süreç, herhalde birilerinin ekmeğini elinden aldı. Başbakan Erdoğan’ın çok hayati bazı siyasi rizkleri göze alarak gösterdiği cesur irade, sembolik olaylara heba edilmemeli.

Çözüm sürecinin bir “heykel çatışması”na dönüşmesi, ve heykel üzerinden restleşmelere gidilmesi, verilen emekleri zayi etmeye yöneliktir. Kutsallar üzerinden bir kavgaya girişilmesinin anlaşılır yanları vardır ancak bu kutsallar heykeller olunca buna “put kavgası” demekten başka bir söz bulamıyorum.

Kutsalı heykel olanın kutsalı kalmamıştır kanımca. Çünkü heykel kutsal olamaz. Hiçbir dinde de böyle bir kutsal yoktur.Teolojik anlamda buna dense dense ancak “putperestlik” denir.

Bu bağlamdan gündeme geri dönüp değerlendirelim;

Tabutsuz günler HDP ve MHP’ye, ekonomik ve sosyal anlamdaki başarılı süreçler CHP’ye kuyruk acısı yaşatıyor.

Her ne kadar muhalefet ve türevlerinin “kan akmaması bizi sevindiriyor” deseler bile ben bunun samimi bir söylem olduğu kanısında değilim. “Kan aksa da hükümeti zor duruma düşürsek” gibi içten pazarlıklı bir psikoloji yaşadıkları her hallerinden belli…

Ankara’daki lüks konutlarından anadolunun varoşlarına bakan zihniyet, çözüm sürecinin de bir an önce sabote edilmesi veya sabote etme hesabında olanlardır. Ve istedikleri de oldu..

Haftalar önce Lice’deki sözde şehitliğe dikilen ve şemdin sakık tarafından da örgüt içi infaz sonucu öldürüldüğü itiraf edilen Mahsun Korkmaz’ın heykeli, sürecin önemli ölçüde zarar görmesi ile sonuçandı.

Ne mi oldu?

Mesela, heykel’in oraya dikileceğini istihbarat önceden bilmiyormuydu? Bilmiyorsa istihbarat zaafı diyerek türk istihbaratının yattığını söylememiz gerek, ki istihbarat zaafı olmadığı kesin. Peki istihbarat biliyorsa neden önceden tedbir aldırtmıyor ve engel olunmuyor? Burada önemli soru işaretleri var.

Bir diğer dikkat çekici konu ise, PKK cenahında;

Çözüm süreci gibi kendileri için lehte hayati önem taşıyan bir sürecin zarar görmesini istemeyen bir yapı, dikecekleri heykelin devlet tarafından indirileceğini bile bile neden diksin?

Henüz devlet ile helalleşilmemişken, bölgesel bir yönetim çatısı altında yaşarcasına böyle kışkırtıcı bir girişimde bulunulması “kasıtlı” ve “hesaplı” bir girişim olduğunu gösteriyor. Burada halkı provoke ve süreci manipüle etme girişimi söz konusu. Nitekim öyle de oldu.

Olay yerine giden askerler ile hazırda bekletilen 200’den fazla örgüt elemanı arasında çatışma yaşanıyor. Çatışmada bomba, silah, molotof gibi silahlar kullanan KCK’ya bağlı “öz savunma birlikleri” adını verdikleri YDG-H (Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi) grubunun olayı ne denli organizeli bir biçimde gerçekleştirdiği de net bir biçimde görülüyor.

Olayda hayatını kaybeden gencin cenazesi ise, YDG-H’nin sosyal medya hesabı üzerinden halkı provoke eden kışkırtıcı söylemlerle, manipüle edildi ve halk sokaklara döküldü.

Öte yandan Lice olayları sonrası Diyarbakır-Bingöl karayolunda kontrolü ele geçiren grup, biri otobüs olmak üzere 3 aracı, içindeki yolcuları tahliye edip yakmaları, sistematik bir eylem olduğunu gösteriyor.

Aynı tarihlerde YDG-H birimleri tarafından akşam saatlerinde Diyarbakır’ın Suriçi semtinde kendi söylemleri ile “ uyuşturucu operasyonu” düzenlemeleri ve uyuşturucu kullandıkları belirtilen kişileri tartaklanarak halka “Uyuşturucu karşıtı olduklarını” ve asayişi sağladıkları imajını vermeleri de dikkat çekici bir diğer unsur.

Yine geçtiğimiz gün islami bir gruba ait bir kitabevi YDG-H tarafından tarandı.

Tüm bunlar son bir hafta içerisinde olan olaylar.

Peki Emniyet güçleri olaylara müdahil olmuyor mu olamıyor mu?

PKK, olayları neden Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin hemen ardından hızlandırdı?

Olası bölgesel bir yönetimin başaktörü rolüne bürünen PKK, sözkonusu olaylarla bir şiddet sarmalı oluşturmaya mı çalışıyor?

Bana göre tüm bu olaylar, Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olması sonrasında gizemli parmakların düğmeye bastığını gösteriyorr.

Görünen o ki, gergin bir gündem bizi bekliyor.

Vesselam…

Hamit YAZ
Siyaset Bilimci / Yazar
Görüş Bildir Bizimle Paylaş