DİĞER İÇERİKLER

© Copyright 2023 - Timeturk İnternet Haber

Bu sitede yer alan tüm içerikler Timeturk'e aittir. Kopyalanması kesinlikle yasaktır.

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined variable: currency

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

A PHP Error was encountered

Severity: Warning

Message: Invalid argument supplied for foreach()

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

Kürt Meselesi

2014-11-28 16:37:59


Kürt meselesi Suriye, Irak ve Türkiye’nin iç meselesi; İngiliz ve Avrupalıların ise pazarlık gücüdür.

Birinci dünya savaşından sonra Kürtleri bir araya toplamayı başaran İngilizler İsrail devletini kurarlarken pek ala bir Kürt devleti de kurabilecekken bundan bilinçli olarak kaçınmıştır. Zira kuvvetli bir Kürt devleti kimsenin işine gelmezdi

Tarihte kurulmuş olan tek Kürt Ülke Mehabet cumhuriyetidir.

Birinci dünya savaşında İngiltere ve Rusya anlaşarak İran’ı işgal etmiştir. İşte bu süreçte Rusya’nın arzusu üzerine 1946 da bir Kürt Cumhuriyeti kurulmuştur. Ancak Mehabad Cumhuriyeti kısa süre sonra Rusya’nın İran’dan çekilmesi üzerine yıkılmıştır. Tarihçilere göre de bu devlet varlığını fiili olarak sadece iki gün sürdürebilmiştir.

Kürk kimliği İngiltere veAvrupa birliği tarafından pazarlık konusu haline getirilmek üzere daima havada bırakılan bir kimliğe dönüştürülmüştür.

Kaldı ki Pazarlık konusu edilen Kürtler, kimlik olarak en son önemsenmektedir

Kürt meselesi enerji sorunu üzerine bina edilmiştir.

Dünyada enerji büyük bir sorundur. Ucuz ve kolay yoldan çıkartılan petrol iştah kabartıcıdır. Musul Kerkük “kaliteli petrol” açısından adeta bir sebildir.

Elbette ki tek çıkar enerji olmayıp aynı zamanda bir medeniyet çatışması söz konusudur.

İngilizler dini bir Kürt gücün ortaya çıkmaması için “söylemi” olmayan Kürt grupları desteklemiştir. Dindar Kürtlerin sayısı azaltılarak seküler ve sosyalist Kürtler her anlamda beslenmiştir.

Dini söylemi Olmayan “Barzani” bunun en güzel örneğidir.

İngilizlerden sonra 1970’ten Sonra ABD de Özellikle Irak’ı merkez alarak Kürt kimliği üzerinde etkin bir rol oynamıştır.

Kısacası bu güne dek büyük Britanya’nın büyük hayallerinin önemli bir kısmı için Kürt meselesi üzerinden yol alınmıştır.

Ayrıca İngiltere, Rusya sonrasında İsrail Merkezli olarak ABD’nin de Kürt kimliği üzerinden çıkar hesabına girmiş olması meselenin boyutları bakımından gözden kaçırılmaması gereken bir önem arz etmektedir.

Dönem dönem Kürtler birbirleri ile çatıştırılmıştır.

Saddam’a verdiği ”yak-yık” emrine rağmen Irak’a girerken ABD Kürtleri barıştırtarak yanında yer almalarını sağlamıştır.

Öte yandan Türkiye’deki Kürt Nüfusunun artması –mürekkep arkası-antlaşmalar neticesinde Iraktaki Kürt Nüfusa yapılan baskıların artmasından kaynaklanmıştır. Sürekli göç hali ise bölgede istikrarsızlık ve güvensizlik meydana getirmiştir.

Dini kimlikten uzaklaştırılan Kürtler PKK’nın tuzağına düşürülürken, kendi halinde yaşam mücadelesi veren masum İnsanlar derin devletin ve Milliyetçi baskıların kurbanı olmuştur.

Doğu ve Güney Doğuda yaşam mücadelesi veren Kürtlerin yaşadığı Köyler basılmış masum insanlar Derin Devlet ve PKK’nin arasında adeta “kırk katır mı kırk satır mı” ifadesindeki gibi kıstırılmış, çaresiz bırakılmıştır.

Özellikle hükümetlerin yanlış politikaları; yatırımları batıya yoğunlaştırıp doğu ve güneydoğu insanını yok sayan yaklaşımları, istihdam boşluğu ve bölgeye dair yerel-küresel tezgâhların gölgesinde, Kürtler kimlik olmaktan çok öte bir kavrama dönüşmüştür.

Ülkemiz hem Kürt kimliğine sahip olan ve hem de olmayan halkımızın hepsinin içerisinde bir şekilde yer aldığı ve acısını çektiği bu meselede büyük kayıplar vermiştir.

Silahların gölgesinde kalan ve kanlı bir zemine oturtulmaya çalışan meselenin artık bir çözüme ulaşması gereği muhakkaktır.
Dolayısı ile Çözüm sürecine dair sağlıklı bir işleyişin tesis edilmezi ve sürdürülmesi konusunda sağduyulu olan her kes hem fikir olmalıdır..

Ancak böylesine çok denklemli bir meselde uyanık olmak, dengelere dikkat etmek ve hassas davranmak gerekmektedir.
Ki Kobani’nin Kürtler üzerinden Türkiye ile bir hesaplaşma olduğu dikkatlerden kaçmamalıdır.

Çözüm sürecini kararlılıkla sürdürürken, İmranlıdakinin gözüne bakarak ve ağzından çıkacaklara göre sonuca yürümek gibi bir gaflete asla düşülmemelidir.

Ayrıca Milliyetçi söylemelerin gölgesinde kalmasına müsaade edilmeyerek Kürt kimliğini tanımalı, saygı duymalı ancak etnik bir kimlik gibi görmemeliyiz. Kürtlerin de kendi kimlikleri üzerinden yürütülen çıkar çatışmalarını fark ederek Ümmet olmanın o en güzel birleştiriciliği etrafında kardeşliğe katkı sağlamaları gerekmektedir.

Çözüm ne İmralı’da, ne siyasette ve nede küresel güçlerin desteği(!)nde değildir. Asıl çözüm biz halkaların kendi gayretlerimizdedir..

Bu ise; aramızda çıkarılan etnik kimlik, mezhep, meşrep farklılıklarını kutsallaştırmadan ve bu kutsalları asla “ümmet” kimliğimizin önüne geçirmeden, birbirimize gönlümüzü açmak ve elimizi uzatmakla mümkün olacaktır.

Sözün Özü şu ki

İnsanlık onuruna ve halkaların eşitliğine inanan her kes Barış ve kardeşlikten yana tavır alır, almalıdır.



Görüş Bildir Bizimle Paylaş