Kenar mahalleler milyarderlere karşı
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-05-09 01:41:00
Geçen Forbes sıralamasından beri Hindistan'ın en zenginlerinin net varlıklarının değeri de üçte birden fazla düştü. 2007 itibariyle bu değer 335 milyar dolara ulaşmıştı. Bu, bir milyar nüfusu olan bir toplulukta 53 bireyin, o zamanlar, ülkesinin GSMH'sinin (Gayrı Safi Millî Hasıla) hemen hemen üçte birine eşit bir zenginliği elinde tutması anlamına gelmekteydi. Bu yıl bu değer 107 milyar dolara indi (Sırada, giden sevgili milyarların arkasından bir dakikalık sessiz ve saygılı bir anma gereği var gibi görünüyor). Fakat, hâlâ, bizim takımımın değerinin, rakip Çinlilerinkinin iki katından fazla olmasının verdiği bir rahatlık var. Hâttâ şimdi, onlar dünyadaki en yüksek yaşam koşullarını sağlamakla övünseler de, bütün İskandinav ülkelerininkinin toplamından 8 milyarder fazlamız var.
Forbes'in işaret ettiğine göre, ?2008'de dört Hintli, dünyanın en zengin on kişisi arasında olup, toplam 160 milyar doların sahibiydiler.? Maalesef bugünse, ?bu aynı dörtlü yalnızca 54 milyar dolar değerinde.? Yalnızca milyonerlik mertebesine kadar fakirleşmiş 29 Hintli zengin işadamı da kendilerini koyvermemeli. Forbes bizi şu sözlerle teselli ediyor: ?Zenginlik rüzgârları çabucak yön değiştirebilir? Gene bu zengin iş adamlarının çıkarı yönünde esebilir.? Büyük dengeler yelkenlerini geçici olarak yarıya indirseler bile önümüzde sert rüzgârlar olabilir.
Ancak, bu Hindistan'ın savrulan zengin ve nüfuzlu plütokratlarının yanı sıra uzun bir süre ve gaddar bir destan da sürmekteydi. Birleşmiş Milletler'in (BM) İnsan Gelişim Endeksi'nin (İGE) yeni sıralamasında, Hindistan 179 ülke arasında 132. sıraya düşmüştür. BM Gelişme Programı, 1990'dan beri her yıl, İnsan Geliştirme Raporunun bir bölümü olarak bu Endeksi hazırlamaktadır. İGE, ?iyi yaşamın daha geniş bir tanımını yaparak GSMH'den daha ötelere bakmaktadır.? Ülkelerde, ?İnsan gelişiminin üç boyutunu? aramaktadır: ?uzun ve sağlıklı bir yaşam (insan doğduğunda onun için beklenilen yaşam süresiyle ölçülmektedir). Eğitim görmek (yetişkinlerin okuma yazma bilme oranı ve ilk, orta ve lise eğitimine yapılan kayıtlarla ölçülmektedir). Ve üçüncüsü: kişi başına düşen GSMH. Satın Alma Gücü Paritesi (PPP) ile ABD doları üzerinden ölçülmektedir.?
2007-08 Endeksine göre Hindistan kederle 128. sırada otururken şimdi 132. sıradayız. Bu, son on yılda Endeks'te geldiğimiz en kötü derece. Diğer şeylerin yanında, bu, Forbes'in ünlüleri salonunda asla bulunmamış olan küçük Bhutan'ın, İGE'deki yerimizi herkese ilân etmesi demek oluyor. Bu küçük Himalaya ülkesi 131. sırada. Yani ?ekonomisi-dünyada-en hızlı-gelişen-ikinci-ülke? olan komşusundan bir derece üstte. Bhutan, bir zamanlar, BM'nin İnsan Gelişimi Endeksi'nde (İGE), dünya sıralamasında en alttaki 15 ülke arasında kayboluyordu. Hiçbir zaman da dünyanın en hızlı gelişen ekonomileri arasına girmedi.
132. sıradaki Hindistan, aynı zamanda, bu Endeks'te, Kongo Cumhuriyeti, Botswana ve Bolivya'dan (genellikle Lâtin Amerika'nın en yoksul ülkesi olarak bilinir) da geri kalıyor. Filistin'in İşgal Altındaki Toprakları (60 yıl önce çatışmayla Filistin'den gaspedilmişti) da sıralamada bizim üstümüzdedir. Diğer bir komşu -Sri Lanka- yirmi yıldır süren savaşla harap durumda olup Endeks'te birkaç derece düşmüştür. Fakat hâlâ 104. sıradadır yani Hindistan'dan 28 puan yukarda. Vietnam, ABD'nin kendisine karşı yürüttüğü savaşta milyonlarca kayıp vermesine rağmen, plânlı olarak yürütülmüş imha, öldürücü bombalamalar ve öldürücü zehirlerin bilinçli kullanımından on yıllar sonra, tarımını yine eski haline getirmektedir. Vietnam 114. sıradadır. Ve birçok derece düşmesine rağmen, Çin, 94. sıradadır.
Kötü haberin daha da kötü haberi, bu rakamların ?iyi haberler? günlerini yansıttığıdır. Rakamlar 2006 yılına aittir (SENSEX hızlı bir gelişme kaydediyordu. Uzun süreden beri ilk defa 10,000 hâttâ 14,000 seviyesini aştı. Hindistan ekonomisi de 2006-07'de yüzde 9.6 ve 2005-06'da yüzde 9.4 büyüdü). Sürekli çalkalanarak 53 dolar milyarderi çıkardığımız gûya zafer günlerimiz aynı zamanda, Hindistan'ın, insanî gelişme sıralamasında 132. sıraya düşmesine de neden oldu. Tarihte hep görülmüş olduğu gibi bu dönemde de zengin daha şişmanlarken yoksulun aldığı gıda daha da azalmıştı. Şimdiye kadarki İGE rakamları, ekonomik bakımdan tepetaklak olup düşme durumumuzu henüz yansıtmamaktadır. Bu faktörler belirmeye başlayınca resim daha da az şirinleşecektir.
Ancak Endeks, buna sonradan dahil olan 2007'nin sonlarında değişmiş satın alma gücü paritesi (PPP) tahminlerini de içerir. Bu tahminler, daha o tarihte bile probleme değinmektedir. Endeks'te eski satın alma gücü paritesi (PPP) kullanılıyor olsa bile, bu parite henüz değişmeden ?bizim İGE performansımız dehşet verici iken, parite değiştikten sonra daha da kötü olacaktır? (Hindistan'ın kişi başına düşen satın alma gücü paritesi (PPP) bakımından GSMH'si, 3,452 dolardan, değiştirilmiş yeni verilere göre 2,489 dolara inmiştir).
Kişi başına düşen GSMH rakamlarımız olmasaydı, 132. sıradan da daha aşağılara düşerdik. Şimdi bile o cephede yerimiz, İGE'deki yerimizden altı derece yukarıda. Bu da olduğumuzdan daha iyi görünmemizi sağlıyor. Örneğin BM araştırmacıları şimdiki sıralamaları yaparken, 2006 yılında kişi başına düşen GSMH verilerinin ?Hindistan'ın yerini bir derece yükselttiğine?, ?fakat (2006 için) yaşam beklentisi hakkındaki yeni verilerin, gene Hindistan'ın yerinin bir derece düşmesine neden olduğuna,? işaret ediyorlar. O sırada iki ülkenin daha -Karadağ ve Sırbistan- listeye katılmasıyla Hindistan'ın yeri iki derece daha düşmüştür. Bu iki ülkenin de performansı bizden iyi idi. ?Değiştirilmiş PPP tahminleriyle? yerimiz iki derece daha düştü. Böylece sıradaki son yerimizden dört derece daha düşerek şimdiki yerimize gelmiş olduk.
Bizim yaptığımız gibi, İGE'den ziyade, kişi başına düşen GSMH rakamlarında daha iyi olmak ne anlama geliyor? Bu, geliri insan gelişmesi yararına döndürmede daha az başarılı olmak demektir. Kişi başına düşen GSMH sıralamasındaki yerimiz, İGE'deki yerimizden altı derece yüksek. Vietnam'ın İGE'si 114 olup, kişi başına düşen GSMH derecesinden 15 puan fazla. Bizdekinin aksine, Vietnam ?dehşetli tarihî engellerine rağmen?zenginliğini insan gelişmesi yararına döndürmede daha başarılı oldu.
Küba ise İGE'nin en üst 50 ülkesi arasına girerek 48. sırada yer alıyor (Hindistan, en aşağıdaki 50 ülke arasındaki yerini sağlamlaştırırken). Küba'nın bu yeri, kişi başına düşen GSMH'si Küba'nınkinden üç kat fazla olan zengin Suudî Arabistan'ınkinden altı konum üstte. Kişi başına düşen GSMH sıralamasında Suudî Arabistan, Küba'nın 88. olduğu dereceden hayli yüksek, 35. sırada. Fakat insanî gelişim sıralamasına gelince Suudî Arabistan, Küba'dan yedi sıra aşağıya düşüyor. Küba, ülkenin düşük gelirinin yanı sıra, on yıllar boyunca ekonomisini bozan ambargolar altında yaşamak zorunda kaldı. Bu ambargolar, yaşam için elzem olan tüm maddelere muazzam kısıtlamalar ve yüksek fiyatlar getirdi. Buna rağmen Küba'da doğuşta yaş beklentisi 77.9. Bu ABD'dekiyle hemen hemen (78) aynı ve Hindistan'dakinden (64.1) çok daha iyi.
Bu arada, ABD, Endeks'te 12'den 15'e düşerek şimdiye kadar bulunduğu en kötü konuma geldi. 1995-2000 yılları arasında, ABD, sürekli en üstteki 5 arasındaydı hâttâ bir-iki yıl 2. sırada bile kaldı. ABD'nin, İGE'deki düşüşü, Hindistan'ınki gibi, neoliberalizmin Nirvana mutluluk noktasını ve Serbest Pazar'ın Altın Çağ'ını yaşadığı en iyi yıllarında oldu. Hindistan 1992'de ekonomik reformlarını yaptığı bir yıl boyunca, Endeks'te yer alan 160 ülke arasında 121. sıradaydı. Bugün Hindistan 179 ülke arasında 132.'dir. O sıradaki Endeks'le kesin kıyaslamalar yapmak zordur çünkü Endeks, sayılar ve kullandığı metodoloji bakımından değişmiştir. Fakat gidişat hiç de hoş değildir.
2002'den bu yana İGE'de görülen rakamlar, ülkelerin varlıklarını insan gelişimi yararına döndürmelerinde düzgün bir düşüş olduğunun sinyalini vermektedir -milyarderlerinin ve milyonerlerinin sayısı ikiye ve üçe katlansa bile. Şimdi milyarderlerin sayısı düşmüştür ama kenar mahallelerin değil. Hükümetin kendi 2007 raporunun bize söylediğine göre, günde 20 Rs.'den az bir parayla yaşayan en az 200 milyonun üzerinde Hintli vardır. Bunlardan 200 milyondan fazlası günde 12'den az Rs. ile yaşamlarını sürdürmektedirler. Ve bunlar da krizden önce saptanmış rakamlardır. Belki yeni bir Forbes 500 listesine gereksinimimiz var ? dünyanın en yoksul 500 vatandaşını belirleyen bir listeye. Bu listede kim bizi yenebilir ki?
*P. Sainath, bu makalenin yayımlandığı The Hindu'nun kırsal işlerden sorumlu editörüdür ve Everybody Loves a Good Drought'ın (Herkes İyi Bir Kuraklığı Sever) yazarıdır. Kendisine, [email protected] adresinden ulaşılabilir.
[Counterpunch'taki İngilizcesinden Sendika.Org için Hatice Aksoy tarafından çevrilmiştir]
SON VİDEO HABER
Haber Ara