YÖK'ten tuhaf bir karar
12 Yıl Önce Güncellendi
2013-09-02 13:50:59
. Kelam ve İslam Mezhepleri,
. Tasavvuf,
. Mantık,
. İslam Felsefesi,
. Din Psikolojisi,
. Din Sosyolojisi,
. Din Felsefesi,
. Din Eğitimi,
. Dinler Tarihi,
Başka mesleki dersler yanında şimdi sıraladığımız derslerin de ilahiyat Fakültesi öğrencilerine verilmesi ciddi bir zorunluluk olarak telakki edilmelidir.
Tuhaflık bu derslerin öğretilmesinde değil. Tuhaflık şurada ortaya çıkıyor: adını andığımız derslerin layıkıyla kavranabilmesi için bu derslere temel oluşturacak olan Felsefe Tarihi ile Felsefeye Giriş derslerinin tedrisat programında yer almamasıdır.
Bu o kadar tuhaf bir tedrisat programı ki, matematik öğrenmeden mühendislik dersleri veya biyoloji ve anatomi olmadan tıp dersleri öğretmeye teşebbüs eden bir tedrisat programındaki garabete benziyor.
Konu ile ilgili fikirlerini sorduğumuz bazı hocalarımız bu eksikliğin seçmeli dersler muvacehesinde giderilebileceğinin düşünüldüğünü belirttiler. Fakat bu telafi biçimi de ayrıca bir garabete arz ediyor. Öğrenci bu temel dersleri seçmek istemediği takdirde ne olacak? Tıp öğreniminde anatomi dersi, mühendislik öğretiminde matematik dersi seçimlik olabilir mi? Bu dersler öğrenilmeden tedrisat programında yer alan öteki dersleri öğrencinin kavraması mümkün olabilir mi?
Temel Felsefe Tarihi ve Felsefeye Giriş dersini okumadan öğrenci Kelam dersine, Tasavvuf dersine, İslam Felsefesine, Din Psikolojisi, Din Sosyolojisi, Din Felsefesi derslerine nasıl vakıf olabilir?
Hatırlamalıyız: Müslümanların tefekkür tarihinde ilk ciddi kırılma noktası, İmam Gazali'den sonra 12. yy.'da, felsefece düşünme ile ilgisini kopardığı dönemle başlar.
Osmanlı döneminde Kâtip Çelebi: 'Gerileme devri başlayınca, bazı müftülerin felsefe tedrisatının yasaklanıp onun yerine Hidaye ve Ekmel derslerini koyunca Osmanlı Medreselerinde ilim rüzgârı durdu ve ilim bütünüyle yok oldu.' teşhisini koyuyor. (Kâtip Çelebi, Keşf-üz-Zünun an Esmaid-Kütüp Vel-Fünun, cilt I, ist. 1971, s. 689; nakleden Prof. Dr. Murtaza Korlaelçi, Kasım 2012 tarihinde Kahramanmaraş'ta düzenlenen 'Felsefe, Edebiyat ve Değer' konulu Sempozyumda verdiği Tebliğ'den).
Karar oy çokluğu ile alındığına göre demek ki, kurul üyeleri arasında kararın tuhaflığını fark eden öğretim üyeleri de bulunmaktadır.
Karar henüz yürürlüğe konulmadığına göre düzeltilmesi istikametinde halen bir fırsat var demektir. Bu fırsatın değerlendirilmesini öneririm. İş işten geçmeden...
Haber Ara