Devlet Arşivleri Genel Müdürü Prof. Dr. Uğur Ünal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü bünyesindeki Osmanlı Arşivinde 95 milyon, Cumhuriyet Arşivinde de 30 milyonu aşkın belge bulunduğunu dile getirdi.
Bu hafızanın korunmasının önemini vurgulayan Ünal, "Bunun için uygun ortamların belirlenmesi, uygun iklimlendirme koşullarında evrakın tutulması, uygun dosya gömleklerde evrakın muhafazası bizim birinci görevimiz ve kamuoyuna, milletimize karşı sorumluluğumuzdur." diye konuştu.
Türkiye'de son yıllarda dijitalleştirme faaliyetlerinin geliştiğine dikkati çeken Ünal, Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğünün de kontrollü ve stratejik planlara riayet ederek bu dijitalleşme çalışmalarını yürüttüğünü söyledi.
Bir araştırmacı kuruma başvurduğunda yakın zamana kadar belgenin aslını önüne koyduklarını anlatan Ünal, "Bizim milletimize ve gelecek kuşaklara karşı önemli bir sorumluluğumuz o evrakın muhafaza edilmesi, her türlü fiziki saldırıdan veya temastan da korunması. Dolayısıyla biz artık bunları dijital ortama alıyoruz ve araştırmacıların, kamuoyunun hizmetine sunuyoruz. Bu açıdan birinci vazifemiz olan evrakın muhafazası konusunda da önemli bir adım atmış oluyoruz." ifadelerini kullandı.
Tarihi belgelerin dijital ortama aktarılması çalışmalarında ciddi rakamlara ulaştıklarına işaret eden Ünal, şöyle devam etti:
"Önceleri fotokopi ve mikrofilm yöntemiyle sayısallaştırma çalışmaları yapılıyordu. Dijitalleştirme çalışmaları 2001'den itibaren başladı. Tabii bu sayılar ilk yıllarda 300-400 binde kalıyordu, son yıllarda, on sene önceye göre 20-25 katı arttı. Şu anda 40 milyon görüntüye ulaşmış durumdayız. Ama önümüzde daha ciddi bir iş yükü var. Sadece 2017'de 7,5 milyon evrakı dijital ortama aktardık. Bu yıl ise hedefimiz 8 milyonu aşmak. Bizim temel görevimiz şu, tanımı yapılmış, kimliği ortaya konmuş, tasnifi oluşturulmuş evrakı, dijital ortama alıyoruz. Yani bir nevi araştırmacılara belgeyi artık fiziki ortamda değil dijital ortamda sunmuş oluyoruz. Bu açıdan Devlet Arşivleri son yıllarda ciddi rakamlara ulaştı."
Bu rakamın her yıl artması için çalışmalarını sürdürdüklerine de işaret eden Ünal, bunu da kontrollü bir şekilde, evrak araştırmaya açıldıkça yaptıklarını, araştırmaya açılmamış, henüz tasnifi tamamlanmamış evrakı dijitalleştirmeye alma gibi bir kaygı taşımadıklarını anlattı.
- "Her evrak için farklı metotlar uyguluyoruz"
Dijitalleştirme çalışmalarına ilişkin detayları paylaşan Ünal, bu konuda özellikli, farklı cihazlar kullandıklarını belirterek, "Her evrak için farklı metotlar uyguluyoruz. Dijitalleştirmede belirli bir kalite standardını yakalamaya çalışıyoruz. Bu standartlar belirlenmiş durumda. Bunlara riayet ederek çalışmalarımızı yürütüyoruz." ifadelerini kullandı.
Osmanlı hafızasının çok farklı boyutlardaki belgelerden oluştuğuna dikkati çeken Ünal, bir fermanın onlarca A4 kağıdı boyutunda olduğunu, bu yüzden her evrakın, buna uygun özel makinelerle çekiminin yapılıp dijitalleştirildiğini kaydetti.
Bu işlem öncesinde restorasyona ihtiyaç duyulan belgeler de olduğunu aktaran Ünal, bunların da özel yöntemlerle restore edilip ardından dijital ortama alındığını anlattı.
- "100 bine yakın araştırmacı belge talep etti"
Ünal, bu evrakları internetten kamuoyunun kullanımına da açtıklarını belirterek, kişilerin www.devletarsivleri.gov.tr'de "katalog tarama" bölümüne tıklayarak istenen konu ile ilgili katalog bilgilerini Ankara ya da İstanbul'a gelmeksizin ev, ofis veya okulundan tarayabileceğini anlattı.
Tarama sonucunda ise belgenin, dijitali varsa çok cüzi bir ücret yatırılıp bilgisayara indirilebileceğini aktaran Ünal, "Artık tarihi hafızamızın, insanların evine, ofisine kadar anında erişimini sağlamış durumdayız." dedi.
Aynı zamanda Devlet Arşivlerine ait salonlara gelip araştırma yapmak isteyenlere de talepleri halinde belgelerin CD halinde, uluslararası standartların çok altında bir ücretle verilebildiğini aktaran Ünal, Avrupa'da hiçbir ülkede araştırmacıların Türkiye'den daha ucuz bu tarihi görüntülere ulaşma şansına sahip olmadığının da altını çizdi.
Günlük 100'ün üzerinde araştırmacıyı salonlarında ağırladıklarını ve bunların önemli bir kısmının yabancı olduğunu anlatan Ünal, "Son bir yıl içerisinde yaklaşık 100 bine yakın araştırmacının belge talep ettiğini biliyoruz. Ciddi bir teveccüh var, teşekkür var. Bunların daha da modernize edilmesi konusunda revizyon talepleri de var. Bunları da her zaman hayata geçiriyoruz." değerlendirmesini yaptı.
İnternet üzerinden uygulanabilecek yeni bir tarama sisteminin de hayata geçirileceğini anlatan Ünal, böylelikle araştırmacıların tarihi bir kavramı tararken, "Bunu mu demek istediniz?" şeklinde benzer kavramları da görebileceği kolaylıklar sağlanacağını aktardı. Ünal, "Yeni modelleri yeni teknolojideki gelişmeleri vakit kaybetmeksizin biz kullanıcılarımızla paylaşıyoruz." ifadesini kullandı.