Gülle, Turizm, Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği'nin (TURYİD) düzenlediği 2. Global Gastroekonomi Zirvesi'nin açılışında yaptığı konuşmada, gastronominin ciddi bir ihracat potansiyelinin olduğunu söyledi.

Gastronominin gençlerin meslek seçimlerinde öne çıktığını ifade eden Gülle, "Türkiye Tanıtım Grubu'nda başkanlarımızla birlikte ülkemizin lezzetlerini farklı yere götüren ve Türk damak tadını yaratabileceğimiz bir platformun peşindeyiz. Gastronomi sektörümüzü daha çok destekleyerek başka yerlere taşımamız gerekiyor. Gastronomi de bir ihracattır. Farklı bir sunum ile verdiğimizde katma değer ve önemli gelir elde edeceğimizi biliyoruz." diye konuştu.

Gülle, bunu destekleyerek ülke algısının üzerinde bir değer ile bunun yükseltilmesi gerektiğini anlatarak, "Bu ve bundan sonraki senelerde hem ciro büyümesini ve hem de daha çok oyuncuyla başardığımızı göreceğiz. Yemek masası arkasındaki endüstriyi büyütmeyi, geliştirmeyi ve var olan sinerjiyi ortaya çıkarmayı amaçlıyoruz. Bu sektörün ihracata verdiği katkıyı takdirle takip ediyoruz." şeklinde konuştu.

Ülkenin geleceği ihracatta ise bütün paydaşları bu yöne doğru yönlendirmek gerektiğini aktaran Gülle, zirvenin ülkeye, paydaşlara ve ihracata hayırlar getirmesini diledi.

- "Lezzetlerin yanı sıra mutfak sanayisi, tabakları ve tekstilimizi götürüyoruz"

TURYİD Başkanı Kaya Demirer ise iyi bir tarihe, zengin ve farklı kültürleri içinde barındırması nedeniyle mozaik bir yapıya sahip yemek kültürünün sürdürülebilir kalkınmanın en önemli parçalarından biri olduğunu belirtti.

Dünyada gastronominin seyahat etme nedenlerinde en ön sıralara doğru önemini artırdığını ifade eden Demirer, "Adil paylaşım, sınırlı kaynakların doğru kullanımı ve gelecek kuşaklara saygı bizim için önemli konuların başında geliyor." dedi.

Demirer, TURYİD olarak 187 marka ile 250'si yurt dışında toplam bin 500 işletmeye sahip olduklarını anlatarak, "Sağladığımız istihdam yurt içinde 50 bin kişiye ulaştı ve 20 milyar TL'lik bir ekonomi yaratıyoruz. Bu da Türkiye'nin toplam yeme içme ekonomisinin yüzde 24'üne tekabül ediyor. Ekonominin büyümesi için sürdürülebilir kalkınmanın zaruri bir araç olduğunu düşündüğümüz için bu zirveyi gerçekleştiriyoruz." diye konuştu.

Kooperatifçilikten bağcılığa tüm konuların konuşulacağını aktaran Demirer sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kooperatifçiliğin kadınların üretimdeki payını artırmada ne kadar önemli bir etken olduğunu anlatacağız. Bağcılığı konuşuyoruz; gerçek tarihi bağcılık Anadolu ile iç içedir. Yurt dışında 250 işletmemiz var. Beraberinde ne götürüyor peki yurt dışına? Marka götürüyor, ürün götürüyor, peynir, zeytinyağı, bulgur götürüyor. Yurt dışında restoran açarak, lezzetlerimizin yanı sıra mutfak sanayimizi de götürüyoruz, porselen tabaklarımızı götürüyoruz, tekstilimizi götürüyoruz. Bu ekosistemi doğru anlarsak, yurt dışı restoranlarının açılışının önemini daha iyi anlarız. Kamu ve özel sektörün bu alanda yaptığı iş birliği de zirvede konuşulacak. Bir ülkenin yeme içme ekonomisinde tarz olur ise yatırımcılar daha iştahlanıyorlar. Çünkü markalarını bugün alacaklar, yarın büyütecekler ya da halka arz edecekler. Ekonomi açısından bu çok önemli."

Demirer, artık yerel lezzetleri yerinde sunma ve bölgeyi kalkındırmanın amaçlanması gerektiğini vurguladı.

Zirve, çeşitli panellerin ardından bugün sona erecek.