Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Sergi ve Konferans Salonu'nda "Bir Milletin Direniş Destanı: 15 Temmuz" konulu panel düzenlendi.
Panel öncesi Burdur Valisi Şerif Yılmaz, MAKÜ, Rektörü Prof. Dr. Adem Korkmaz ve FETÖ'nün darbe girişimi sırasında gazi olan Safiye Bayat, Kazım Çakır, Emin Ertaş, Ahmet Arık ile Abdullah Sezgin, "15 Temmuz Şehitleri Fotoğraf Sergisi'nin açılışını gerçekleştirdi.
Ardından panelin açılış konuşmasını yapan Vali Yılmaz, 15 Temmuz'da Türk milletinin ortaya koyduğu mücadelenin çok önemli olduğunu söyledi.
"Bugün eğer bu topraklar üzerinde yaşıyorsak, bugün bu salonda toplandıysak, eğer bugün bu coğrafya üzerinde bayrağımız dalgalanıyorsa, eğer bugün bu topraklar üzerinde ezanlar okunabiliyor ise bilin ki 15 Temmuz'daki şehitlerimizin, 241 şehidimizin, bilin ki 2 bin 194 yaralımız sayesindedir." diyen Yılmaz, milletin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla o gece meydanlarda tek yürek olduğunu vurguladı.
MAKÜ Rektörü Korkmaz da Türk milleti üzerine yazılan senaryonun 15 Temmuz gecesi oynanmaya çalışıldığını ancak buna milletin izin vermediğini anlattı.
Türk milletinin, Kurtuluş Savaşı'nda düşmana gösterdiği aynı cesaret ve kararlılığı hain FETÖ'cülere de gösterdiğini söyleyen Korkmaz, "15 Temmuz'da da liderinin işaretiyle sokaklara inmiş ve varlığını üç-beş çapulcunun, uluslararası senaryo yazanların senaryolarına teslim edilmeyeceğini ortaya koymuştu." dedi.
Açılış konuşmalarının ardından düzenlenen panelde konuşan ve İstanbul 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde gazi olan Safiye Bayat, 15 Temmuz'un Allah'ın kendilerine hediye ettiği çok güzel bir gün olduğunu, o gün yaşananları hiçbir zaman unutamayacağını söyledi.
O gece FETÖ'nün kendilerinden çok şey çaldığını dile getiren Bayat, o gece FETÖ'nün "Bizden gibi görünerek, biz gibi davranarak" askerleri, tankları ve silahları çaldığını anlattı.
- "Allah o gece tüm inananları korudu"
O gece iki çocuğunu bırakarak 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde bekleyen askerlerin yanına gittiğini belirten Bayat, orada askerlerle ve komutanlarıyla görüşerek, onları ikna etmeye çalıştığını söyledi.
Askerlerin kendisini öldürmekle ve tutuklamakla tehdit ettiğini dile getiren Bayat, şöyle devam etti:
"Oradaki bir komutan bana 'sen ölen askerlerin farkında mısın' dedi. Ben de 'sen ölen masum insanların farkında mısın?' şeklinde cevap verdim. Komutan müsveddesi beni susturdu ve yanağımın üzerinden ateş etti. İman ile yürüyen ayak ve el korkmaz. Allah, o gece bizim gibi inananlara cesaret serpti, onlara da korku. Tankın, topun, ağır silahın karşında sadece topraktan olma, elinde silahı olmayanlar vardı. Erkek kardeşim alabilirdi silahını ama almadı. 'Abla, askere mi sıkacağız, ne yaparlarsa yapsınlar, biz böyle gideceğiz' dedi. İşte biz askerimizi böyle seviyoruz."
Kendisinin askerlerin açtığı ateş sonucu ayağından yaralandığını ve bir süre hastanede tedavi gördüğünü belirten Bayat, o gece şehit olmaya hazır olduklarını ancak Allah'ın bunu nasip etmediğini dile getirdi.
- "Gazi olmaktan şeref duydum"
Genelkurmay Başkanlığı önünde gazi olan Kazım Çakır da 15 Temmuz'daki kahramanlıkların aylarca, yıllarca konuşulsa dahi bitmeyecek bir hadise olduğunu söyledi. Çakır, FETÖ'nün darbe girişimini televizyondan duyduğunu ve arkadaşlarıyla bulaşarak, havalimanına Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı karşılamaya gitmeye karar verdiklerini belirtti.
Erdoğan'ın havalimanına gelmeyeceğinin anlaşılması üzerine önce Gençlik Parkı'na ardından Genelkurmay Başkanlığı önüne gittiklerini dile getiren Çakır, orada açılan ateş sonucu gazi olduğunu anlattı.
Genelkurmay Başkanlığı önünde gazi olan Abdullah Sezgin ise darbe gecesi çocuklarının geleceğini düşünerek meydanlara çıktığını anlattı. Meydanlara çıktığında FETÖ'cü askerlerin ateş edeceğini hiç tahmin etmediğini sadece gaz "yiyeceklerini" düşündüğünü vurgulayan Sezgin, açılan ateş sonucu karnından yaralandığını ve 6 gün yoğun bakımda kaldığını dile getirdi.
O gece gençlerin gerçekleştirdiği fedakarlığı bir kez daha gördüğünü anlatan Sezgin, "Yeni nesilden bir şey olmaz" diyenlerin o gece yanıldığını, o gece tankların üzerinde binlerce gencin vatanına sahip çıktığına dikkati çekti.
- "Tek silahımız bayrağımızdı"
Ankara'da gazi olan Ahmet Arık da 15 Temmuz'un Türk milleti için büyük anlamı olduğunu söyledi. Darbe girişimini anlar anlamaz meydanlara çıktığını ve yanına hiçbir silah almadığını anlatan Arık, "O gece yanımıza aldığımız tek silahımız bayrağımızdı. Türk milletinin kutsal emaneti bayrağı olarak o gece meydanlara indik. Bu alçaklar, hainler memleketimizi ele geçirmek için planlar ve hesaplar yapmışlar ama bir şeyin hesabını yapmamışlar. Onlar, bu yüce milletin kahramanlarını unutmuşlar." dedi.
Gazi olduğunu ancak o gece şehit olmayı gerçekten arzuladığını vurgulayan Arık, "İnsan şehit olan arkadaşını kıskanır mı? Ben kıskandım. Keşke ben de şehit olsam' dedim. O Allah için şehit oldu. Bizim gidebileceğimiz başka bir ülkemiz yok. Bu vatana hep beraber sahip çıktık, çıkacağız." ifadesini kullandı.
Emin Ertaş ise 15 Temmuz gecesi Türk milletinin büyük bir cesaret ve inanç örneği gösterdiğini, başka hiçbir ülkede görülemeyecek şeylere o gece tüm dünyanın şahit olduğunu dile getirdi.
