Koca, TBMM Genel Kurulunda görüşülen Bakanlığının 2020 yılı bütçesi üzerinde yaptığı konuşmada, "Herkesin sağlık hakkının korunması ve ihtiyaç halindeki herkesin vaktinde ve kaliteli sağlık hizmetine kolayca erişebilmesini temin etme misyonunu üstlenmiş bir Bakanlık olarak tüm vatandaşlarımızın sağlıklı hayat tarzına kavuşması için çaba harcıyoruz." diye konuştu.
Tütün, alkol, madde ve teknoloji dahil her türlü bağımlılığı ve kötüye kullanımı engellemenin herkesin sorumluluğu olduğunu, sağlıklı bir gelecek için vazgeçilmez bir şart olduğunu vurgulayan Koca, bu konuda taviz vermeyeceklerini söyledi. Koruyucu ve temel sağlık hizmetleri için ayrılan bütçenin 2002-2019 döneminde 3,8 kat artarak yaklaşık 18 milyar liraya ulaştığını bildiren Koca, 2020 yılı için bu konuda ayrılan bütçenin 20 milyar 846 milyon liraya çıkarıldığını belirtti.
Türkiye'nin nüfus büyüklüğüne oranla aşılama başarısında dünyadaki liderliğini koruduğunu aktaran Koca, "Genişletilmiş bağışıklama programı çerçevesinde 13 antijen ile en geniş aşılama programı uygulayan ülkeler arasındayız. Aşı reddinin dünyada ve ülkemizde tartışıldığı bir dönemde, genişletilmiş bağışıklama programımız kapsamında aşı oranlarımızı yüzde 96'dan 98'e çıkardık." dedi.
- "İstismar edilen hususları netleştireceğiz"
Tütünle mücadeleyi hiç gevşetmeden sürdüreceklerini anlatan Koca, "Kapalı ve açık alan tanımlarının çok istismar ediliyor olması yeni tedbirler almamızı gerektirmektedir. Önümüzdeki günlerde mevzuattaki boşluklar nedeniyle istismar edilen hususları netleştireceğiz ve denetimleri bu minvalde sıklaştıracağız." ifadelerini kullandı.
Şiddetin her türlüsüyle bir insanlık ayıbı olduğunu vurgulayan Koca, şunları söyledi:
"Yüce Meclisimizce kabul edilerek yürürlüğe giren yeni yasal düzenlemeye göre, sağlık personeline karşı şiddet uygulayanların şikayete gerek kalmaksızın doğrudan kolluk kuvvetlerince yakalanarak karakolda serbest bırakılmaksızın adli işlemleri tekemmül etmek üzere Cumhuriyet savcılığına sevk edilmesi, Cumhuriyet başsavcılığınca dosyanın tekemmül ettirilmesi, müşteki, mağdur veya tanık olan sağlık personelinin ifadesinin iş yerinde alınması yasal zorunluluk haline gelmiştir. Bu kanuni düzenlemenin caydırıcı yöndeki etkisini gördük ama bunu tek başına yeterli görmüyoruz. İyileştirici tedbirlerle beraber bu konunun bizzat takipçisi olacağız."
Kapsamlı bir sağlıkta şiddeti önleme eylem planı hazırladıklarını açıklayan Koca, "Bu kapsamda, hasta ve sağlık personelinin buluştuğu fiziksel ortamların rehabilitasyonu, sağlık personelinin stres ve aşırı iş yükünün azaltılması, doktorlarımızın malpraktis ve tazminat tehdidinden kurtarılması, vatandaşlarımızın sağlık okuryazarlığının artırılması, sağlık hizmeti verme ve hizmet alma kültürünün toplumsal barış anlayışıyla geliştirilmesi, hasta-hekim iletişimini geliştirici eylemlerin hayata geçirilmesi ve nihayet caydırıcı cezai yaptırımların uygulanması gerekmektedir." dedi.
- "Hedefimiz, 2023'te tüm odalarımızın nitelikli olması"
Hastanelerde nitelikli yatak oranını yüzde 6'dan yüzde 74'e çıkardıklarına işaret eden Koca, "Hedefimiz, 2023'te tüm odalarımızın nitelikli olmasıdır." dedi.
Yatağa bağımlı hastalara evde tıbbi bakım hizmeti sunduklarını dile getiren Koca, "Evde sağlık hizmetleriyle 2012 yılından bugüne kadar 1 milyon 427 bin kişiye hizmet sunduk. 2020 yılında bu rakamı 1 milyon 450 bin kişiye ulaştırmayı hedefliyoruz." diye konuştu.
Son 5 yılda Genel Bütçe kaynaklarıyla 351 sağlık yapısı inşa edilerek ülkeye 31 bin 96 yatak kazandırıldığını açıklayan Koca, bu süreçte yapımı tamamlanan 10 şehir hastanesiyle 13 bin 423 yatağın hizmete sokulduğunu belirtti. Birinci ve ikinci derece deprem bölgelerinde genel bütçe kaynaklarıyla inşa edilen hastanelerde deprem izolatörlerinin kullanılmaya başlandığını dile getiren Koca, "Bu sayede, son günlerde gündemde olan deprem konusunda en hazırlıklı kamu kurumu olduğumuzu söyleyebiliriz." dedi.
Koca, hastanelerin büyüklüğüne yönelik eleştirilere "Bu hususu, toplumun gelişen nüfusu, artan talepleri ve gelecek projeksiyonları ile birlikte değerlendirmek gerektiği kanısındayım." diye cevap verdi.
Şehir hastanelerinin sadece bir hastane değil, alanında özelleşmiş çok sayıda hastanenin bir arada olduğu "hastane şehirleri" olduğuna dikkati çeken Koca, "Amacımız, bu hastanelere başvuran hastaların, sağlıkla ilgili sorunlarının tamamını bir merkezde sonuçlandırmasıdır." dedi.
- "Hasta garantisi verildiği iddiaları gerçek dışı"
Büyük hastanelerin hızlı sürede inşa edilerek hizmete sunulabilmesinin birçok ülkenin dikkatini çektiğini ifade eden Koca, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Romanya ile sözleşme yapılmış durumdadır. Kazakistan'da bir yıl önce 2 adet şehir hastanesi inşasına başlanmıştır. Bir ay önce 6 hastanenin sözleşmesi imzalandı. Toplamda 15 hastane inşası planlanmaktadır. Böylece Kazakistan'a toplamda 2 milyar dolarlık şehir hastanesi ihracı yapmış oluyoruz."
Şehir hastanelerinde hasta garantisi verildiği iddialarının gerçek dışı olduğunu vurgulayan Koca, "Ne acil hizmetlerde ne poliklinik muayenelerinde ne yatan hastada ne de ameliyatta herhangi bir taahhüt ve garanti söz konusu değildir." dedi.
Hazine garantisi verildiği, borç üstlenim anlaşmasının yapıldığı iddialarına ilişkin ise Koca, "Ne Bakanlığımızca ne de Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından bugüne kadar herhangi bir borç üstlenim anlaşması imzalanmış değildir." diye konuştu.
- Elazığ Şehir Hastanesindeki tüp bebek birimine ilişkin iddialar
Elazığ Şehir Hastanesinin yer alan tüp bebek biriminin hastanede bulunmadığının söylendiğini hatırlatan Koca, "Bu gibi durumlarda rutin olarak uygulandığı gibi, tüp bebek hizmetinin karşılığındaki puan sıfırlanarak sözleşme kapsamından çıkarılmış ve harici ödeme yapma riskinin önüne geçilmiştir. Mutabakat zaptına kadar yapılan ödemelerin hizmet bedelinden kesilerek yüklenici firma ile mutabakat imzalanmıştır. Bir kamu zararı söz konusu değildir." bilgisini verdi.
Şehir hastanelerinin maliyetinin "devlet sırrı" olduğu gerekçesiyle açıklanmadığı gibi ithamlara şahit olduklarını aktaran Koca, "Şehir hastaneleri ödenekleri diğer yatırım bedelleri içinde verilmeyip, şeffaf bir şekilde ayrı bir kalem olarak yer almaktadır. Bina ve tefrişat yatırım maliyeti, bakım ve onarım giderleri, alınan ek hizmetlere ilişkin giderler, gibi birçok unsur bir arada değerlendirilerek belirlenen yıllık bütçe rakamları tefrik edilmeksizin speküle edilmektedir." ifadelerini kullandı.
Bugüne kadar tamamlanan 10 şehir hastanesinin yatırım bedelinin 5 milyar dolar olduğunu bildiren Koca, "Yaklaşık 30 milyar liraya tekabül eder. Metrekarenin yaklaşık maliyeti 5 bin 400 liradır." dedi.
Tüm bu yatırımların bütçeden bir kuruş dahi harcamadan yapıldığına dikkati çeken Koca, şunları kaydetti:
"2019 yılı bütçesinde kullanım bedeli, işletme, bakım onarım giderleri ve hizmet alımları dahil şehir hastaneleri için ayrılan ödenek toplamda 5,2 milyar liradır. Bunun yarısı hizmet bedelidir. Bu yıl içinde gerçekleşen ödeme ise 4,2 milyardır. Bu hastanelerimize hasta kaydırıldığı, fatura şişirildiği gibi iddiaların ne kadar mesnetsiz olduğunu söylemeye artık gerek yoktur sanırım.
Bu yıla kadar bütçeden harcama yapılmaksızın yapılan 30 milyarlık yatırımın 2019 yılı bütçesinde yer alan kullanım bedeli 2,4 milyar liradır."
Koca, 2020 bütçesinde 18 şehir hastanesi için toplamda 10,5 milyar lira ödenek konduğunu, bunun yarısından fazlasının hizmet bedeli, 5 milyar lirasının kullanım bedeli olduğunu aktararak "Aldığımız tedbirler neticesinde hizmet bedeli ise bu yıl olduğu gibi, öngörülenin altında olacak." dedi.