Bu başlık aslında Başakşehir’deki bir caminin cemaatine yaptığı duyurunun başlığı. Muhtemelen cami imamı veya cemaatten birileri tarafından açılan sayfaya, cami cemaatinin üye olması için yapılmış bir duyuru. Caminin sayfasına şu ana kadar 40 kişi üye olmuş.
Sanırım amaç vakit namazlarında camide toplanan cemaati akşamları internette gezinirken de bu sayfada toplayıp sanal bir cami cemaati kurmak. Böylelikle cemaat üyeleri, facebook’taki sayfa aracılığıyla birbirlerine fotoğraf, video, davetiye vs. gönderip namazda aynı safta dururken kurdukları manevi bağı sanal bağla güçlendirmiş olacak. Mesela İsrail askerlerinin acımasızca öldürdüğü Filistin’li çocukların videosunu birbirleriyle paylaşıp videonun altına İsrail’e lanet mesajları yazacaklar. Ya da İsrail ürünlerini boykot için üyeler birbirine mesaj gönderecektir.
Fakat çoğu üye bunu yaparken farkına varmadan boykot ettiklerini zengin ettiğinin farkında olmayacak maalesef.
Çünkü Facebook, Mark Zuckerberg isimli Yahudi bir Amerikan tarafından kurulmuş bir site. Zuckerberg Yahudi şeriatına göre büyütülmüş ve ona göre yaşayan dindar bir Musevi. Bugün 500 milyon üyesi olan ve 41 milyar dolar değere sahip site onu da zengin etmiş durumda. Zuckerberg’in 7 Milyar dolar servetinin olduğu tahmin ediliyor. İnternette biraz araştırıldığında onun bu servetinden Yahudi kurumlarının da yararlandığı görülebilir.
Cami cemaatinin hüsn-ü niyetinden şüphem yok. Ama gelin görün ki birilerinin koyduğu kurallarla siz o birilerini yenemezsiniz. Kuralları kim koyarsa galip de o oluyor.
Bizler bir yandan İsrail ürünlerini boykot edip onları ekonomik olarak çökertmeye çalışırken öbür yandan İsrail’i facebook’a üye olarak zengin ediyoruz. Bilinçsiz davranışlarımızdaki bu çelişkiler yüzünden Yahudileri elimizle beslemiş oluyoruz.
Facebook gibi sitelere üye olmak o kadar da elzem değil. Eski arkadaşları tekrar buluşturmak gibi bir faydasının olduğu doğrudur. Ancak işin dozu kaçınca birileri sırtımızdan sayamayacak kadar çok paralar kazanmış oluyor.
Teknolojinin insanlığa sunduğu kolaylıklardan elbette ki faydalanacağız. Bu konuda Yahudilerin ne kadar maharetli olduklarını da kabul etmek gerekir. Yalnız bir cami için de sayfa açılması bende biraz dengeyi kaçırdığımız kanaati uyandırdı. Eğer cami facebook’a girmişse facebook da camiye girmiş demektir. Facebook camideyse onun zihniyeti de zihniyet sahipleri de camide demektir. Camide facebook muhabbeti yaparak reklamını yapmak bu iddiam için basit bir örnektir.
Unutmamalıyız ki, sebep caminin sayfasına üyelik de olsa facebook’un üye sayısının artması en çok Yahudi sahiplerinin işine yarayacaktır. Çünkü daha çok üye daha çok tıklanma, daha çok tıklanma daha çok reklam demektir.
Bu aşırılıktan kurtulmanın iki çözümü görünüyor. Birisi, facebook muhabbetini tadında bırakmak. Diğeri, Yahudiler gibi davranmak. Yahudiler der ki; “ Bir işte ilk değilsen bari ikinci ol”. Facebook alanında ilk olduğu için bu kadar popüler oldu. Ama ondan esinlenip daha güzel sosyal paylaşım siteleri kurulabilir.
Bunu da yapamıyorsak muhabbetimizi facebook’a rakip sitelerde devam ettirebiliriz. Ya da caminin çay ocağında face to face (yüzyüze) sohbete devam edeceğiz.
En azından Yahudileri zengin etmemiş oluruz.