Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) tarafından Çırağan Palace Kempinski'de düzenlenen 10. İstanbul Moda Konferansı bugün başladı. Bu yıl "Why Turkey?" teması ile hayata geçirilen ve 2 gün sürecek konferans kapsamında Türkiye'de hazır giyim sektörünün gücü, sürdürülebilirlik anlayışı ve bölgede rakipsiz bir iş ortağı olarak yetkinlikleri masaya yatırılacak.
Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım, konferansın açılışında katılımcılara banka hakkında bilgi verdi. Moda konferansının sonuçları ile yakından ilgilendiklerini belirten Yıldırım, ihracatçıya destek vermeye devam edeceklerinin altını çizdi.
Geçen yıl ihracatçıya 33 milyar dolar destek sağladıklarını belirten Yıldırım, şu bilgileri verdi:
"Bu yıl için hedefimiz 40 milyar dolardı, dokuzuncu ayın sonuna geldiğimizde bu hedefi kabaca 29 milyar dolara ulaştırdık. Geçtiğimiz yıla göre yüzde 17 dolar bazında, reel bir artış sağladık. Türkiye ihracatının 2016 yılı sonunda yüzde 23'üne destek vermişiz, bu sen sonunda bu desteğimizi 3 puan daha artıracağız, yüzde 26'ya çıkaracağız. Ekim başına geldiğimizde bu destek yüzdemizi, yüzde 25'e ulaştırdık, hedefimize emin adımlarla gidiyoruz. Sigorta konusunda da geçtiğimiz yıla göre reel olarak dolar bazında yüzde 34'lük bir artış sağladık. 2016 sonunda çalıştığımız ihracatçı sayımız 7 bin 700 civarındayken, bugün itibarıyla 8 bin 600'ü geçti."
- "Ki̇logram başına i̇hracat geli̇ri̇mi̇zi 45-50 dolarlara taşımalıyız"
İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, hazır giyim ve konfeksiyonun Türkiye'nin ikinci büyük ihracatçı sektörü olduğuna işaret ederek, "2015 ve 2016'da ihracatımız 17 milyar doları buldu. 2017'nin geride bıraktığımız 9 aylık dilimini 12 milyar 650 milyon dolar ihracatla kapattık. Geçen yıla göre yüzde 1,8 eksideyiz. Ama ben son üç aydan umutluyum." dedi.
Tanrıverdi, sektörün Türkiye'ye yarattığı katma değerin ve getirdiği dövizin büyüklüğü ve önemine dikkati çekerek, Türk hazır giyim endüstrisinin, hızlı hareket kabiliyeti, kısa termin ve kaliteli işçilikle rakiplerinin bir adım önünde olduğunu söyledi.
Sektörün gelişmesi ve daha iyi yerlere gelmesi için yapılması gerekenlere işaret eden Tanrıverdi, şunları kaydetti:
"Örneğin kilogram başına ihracat gelirimizi 50 doların üzerine çıkarmak istiyoruz, ki̇logram başına i̇hracat geli̇ri̇mi̇zi̇ de 45-50 dolarlara taşımalıyız. Bir hayalden söz etmiyorum. Hazır giyim endüstrimizin bu potansiyeli var. Yabancı dostlarımız aramızdayken iki noktaya dikkati çekmek istiyorum. Birincisi Türk hazır giyim sektörü hakkında zaman zaman ortaya atılan ve iyi niyetle bağdaştırmakta zorlandığımız iddialar. Öncelikle şunu belirtmek isterim; Türkiye hazır giyim sektörünün en büyük pazarı Avrupa Birliği. Yıllık 17 milyar doları bulan hazır giyim ihracatımızın yüzde 72-73'ünü AB ülkelerine yapıyoruz.
Alıcılarımızla çok katı sözleşmelerin altına imza atıyoruz. Hedeflerimize ulaşabilmemiz için AB pazarındaki mevcut payımızı en az iki katına çıkarmamız gerekecek. Hal böyleyken sözleşmelere aykırı üretimle AB pazarını daraltacak adımlar atılması size rasyonel geliyor mu? Bana gelmiyor."
Türk hazır giyim sektörünün üretimde evrensel insan haklarına ve çevreye saygıyı esas aldığının altını çizen Tanrıverdi, aksi yöndeki iddiaları art niyetli girişimler olarak değerlendirip, kabul etmediklerini vurguladı.
- "Ticareti siyasetin malzemesi yapmayalım"
Hikmet Tanrıverdi, diğer önemli bir konunun da siyaset ve ticaret arasındaki ilişki olduğuna dikkati çekti. Ticarete siyasetin gölgesinin düşmemesi gerektiğini belirten Tanrıverdi, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Türkiye ile bazı AB ülkeleri arasında son bir yılda siyasi tansiyonun yükseldiğine tanık olduk. Gerginliğin tırmanması kaçınılmaz olarak AB coğrafyasındaki bazı dostlarımızın zihninde ülkemize karşı soru işaretlerinin doğmasına yol açtı. AB ile ticaretimizi geçen yıl darbe girişimi ve terör olayları frenlemişti. Bu yıl aslında fena gitmiyoruz. İlk 9 ayda en büyük pazarımız konumundaki Almanya'ya ihracatımız geçen yılla hemen hemen aynı. İngiltere'de ihracatta yüzde 6,2'lik bir kayıp var, İspanya'ya ise ihracatımızın yüzde 17,8 arttığını görüyoruz.
Aslında çok daha iyi olabilirdi. Buradan, 'Gelin ticaretimizi si̇yaseti̇n malzemesi̇ yapmayalım, geli̇n karşılıklı çıkar temeli̇nde ti̇cari̇ i̇şbi̇rli̇ği̇mi̇zi̇ geli̇şti̇reli̇m, geli̇n ülkeleri̇mi̇z arasında güven köprüleri̇ i̇nşa edeli̇m.' çağrısında bulunmak istiyorum."
- "Türkiye hazır giyim için en doğru yatırım ülkesi"
TGSD Başkanı Şeref Fayat ise, "Why Turkey?" sloganıyla, bölgenin en gelişmiş hazır giyim sektörüne sahip ülkesi olan Türkiye'nin, 2017 ve devamında hazır giyim alanında güçlü bir iş ortağı olduğunu vurgulamak istediklerini söyledi.
Fayat, "Bugün TGSD çatısı altında faaliyet gösteren üyelerimiz Türkiye hazır giyim ihracatının yüzde 60'ını gerçekleştirmektedir. Sektörün bütün değer zincirini üyelerimiz arasında görebilirsiniz. Sadece yönetim kurulu üyelerimiz 1 milyar dolar ihracat yapmaktadır. Türkiye'nin yıllık hazır giyim ihracatı 17 milyar dolar seviyesinde. Ülkemizin hazır giyim alanında gücünü ve vazgeçilmezliğini dünyaya duyurmak istiyoruz. Türkiye hazır giyim için en doğru yatırım ülkesidir. " şeklinde konuştu.