DİĞER İÇERİKLER

© Copyright 2023 - Timeturk İnternet Haber

Bu sitede yer alan tüm içerikler Timeturk'e aittir. Kopyalanması kesinlikle yasaktır.

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined variable: currency

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

A PHP Error was encountered

Severity: Warning

Message: Invalid argument supplied for foreach()

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

Katar Suudi Arabistan’da darbe mi planladı?

2014-04-22 10:30:17
“El Kaide/Suudilerin Bağdat darbesini Türkiye önledi!” başlıklı yazım, 18.04.2014’te yine bu köşede okuyucu ile buluştu. Suudi istihbaratının organize ettiği bir darbe girişiminin Bağdat merkezi yönetimi tarafından deşifre edildiğini, darbe girişimcilerinin yakalandığını yazmıştım. Meğer başka bir darbe girişimi de aynı günlerde Suudi Arabistan’da yaşanmış. Eş'Şuruk gazetesinin haberine göre, Katar Suudi Arabistan'da darbe yapmak amacıyla S. Arabistan ordusu ve muhafız alayı güçleriyle irtibat halindeymiş. Katar’ın bu darbe hazırlığını her nasılsa tespit eden istihbarat yetkilileri, Kraliyet ailesini bilgilendirerek gerekli önlemlerin alınmasını sağlamışlar.

Gazete yetkilileri, Suudi Arabistan'ın Katar'a yönelik nefretinin temelinde, Katar istihbarat birimlerinin Suudi Arabistan ordusu ve muhafız alayı güçlerinden bazılarıyla darbe yapmak amacıyla gizli ilişkilerinin ortaya çıkmasının bulunduğunu bildirmekte. Fars Körfezi bölgesindeki güvenilir bir kaynağa dayanarak haberi geçen eş'Şuruk gazetesi, Katar'ın Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri'nde de darbe amacıyla bu ülkelerin güvenlik güçleriyle gizli irtibatlarının olduğunu yazdı. Bilindiği gibi Katar ile Fars Körfezi ülkeleri arasında son aylarda ilişkiler son derece gerginleşmiş ve Arabistan, Bahreyn ve B.A Emirlikleri ise Katar'daki büyükelçileri geri çekmişler ve bu arada Kuveyt ve Cezayir'in arabuluculuk girişimleri ise şu ana kadar sonuç vermemişti.

Türkiye-Katar arasındaki Mısır ve Suriye konusundaki işbirliği mutabakatına, her iki ülkenin bölgesel aktörlüğüne en kanlı cevap, Katar'ın başkenti Doha'daki "Hala İstanbul" adlı restorandaki patlamayla gelmişti. Katar Polis Şefi Tümgeneral Saad Bin Casim el-Halifi, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, patlamada 12 kişinin hayatını kaybettiğini ve 31 kişinin yaralandığını, bazı yaralıların durumunun ağır olduğunu söyledi. Türkiye'nin Doha Büyükelçisi Ahmet Demirok AA muhabirine yaptığı açıklamada, Land Mork adlı alışveriş merkezinin yanında petrol istasyonun içinde bulunan restorandaki patlamada herhangi bir Türk vatandaşının öldüğü ya da yaralandığı bilgisinin olmadığını söyledi. Ama patlamadan Suudi istihbaratının sorumlu tutulduğu hem Katar hem de Türkiye’de ilgili üst makamlara fısıldandı.

Gelişmelerin sonrasında Suudi Arabistan Dışişleri koltuğunda oturan ismin birkaç gün içinde değişmesine muhtemel bakılıyor. İran kaynaklı haber sitelerine göre Arabistan dışişleri bakanı Suud'el Faysal'ın önümüzdeki günlerde muhtemelen görevden alınacağını bildiriyor. En-Nahil haber ajansının Suudili bir kaynağa dayanarak bildirdiğine göre, Arabistan yönetiminde yapılması planlanan reformlar çerçevesinde Arabistan istihbarat teşkilatı başkanı Bender Bin Sultan'dan sonra Arabistan dışişleri bakanı Suud el-Faysal'ın da görevden azledileceği belirtiliyor. Bu habere göre Arabistan dışişleri bakanı kendi talebi üzerine ve emekli olmak istediği gerekçesiyle görevini bırakacak. Uzmanlar Suud el-Faysal'ın yerine geçecek uygun birinin bulunmayışının bu değişimin gecikmesine sebep olduğunu, ama artık bu değişim için gerekli şartların hazırlandığını belirtmekte. Bazı uzmanlar ise bu değişimlerin perde arkasında Amerikanın eli olduğunu ifade ediyor.

Suudi Arabistan’da darbe girişimi öncesinde, Suudi Arabistan güvenlik güçleri son günlerde ülke çapında birçok protestocuyu tutuklamış, aralarında işkence edilenlerden 7'sinin hayatını kaybettiği bildirilmişti. Filistin el-Menar gazetesi internet sitesinin yayınladığı haberde, Suud rejimine karşı hoşnutsuzlukların artması ve halkın kötü yaşam şartlarına itirazların ardından, Arabistan güvenlik güçleri birkaç hafta önceden göstericilerin geniş çapta tutuklamaya başladılar. Güvenilir haber kaynakları çeşitli bölgelerden tutuklananların özel hapishanelere götürülerek, orada işkence edildikleri, şimdiye kadar 7 kişinin yaşamını yitirdiği ifade ediliyor.

Söz konusu kaynaklar tutuklular arasında bazı üniversite öğrencileri, kamu çalışanları ve bazı ordu mensuplarının hükümete karşı halkı kışkırtmakla suçlandıklarını belirtiyorlar. Aynı haber kaynakları ise Neced ve Hicaz'da hükümete karşı geniş ayaklanmaların başlayacağını belirttiler. Daha öncesinde Suudi Arabistan’da ‘mutavva’ olarak bilinen din polisi, emniyet güçlerinde “radikal İslamcılar” olduğunu itiraf edip, bu kişileri teşkilattan uzaklaştıracakları sözünü verdi. eş'Şuruk gazetesinin Katar Emirliğinin Suudi Arabistan güvenlik güçlerini ayartarak darbe planladığı haberinin perde arkasında bu tutuklama olaylarının olduğu biliniyor.

Katar gibi küçük bir körfez ülkesini Suudi Arabistan Krallığına meydan okuması nedenleri üzerinde iyi durmak gerekiyor. Katar ya da resmî adıyla Katar Emirliği, Arap Yarımadası'nın doğusunda bulunan ve Basra Körfezi'ne uzanan ülke. Kuzeybatıda Bahreyn, batı ve güneyde Suudi Arabistan ve doğuda Birleşik Arap Emirlikleri'yle çevrili. Katar Emirliği’nin tek sınır komşusu bugünlerde aralarının limoni olduğu Suudi Arabistan. Emirliğinin diğer sınırları Basra Körfezi ile sınırlı. Katarın nüfusu 1,7 milyon. Artan petrol fiyatları ve sahip olduğu doğalgaz rezervleri sayesinde kişi başına düşen gelir oranlarına göre dünyanın en zengin ülkesi.



Robert Fisk Independent gazetesindeki yazısında, Orta Doğu'nun Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılmasından bu yana görülmedik şekilde bütünleştiğini söylüyor. Ancak Fisk'e göre bölgede devletlerin üstünde birleşilen tek bir güç var, o da para. Ve Fisk, ileride bölgenin saldırgan bir hilafet değil, "parayla idare edilen bir mafya devleti" olacağını iddia ediyor. Türkiye’nin finansörünün Katar olduğu, Türkiye’nin birçok projesinin Katar tarafından finans edilmesini, bu güçlü işbirliğinin sonucu şeklinde değerlendirmek mümkün.



Katar’ın herhangi bir silahlı çatışmaya karşı ordusunu güçlendirmeye çalıştığı ve bu çerçevede Katar’ın, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu çeşitli ülkelerle, helikopter, füze, tank, devriye botu ve gemi satın almak üzere 23 milyar dolarlık askeri anlaşma imzaladığı bildiriliyor. Katar resmi haber ajansı QNA, Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Ganim bin Şahin el-Ganim'in aralarında Türkiye, Almanya, Fransa, ABD ve Çin gibi ülkelerin de bulunduğu şirket temsilcileri ile helikopter, füze, tank, devriye botu, çeşitli tarzda gemi satın almak üzere 23 milyar dolarlık askeri anlaşma imzaladığını belirtmişti.



Ortadoğu’da artan petrol fiyatları ve sahip olduğu doğalgaz rezervleri sayesinde kişi başına düşen gelir oranlarına göre dünyanın en zengin ülkesi Katar. Dolayısıyla Robert Fisk’ın öngördüğü sürece uygun bir konumu mevcut. Bu nedenle olsa gerek Suudi Arabistan ve diğer körfez ülkelerinde darbe planlayabilecek cesareti kendinde bulabiliyor. En büyük destekçisi orta doğuda örgütlü Müslüman Kardeşler Teşkilatı ve Türkiye. Amerika’yı da hesaba katmak lazım. Türkiye - Katar ilişkilerinde son yıllarda önemli gelişmeler kaydedildi. Katar, Türkiye'nin bölgede üstlendiği role önem atfetmekte. Katar yönetimi ve halkının Türkiye'ye ilişkin izlenimleri olumlu. Katar bölgesel sorunların çözümü için en önde çaba gösteren Arap ülkesi. Katar’ın üst düzey yönetimi bu hususlarda Türkiye ile yakın istişare içinde olmayı tercih ettiklerini ve dış politikalarında Türkiye’ye özel önem verdiklerini sıklıkla dile getirmekte.

Katar’la Türkiye’nin işbirliği, BM ve İKÖ gibi uluslararası kuruluşlarda son yıllarda arttı. Mısır ve Suriye meselesinde ise deyim yerindeyse adeta tavan yaptı. Türkiye ile Katar Emirliği’nin orta doğuda müşterek işbirliğinin olduğunu söylemek mümkün. Bu işbirliğinin en belirgini, Mısır’daki darbeye karşı çıkmaları. Müslüman Kardeşler Teşkilatı ile irtibatı Mısırdaki sağır sultanın malumu olan Türkiyeli Müslümanların, Milli Görüş camiasının da eserlerinden tanıdığı, Prof Dr Necmettin Erbakan Hoca’nın yakın dostlarından, günümüz alimlerinden Yusuf El Kardavi (Karadavi) Katar’da ikamet ediyor.

Katar merkezli Eş-Şark gazetesine açıklamalarda bulunan Karadavi, Arap medyasında yer alan Dünya Müslüman Âlimler Birliği merkezinin Katar'dan Tunus'a ya da başka bir ülkeye taşınacağı ve kendisinin de gönderileceği şeklindeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirterek, "Rabbim başka bir şey istemezse, Katar topraklarında defnedilinceye kadar kalacağım" dedi. Londra merkezli El-Arab gazetesinde yer alan haberde, Karadavi'nin, Katar'a "sıkıntı veren" kişilerden biri olduğu ve Körfez İş Birliği Konseyi'nin (KİK) Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da yaptığı toplantıda alınan karar uyarınca, başka bir ülkeye gönderileceği ileri sürülmüştü. Avuçlarını yalamış oldular.

Katar neden Suudi Arabistan’a taktı? Bir yandan Mısır, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn arasındaki kriz, diğer taraftan ise Müslüman Kardeşleri aktif bir şekilde destekleyen Katar arasındaki kriz, birçok ülkenin Katar’da temsilcilik seviyesini düşürmesine neden oldu. Amerikan Huffington Post gazetesinde yayınlanan habere göre Suudi Arabistan, Katar’ın Müslüman Kardeşler ile ilişkilerini kesmemesi, El Cezire televizyon kanalının yayınlarına son vermemesi ve iki Amerikan analist merkezinin ülke içinde faaliyette bulunan şubelerini kapatmaması halinde Katar’ın karayolu ve deniz trafiğini kapatma tehdidinde bulunuyor. Suudi destekli Mısır, Mart 2014’te Kahire'de Ezher Şeyhi Ahmed et-Tayyib başkanlığında düzenlenen 23'üncü İslam İşleri Yüksek Konseyi Konferansı'na Katar ve Türkiye'yi davet etmeme kararı aldı ve kararı uyguladı. Siyasi gözlemcilere göre; Mısır’da Müslüman kardeşlere verilen idam cezaları sadece Mısır’ın iç işi değil, Katar’a ve dolayısıyla Türkiye’ye verilen yeni bir mesaj anlamında değerlendiriliyor.

Amerika'nın Ortadoğu'daki en büyük müttefiklerinden biri olan Suudi Arabistan'la arası, son yıllarda Suriye krizi, Mısır'daki durum ve İran'la yürütülen nükleer görüşmelerden dolayı açılmaya başladı. En byük sorunlardan birisi ise Katar ve ABD’nin dostane ilişkileri. Obama’nın Suudi Arabistan ziyareti, Kral Abdullah’ın aldığı ani bir kararı izliyor. Kral Abdullah’ın tahta ikinci bir varis atama kararı, ülkedeki siyasi istikrarı güçlendirmeyi amaçlıyor. Suudi Arabistan son yıllarda sık sık karışıklıklara sahne oluyor. ABD Başkanı Obama’nın Suudi Arabistan ziyaretinin darbe girişiminde bulunulduğu günlere denk gelmesi nedeniyle, ABD istihbaratının Suudi yönetimini bilgilendirmiş olabileceği yorumları yapılıyor. İngiliz kraliyet ailesinin gözbebeği Suudileri, fazla ihmal etmenin bedellerini ödememek için Obama’nın elini çabuk tuttuğu anlaşılıyor.

Katar Emirliği’nin Suudi Arabistan’da darbe teşebbüsünde bulunduğu konusunda benim yorumuma gelince, haddimi bilerek sözü Tevfik Fikret’e bırakıyorum. Şairin II. Abdülhamit’e düzenlenen menfur suikast girişiminde terennüm ettiği şu dizeler, etrafına diktikleri AVM ve otellerle mukaddes Kâbe’yi esir almaya çalışan Lawrwens’in hempalarına kapak olsun; “Ey şanlı avcı, tuzağını boşuna kurmadın! Attın… Ama yazık ki, vuramadın!” umarım bir daha ki sefere elin boş dönmez. Darbe girişimi bahanesiyle gözaltına alınan ve yargılanmadan kurşuna dizilen Müslüman kardeşlerimize rahmet, mekânları cennet, ruhları şad olsun!

Twitter:@oc320c39

[email protected]
Görüş Bildir Bizimle Paylaş