1979 yılının başında "kısa bir taril" için ülkesinden ayrılan İran Şahı Rıza Pehlevi, bir daha İran'a dönemedi.
Euronews'in derlediği habere göre Rıza Pehlevi, giderek artan sokak gösterileri ve baskı sonucu ülkeyi terk etti. Bu eylemlerde öğrenciler hep ön saflarda rol aldı. Şah Muhammed Rıza Pehlevi ülkeden ayrıldıktan iki hafta sonra 1 Şubat'ta Ayetullah Humeyni ve beraberindekiler ülkeye döndü. Humeyni'nin 14 yıl süren sürgünden sonra dönüşü ülkede büyük bir heyecan yarattı. Humeyni'nin gelişi 11 Şubat'ta Şah rejiminin yıkılmasıyla sonuçlandı.
REHİNE KRİZİ
Devrimin ardından ülkedeki yabancı diplomatlar için zorlu bir süreç başladı. Ülkede Amerikan karşıtlığı giderek arttı. ABD'li diplomatlar kısa süreli gözaltına maruz kaldı. 4 Kasım'da ise binlerce öğrenci ABD Büyükelçiği'ne saldırarak binayı ele geçirdi. 90 rehinenin 38'i iki hafta içinde serbest bırakıldı, bunların çoğu kadın ve çocuktu. Eylemciler 52 rehineyi ise ellerinde tuttu. Rehine krizi tam 444 gün sürdü. Uzun süren pazarlıkların ardından rehineler 20 Ocak 1981'de Almanya'da serbest bırakıldı.
DİPLOMATİK İLİŞKİLER KESİLDİ
4 Kasım'da Amerikan Büyükelçiği'nin işgal edilmesi ve içeridekilerin rehin alınması İran-ABD ilişkilerinin de sonu oldu. Rehine krizi sonra erse de bu süreç iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin kesilmesiyle sonuçlandı.
İlişkilerin kesilmesinin ardından ABD İran yaptırımlar uyguladı. ABD ve İsrail, Tahran yönetiminin nükleer silah geliştirmek amacıyla uranyum zenginleştirme programı yürüttüğünü iddia etti. İran ise çalışmaların nükleer enerji amaçlı olduğunu savundu.
NÜKLEER ANLAŞMA
ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa'dan oluşan BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeleri ve Almanya'nın oluşturduğu P5+1 ülkeleri 2015'te İran'la nükleer anlaşmaya vardı. Bu olay İran ekonomisinin uzun yıllar sonra dünyaya açılması anlamına geliyordu ancak ABD Başkanı Donald Trump Avrupa Birliği'nin ısrarlarına rağmen bu anlaşmadan tek taraflı çekildi. Trump döneminde İran ile ilişkiler yeniden tırmanmaya başladı.
İRAN'DAKİ ABD KARŞITLIĞININ TEMELİ
Öte yandan halen gergin bir şekilde süren ABD-İran ilişkilerinin nasıl bozulduğu ve İran halkında neden ABD karşıtlığı oluştuğuna ilişkin Hamaney bir açıklama yaptı.
İran lideri Ali Hamaney, ABD ile ihtilafın 1953'te yaşanan ve seçilmiş Başbakan Muhammed Musaddık'ın devrilmesiyle sonuçlanan olayla ilgili olduğunu söyledi.
Muhammed Musaddık vakası, İran tarihinde "CIA darbesi" olarak anılıyor.