TBMM Genel Kurulunda 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nın maddelerinin görüşmelerine devam ediliyor.
Bakan Ağbal, görüşmeler sırasında milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
İstihdama ilişkin soru üzerine Ağbal, son yılda yaklaşık 1 milyon 350 bin kişinin istihdama katıldığını söyledi.
Türkiye'nin, 2009'daki küresel finansal kriz sonrası dönemde istihdamı sürekli artıran nadir ülkelerden olduğunu ifade eden Ağbal, "İşsizlik oranlarının daha aşağı çekilmesi noktasında hükümet olarak yoğun bir gayretimiz var. Özellikle özel sektör yatırımlarının, üretim ve ihracatın desteklenmesi bakımından önemli çabalarımız var." diye konuştu.
İstihdamı artırmak için yeni bir destekleme çalışmaları bulunduğunu dile getiren Ağbal, istihdama ilk defa katılacakların sosyal güvenlik primleri ve Gelir Vergisi ödemelerinin devlet tarafından karşılayacağını aktardı.
Ağbal, "2018 yılında, inşallah gerek ekonomik destekler gerekse istihdamı artıran firmalara doğrudan doğruya sağlayacağımız destekler üzerinden istihdamın artacağı ve işsizliğin daha aşağı seviyelere geleceğini söylemek gerekiyor." ifadesini kullandı.
Maliye Bakanlığına yemek hizmeti verdiği dönemde zehirlenme vakasının yaşandığı Rota firmasıyla ilgili Resmi Gazete'de yayımlanan resmi ihalelerden men edilmesi kararına ilişkin soruyu yanıtlayan Ağbal, bu kararın Kamu İhale Kanunu gereğince tüm kamu kurumlarını kapsadığını bildirdi. Bakan Ağbal, "Rota firmasıyla ilgili Resmi Gazete'de yayımlanan yasaklama kararı bütün kamu kurumlarında yasaklama anlamına geliyor. Dolayısıyla hiçbir kurumda yasak çerçevesinde ihaleye giremeyecek." bilgisini paylaştı.
Bakanlık olarak yeni bir firma ile aynı işe ilişkin yeni bir hizmet sözleşmesi imzaladıklarını duyuran Ağbal, yeni şirketle önceki şirket arasındaki hiçbir hukuki bağlantı bulunmadığını da belirtti.
Ağbal, kamuda ek gösterge ve tazminat sisteminin içinden çıkılmaz bir hal aldığını anlatarak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile devlet memurları sisteminde çalışanları memnun edecek, kariyer ve liyakat esaslarına göre yükselmelerinin sağlanacağı düzenleme yapacaklarını kaydetti. Ağbal, "Tek tek kurum bazında değil de genel bir çalışmamız olduğunu paylaşmak isterim." açıklamasını yaptı.
- Görüşmelerden
AK Parti Burdur Milletvekili Bayram Özçelik, tasarının maddeleri üzerindeki konuşmasında, İstiklal Marşı Şairi aynı zamanda Burdur Milletvekilli Mehmet Akif Ersoy'u andı.
Akif'in taklitçilikle Türkiye'nin çağdaş medeniyet seviyesine ulaşamayacağına inandığını vurgulayan Özçelik, AK Parti hükümetlerinin milli ve yerli bütçelerle ülkenin geleceğine yön verdiğini söyledi.
CHP Hatay Milletvekili Serkan Topal da Özçelik'in konuşmasına işaret ederek, Mehmet Akif Ersoy'un sadece sözlerinden alıntı yapmak değil, ilkelerini de savunmak gerektiğini, onun tam bağımsız Türkiye'den yana olduğunu dile getirdi.
Ersoy, "Mehmet Akif Ersoy'dan bahsediyorsunuz, 'Yerli ve milli bir bütçe' diyorsanız size sorarlar, Kıbrıs konusunda ne yaptınız, Ege adaları konusunda ne yaptınız?" dedi.
- Fotoğraf gerginliği
CHP İstanbul Milletvekil Sezgin Tanrıkulu maddeler üzerindeki konuşmasında bütçenin güvenlik bütçesi olduğunu ve otokratik anlayışıyla hazırlandığını savunarak, "Ölümlerden medet umarak bu politikaları sürdürüyorsunuz." değerlendirmesinde bulundu.
Tanrıkulu kürsüden, İsrail askerlerinin gözaltına alıp gözlerini bağlayarak götürdüğü Filistinli 16 yaşındaki Fevzi el-Cuneydi'nin fotoğrafını göstererek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve tüm bakanların bu çocuğa uygulanan muameleye tepki gösterdiğini hatırlattı.
"Önce kendinize bakacaksınız." diyen Tanrıkulu, kürsüden elindeki Berkin Elvan, Uğur Kaymaz ve Ceylan Önkol ile bazı çocukların fotoğraflarını da göstererek, "Bunlarla ilgili sizden bir cümle çıktı mı bugüne kadar? 7 gün Taybet Ana'nın cenazesi meydanda kaldı. Bunlar sizin sabıka kayıtlarınız." ifadelerini kullandı.
Güvenlik politikalarıyla şehitlerin gelmesine engel olunamadığını belirten Tanrıkulu, PKK'lı teröristler tarafından şehit edilen öğretmen Necmettin Yılmaz ile Şenay Aybüke Yalçın'ın fotoğraflarını da göstererek, "Madem bu politikalar cevap veriyordu neden bunlar aramızda değil?" diye sordu.
- "Hiç kimsenin ölümünden memnuniyet duymayız"
Sataşma nedeniyle söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, Tanrıkulu'nun, terör örgütlerinin internet sayfaları ve sosyal medyalarında yayımlanan fotoğrafları göstererek, onların diliyle konuştuğunu ifade etti. Turan, hiç kimsenin ölümünden memnuniyet duymayacaklarını da vurguladı.
Sataşma dolayısıyla söz alan Tanrıkulu da ülkenin birliği, bütünlüğü ve barışı için konuştuğunu söyledi.
Tekrar kürsüye gelen Turan ise Tanrıkulu'nun kullandığı dilin barışa hizmet edemeyeceğini belirterek, "Biz 'çözüm süreci, 80 milyonun kardeşliği, tek bayrak, tek millet' dedik, neredeydiniz? Buraya bağırıp şov yapıp gidip de hangi barışa hizmet etmiş oluyorsunuz? Keşke her türlü sorunda Aybüke Öğretmen'de de Necmettin Öğretmen'de de Eren Bülbül'de de aynı bağırmanızı görseydik." diye konuştu.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ise ölen herkesin milletin evladı olduğunu dile getirerek, terör mağdurlarının istismar edilmesi ve herkesin olayları kendine göre değerlendirmesinin doğru olmadığını kaydetti.
MHP Antalya Milletvekili Ahmet Selim Yurdakul, tasarının maddeleri üzerinde grubu adına söz aldı.
Gelir dağılımında adaletsizlik olduğunu ileri süren Yurdakul, "Türkiye'de en zengin yüzde 1'in ekonomiden aldığı pay yani pastadan aldığı pay yüzde 23,4 iken en yoksul yüzde 50'nin aldığı pay ise sadece yüzde 14,6. Vatandaşlarımız emeklerinin ve üretimlerinin neden kendilerine refah getirmediğini çok merak ediyor." değerlendirmesini yaptı.
CHP Manisa Milletvekili Mazlum Nurlu, bütçeyle ülkede üretimin artırılması, kişi başına milli gelirin yükselmesi, gerekli refah düzeyine ulaşılmasının mümkün olmadığını savundu.
AK Parti Diyarbakır Milletvekili Ebubekir Bal da AK Parti'nin eğitime yüksek bütçe ayırdığını belirtti. Bal, yükseköğretime bütçeden ayrılan kaynağı 2002 yılı bütçesine göre 11 kat artırarak, 2018'de 41,7 milyar liraya çıkaracaklarını ifade etti.
