Yalnızca Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani ile Kuveyt Emiri Şeyh Sabah el-Ahmed el-Cabir es-Sabah'ın katıldığı ve kuruluşundan bu yana en düşük temsil düzeyiyle gerçekleşen KİK 38. Olağan Zirvesi'nin sonuç bildirisi yayımlandı.
- Kudüs'ün statüsü değiştirilemez
Kuveyt resmi haber ajansı KUNA'da yayımlanan bildiride, Kudüs'ün mevcut statüsünün değiştirilmesinin son derece tehlikeli yansımaları olacağı uyarısında bulunuldu.
ABD'nin, "Tel Aviv'deki ABD Büyükelçiliğini Kudüs'e taşıyarak burayı İsrail'in başkenti olarak tanımaya hazırlandığına" işaret edilen ve "Kudüs'ün hukuki, siyasi ya da diplomatik statüsünün hiçbir şekilde değiştirilmemesi" gerektiği belirtilen bildiride, "Kudüs'ün statüsünde herhangi bir değişimin son derece tehlikeli sonuçları olacak, İsrail-Filistin çekişmesinin ve müzakerelerin daha fazla düğümlenmesine yol açacaktır." ifadesine yer verildi.
"ABD ile KİK arasındaki ilişkilerin müstesna bir yere sahip olduğu kaydedilerek, ABD Başkanı Donald Trump'ın KİK ile ülkesi arasında stratejik ortaklığı güçlendirmek için attığı adımlardan övgüyle söz edilen" bildiride, "KİK ülkeleri, İran'ın Ortadoğu'daki saldırgan ve yayılmacı politikaları ile terör ve aşırıcılıkla mücadele ve bölgede güvenlik, barış ve istikrarın sağlanması için ABD yönetimiyle çalışmayı istemektedir." değerlendirmesi yapıldı.
Bildiride, İran'ın "nükleer programı ve füze menzilini genişletme" ile ilgili izlediği siyaseti kınayan liderler, Lübnan'ın istikrarını sarsan, siyasi ve güvenlik kurumlarını zayıflatan, ulusal birliği parçalayan ve mezhebi çatışmaları körükleyen Hizbullah ve İran'ın takındığı tavra tepki gösterdi.
- İran'ın "yayılmacı" politikalarıyla mücadele çağrısı
KİK'in, terör ve aşırıcılıkla mücadeledeki değişmez tutumuna dikkat çekilen bildiride, İran'ın bölgedeki yayılmacı politikalarıyla mücadele edilmesi gerektiği kaydedilerek, "Yemen'in İran destekli Husi milislerden kurtarılması için eski Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih'in partisi Genel Halk Kongresi (GHK) de dahil tüm Yemen halkı birlik içinde olmalıdır." tespiti yer aldı.
Suriye krizine de değinilen bildiride, krizin çözümü için harcanan çabaların, geçiş hükümeti kurulması, genel seçimlerin yapılması ve yeni anayasa hazırlanmasını içeren Birleşmiş Milletlerin (BM) 2254 sayılı kararı temelinde sürdürülmesi gerektiği vurgulandı.
Bildiride ayrıca Arakanlı Müslümanların hedef olduğu zulüm ve katliamlar kınanarak, uluslararası toplumun bu zulme son vermek için bir an önce harekete geçmesi ve Rohingya Müslümanlarının haklarının iade edilmesi istendi.
Bildiride, KİK'in misyonuna, üye ülkeler arasında birlik ve beraberliğin sağlanmasına önem verildiği, iç tüzükte yer alan KİK hedeflerine bağlı olunduğu aktarıldı.
- Zirveye sadece iki lider katıldı
KİK'in 1981'de kurulmasından bu yana gerçekleşen "temsil düzeyi en düşük zirve" özelliğine sahip Kuveyt'teki toplantıya, devlet başkanı olarak sadece Kuveyt Emiri Sabah ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani katıldı, Umman'ı ise Bakanlar Kurulundan Sorumlu Başbakan Yardımcısı Fahd bin Mahmud Al Said temsil etti.
Umman Sultanı Kabus bin Said 2011 yılından bu yana KİK zirvelerine katılmadığı için söz konusu durum Umman bakımından olağan kabul ediliyor.
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan, Bahreyn'den zirveye devlet başkanı düzeyinde katılım gerçekleşmedi.
Körfez'de patlak veren krizin gölgesinde gerçekleşen toplantıda Suudi Arabistan'dan Dışişleri Bakanı Adil el-Cubeyr, Bahreyn'den Başbakan Yardımcısı Muhammed bin Mübarek Al Halife, BAE'den ise Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Enver Karkaş yer aldı.
Suudi Arabistan, BAE, Bahreyn ve Mısır yönetimlerinin 5 Haziran'da Katar ile tüm diplomatik ilişkilerini kesmeleri Körfez bölgesinde krize yol açmıştı. Kuveyt ise bu krizde ara bulucu bir rol üstlenmişti.
