Hızla ilerleyen zamana ayak uydurmak ne mümkün. Olayların peşi sıra koşturduğumuz halde yetiştiğimizi söyleyebilmek imkansız. Suruç'u henüz unutmadık. Sel gitti kumu kaldı misali acıları bir tortu oluşturdu içimizde Suruç'un. Kanadıkça acıtıyor mübarek. Acınızı tazelemek için değil de hatırlatma babında bir şeyler söyleyelim.
Eş Genel Başkan Demirtaş ve diğer HDP'liler, ellerinde hiçbir delil olmadığı halde Suruç'ta yaşananlardan devleti sorumlu tuttular. Ne var bunda, daha önce de benzer olaylarda devleti suçlamışlardı diyebilirsiniz. Size hak veriyorum. Deaş konusunda da hükümeti suçlayarak devletin sessiz kalarak örgütü desteklediğini söylemişlerdi. Ancak şeytan ayrıntılarda gizleniyorsa burada da şeytani bir bakış açısının tezahürlerini yakalayabiliriz.
Mesela, henüz Suruç Vakıasının acıları devam ederken, olayın mahalli olan Amara Kültür Merkezinde bulunmaları gerektiği gerçeğini unuttururcasına tüm HDP'lilerin hiçbir delil toplamadan, herhangi bir bilgi ve belgeye ulaşmadan topluca Davutoğlu Hükümetini hedef göstermelerine ne demeli?
***
Yalan dünyaya müptela olmuş bir adam. Ömrü oyunla oynaşla geçmiş. Sizin anlayacağınız boş gezenin boş kalfası. Bir süredir başkaları tarafından adam yerine konulduğu zehabına kapılan bu zavallı “Akil Adam” olduğunu hatırlamış. Sahasında saygın bir isim olan bir entelektüele kancayı takarak onunla ve kendine benzeyen az sayıdaki zevatla bir toplantı tertip etmişler İstanbul'da. Oturum sonunda beyan edilen bilgiler tam bir fecaat örneği. Meğer adamların derdi “Açılım Süreci” falan değilmiş. Esas amaç sopa yiyen teröristlere destekmiş. İşte size bir akılsız güruhun halt etme hikayesinin neticesi.
"Silahlar derhal susmalı, çatışmazlık haline dönmeli"
Bu söylemi siz başka birinden duymuştunuz. Susması istenen silahlar Türkiye Cumhuriyetinin güvenlik güçlerinin silahları. Susturmak isteyenler ise başta PKK ve onun destek verdiği HDP olmak üzere marjinal sol oluşumlar.
Toplantıya çağrılanlar da buluşmanın amacı hakkında yeterli bir bilgi veriyor. Beşiktaş'taki bir balıkçı da bir araya gelenlere ev sahipliğini çağrı sahibi olarak Kadir İnanır yaptı. Toplantıya Ali Bayramoğlu, Kadir İnanır gazeteci Oral Çalışlar, hukukçu Kezban Hatemi, KESK Genel Başkanı Lami Özgen'in de aralarında bulunduğu 10 kişi geldi.
Diğer taraftan gözlemciler, seçimlerden sonra oyunu HDP'ye verdiğini açıkça ifade eden İnanır'ın böyle bir süreçte kendi inisiyatifi ile ortaya çıkmadığı, bariz bir yönlendirmenin olduğunu ifade ettiler.
Maalesef Türkiye kafa karışıklığının en girift bir örneğini daha yaşıyor. Bir çok açıklamasıyla şahsi tercihini defalarca açıklayan bir yalan dünya aktörü kendisini “Akil Adam” diye takdim edebiliyor.
Yalanını yesinler senin. Rol yaptığını herkes biliyor.
