Gümüşsoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 15 Temmuz haftası Ankara'ya çalışmaya gittiğini ve Eryaman'da bir inşaat şantiyesinde çalışmaya başladığını söyledi.
Televizyon izlediği sırada kalkışmanın başladığını haberlerden öğrendiğini belirten Gümüşsoy, "Tabii ki yerimizde duramadık, 'vatanımız elden gidiyor' diye düşünürken, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın 'sokaklara çıkın' talimatının ardından hemen sokaklara döküldük." dedi.
"Bir anda kendimizi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin orada bulduk. İlk vardığımızda TOMA'lar yolları kapatmıştı. İnsan seli vardı." ifadelerini kullanan Gümüşsoy, şöyle devam etti:
"Bizleri ilk karşılayan polisler oldu. Polisler bizlere 'burayı geçmeyin ileriye bomba atıyorlar' dedi ancak biz dinlemedik yürüyüşümüze devam ettik. Gece saat 03.00-04.00 gibi helikopterle üzerimize ateş ettiler. Bu kurşun yağmurunun ardından askeri birlikler geldi. Onların hepsini teslim aldık. Sonra Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ı radyodan dinledik. İstanbul'a sağ salim geldiğini duyunca çok sevindik."
Gümüşsoy, sabahın ilk ışıklarında ortalık durulduğu sırada, iki uçağın Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne civarına gelerek bomba attığını anlattı.
Darbecilerin insanları görerek ve bilerek üzerine bomba bıraktıklarını anlatan Gümüşsoy, "İlk atıştaki yaralıları topladığımız sırada ikinci atış gerçekleşti. Bu sırada ben de yaralandım. Bu bombalamada 29 şehidimiz ve 36 gazimiz var. Ben yaralandığımı 10-15 dakika sonra fark ettim. Etrafımda o kadar yaralı vardı ki kendi acımı unutmuşum. Gömleğimdeki kanımı başkasının kanı sandım. Gömleği açtığımda kanım boşalıyordu. Ardından hemen hastaneye götürdüler." diye konuştu.
- "Öyle kolay kazanılmadı o gece"
Gümüşsoy, yaralı haldeyken bile üzerlerine doğru ateş açıldığını, hainlerin uzun namlulu silahlarla gecenin karanlığında rastgele sağa sola ateş ettiklerini anlattı.
Yaralı olarak yatarken bile kör kurşunların vızır vızır üzerinden geçtiğini belirten Gümüşsoy, şunları söyledi:
"Biz birebir oradaki asker kardeşlerimizle konuştuğumuzda, 'bu yaptığınız hukuksuz, devletimize karşı ayaklanmayın' dedik. Bunların haberinin olmaması imkansız. Bizim için o günden sonra her şey değişti. Biz bir gecede savaş yaşadık. Normal olarak gittik ancak savaşın içinden savaşı kazanarak çıkıp geldik. O gece içerisinde çok yaşanmışlıklar var. Bir sürü fedakarlıklar var. Kardeşim, evde 8 aylık çocuğu vardı, onu bırakıp da gelmiş. Biz onları sabaha karşı zar zor eve gönderebildik. Öyle kolay kazanılmadı o gece. O gecenin sesleri hala kulaklarımda. Atabilmek için kendimi bağ, bahçe işlerine ve tavuklara verdim. Uyku problemlerim oldu o gecenin ardından. Zaten düşen bomba 5-10 metre yakınıma düştü. Bizim kurtulmamız mucize oldu. Bizi bunlar uysal koyun sanıyor. Olmadığımızı 15 Temmuz'da gösterdik. Bir kez daha olursa yine gösteririz."
