Birileri Yahudiler aleyhine bir şey yazsa hemen anti-semitist yani Yahudi düşmanı olarak yaftalanıyor. Hatta Amerika ve Avrupa’da gizli veya açıktan cezalandırılabiliyor da.
Oysa ırkçılığın daniskasını yine Yahudiler yapıyor. Onlara göre sonradan Yahudi olunmaz, Yahudi doğulur. Çünkü kader bunu gerektiriyor. Yahudi Yahudiye faizle para veremez. Ama Yahudi olmayana verebilir. Bugün her Yahudi doğal olarak İsrail vatandaşı sayılıyor.
Sadece toplumsal hayatta değil, coğrafi ırkçılığı bile ilk onlar çıkardı. Onlar için İsrail devleti ancak ve ancak arz-ı mevud’da yani Filistin topraklarında kurulabilir. Bu devleti kurmak ve yaşatmak için katlettikleri Filistinliler herkesin malumu.
Kısacası ırkçılığı Yahudiler yaparsa dini vecibe oluyor. Bu ırkçılığa tepki verirseniz Yahudi düşmanlığı oluyor. Mesela bazı kişilerin kökenlerinin Yahudi olduğunu iddia etmek anti-semitizm olarak görülüyor. Kimin hangi ırktan olduğunu sorgulamak elbette ki kimsenin haddine değil. Ama ırk üzerine en çok kafa yoran Yahudilerin kendi yaptıklarını da ayıplaması gerekmez mi? Onlar bu işi zevkle ve gururla yapıyorlar.
Size önemli bir örnek vereceğim. Örneğin kendisi bu konunun da önüne geçebilecek kıymette olduğu için paylaşmak istiyorum;
Amerikalıların meşhur haber sitesi www.huffingtonpost.com da Bernard Starr’a ait bir makale yayınlandı. Yazar, insanların yolda tesadüfle değil tevafukla karşılaştığını izah etmek için kendisi gibi Yahudi olan birisiyle sokaktaki görüşmesini anlatarak başlıyor makalesine. Sonra da konuyu İngiliz Prensi William ile Kate Middleton’un evliliğine ve onların soyu ile ilgili tartışmalara getiriyor.
Yazıya göre düğün öncesi yapılan soy kütüğü tartışmalarına göre gelin Kate Middleton’un annesi Carole Goldsmith (kızlık soyadı) Yahudi kökenli birisi. Bilindiği gibi Yahudilerde soy anne üzerinden devam eder. Eğer anne Yahudi ise çocuklar da Yahudi sayılıyor. Baba Yahudi ise çocuklar Yahudi sayılmıyor. Bu kurala göre yeni İngiliz prensesinin annesi Yahudi olduğuna göre prenses de Yahudi olmuş oluyor. Yazar, gelinin ailesinin son beş nesildir kilisede düğün yapmasının onların ille de Hristiyan olduğu manasına gelmediğini, gizli Yahudi olabileceklerini iddia ediyor. Prenses Kate ile ilgili bir iddia da İsrail’li bir hahamdan geliyor. Hahama göre Kate’in annesi de babası da Yahudi.
Gelelim Prens Charles’a; Onun da annesinin yani bir trafik kazasında ölen Prenses Diana’nın Yahudi kökenlerinin olduğu iddia ediliyor. Bu iddiaya göre Diana’nın annesi Frances Shand Kydd ya da gerçek adıyla Frances Ruth Burke Roche, Rothschild ailesine mensup bir Yahudiydi.
London Daily Mail’in iddiasına göre, Prenses Diana’nın annesi Frances, kocasından ayrıldıktan sonra ünlü Yahudi bankacı Sir James Goldsmith ile bir gönül ilişkisine girer ve ondan hamile kalır. Diana’nın adı geçen bankacının diğer üç çocuğuna aşırı benzerliği buna delil olarak gösteriliyor. Eğer söylenenler doğruysa Prenses Diana hem anne tarafından hem baba tarafından Yahudi olmuş oluyor. Bu durumda anne Yahudi olduğuna göre oğlu William da otomatikman Yahudi oluyor.
Başka bir kaynakta da Prens William’ın son 75 nesli verilerek soyunun Babil Yahudilerine kadar gittiği iddia ediliyor.
Yine kraliyet düğününün kilisede yapılmakla birlikte İslami, Budist ve Yahudi geleneklere göre de icra edilmesi düğünü çok dinli yapmakla birlikte asıl amacın evliliğin Yahudiliğe göre yapmak olduğu iddialarına sebep oldu.
Yazının özeti bu şekilde. İddialar doğruysa hayret edeceğimiz bir gerçek daha öğrenmiş olduk.
Fakat prens ve prensesin soylarının ne olduğuyla İngilizlerden çok Yahudilerin kafa yorması daha da hayret verici bir gerçek değil mi?
Yazıyı hayret vermeyen bir gerçekle bitireyim; ırkçılık ırkçılığı doğurur. Semitizm olmasaydı anti-semitizm de olmayacaktı. Yahudiler insanların soyuyla sopuyla uğraşmazlarsa insanlar da onlarla uğraşmaz.
