KADEM'in Kadın Araştırmaları Dergisi öncülüğünde, İbn Haldun Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, İstanbul Ticaret Üniversitesi, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi, Marmara Üniversitesi, SETA, İstanbul Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle İstanbul Üniversitesi Rektörlük binasında, "Demografik Dönüşüm ve Kadın" başlıklı "5. Toplumsal Cinsiyet Adaleti Kongresi" düzenlendi.
Gümrükçüoğlu, kongrenin açılışında yaptığı konuşmada, KADEM'in kadın ve erkek arasında, eşitliği de kuşatan bir adalet anlayışıyla tanımladığı cinsiyet adaleti ilkesini odağına almış bir sivil toplum hareketi olduğunu söyledi.
KADEM olarak kadın ve erkeğin ailede ve sosyal hayatın akışı içinde, hem adil bir rol paylaşımını, hem de eşit fırsatlara erişeceği bir yaklaşımı benimsediklerini vurgulayan Gümrükçüoğlu, ayrıca toplumda oluşacak denge ve ahengin, öncelikle kadına yönelik ayrımcılığın önüne geçerek gerçekleşeceğine inandıklarını belirtti.
Kadın ve erkeği birbirinin karşısında konumlandıran modern algı yerine, onları birbirinin tamamlayıcısı, dostu ve yardımcısı olarak kabul eden iki insan anlayışıyla hareket ettiklerini ifade eden Gümrükçüoğlu, "Bu anlayış çerçevesinde ülke çapındaki temsilciliklerimiz ile kadınların sosyal ve ekonomik hayattaki ihtiyaçlarını yerinde tespit etme, yaşanan problemlere doğrudan çözüm önerilerinde bulunmaya gayret ediyoruz. Vakfımız bünyesinde açtığımız yurtlarla üniversite öğrenimine devam eden kız öğrencilerimizin barınma ihtiyacını karşılamaya ve yetişme süreçlerinde onlara rehberlik etmeye çalışıyoruz." diye konuştu.
- Cinsiyet adaleti ilkesi
Gümrükçüoğlu, cinsiyet adaleti ilkesinden hareketle geliştirdikleri projelerin yanı sıra ulusal ve uluslararası düzeyde hazırladıkları kongre ve sempozyumlarla kadın, aile ve sosyal hayat bağlamındaki konuları tartışıp bütüncül bir değerlendirme ile söylem ürettiklerini, siyasi, hukuki, sosyal ve ekonomik alanlarda yaşanan sorunların çözümüne katkıda bulunduklarını söyledi.
KADEM olarak toplumsal cinsiyet kavramıyla sosyalleşme sürecinde her kültürün kadın ve erkeğe yüklediği rol ve sorumlulukları ifade ettiklerini dile getiren Gümrükçüoğlu, sözlerine şöyle devam etti.
"Bu sebeple literatürde toplumsal cinsiyet eşitliği şeklinde yer alan bu kavramı farklı bir çerçeveye oturtuyor, onu eşitliği de kuşatan bir adalet anlayışından hareketle toplumsal cinsiyet adaleti şeklinde yeniden tanımlıyoruz. Toplumsal cinsiyet kavramı kadın ve erkeğin biyolojik özelliklerinin dışında, onlara toplumsal olarak yüklenen rolleri ifade etmek için öne sürülmüş bir terkiptir.
Cinsiyet kavramını fıtrata aykırı şekilde kurgulayarak, cinsiyetin bir tercih meselesi olduğunu iddia edenlerin de toplumsal cinsiyet kavramını kullanmaya başlaması, kafa karışıklığına sebep olmaktadır. Dünyada 'gender' başlığı ile oluşan literatürde, yeni sayılabilecek bu aykırı söylemleri KADEM olarak net ve tavizsiz duruşumuz ile yakinen takip etmekteyiz."
- "Amacımız ayrımcılığın önüne geçebilmek"
Türkiye'de toplumsal cinsiyet eşitliği bağlamında gündeme gelen "cinsiyetsizlik" veya "cinsel yönelim" kavramlarına ilişkin algının, KADEM olarak bizzat karşısında durdukları bir başlık olduğunu ifade eden Gümrükçüoğlu, şunları kaydetti:
"Bizim amacımız, kadınların biyolojik cinsiyetlerinden ötürü yaşadıkları ayrımcılığın önüne geçebilmektir. Bizatihi kadın veya erkek olmanın beraberinde herhangi bir üstünlük getirmediğine, bilakis kişinin sahip olduğu manevi ve kültürel değerlerle hem şahsına hem de hayata anlam kattığına inanıyoruz.
Kadın ve erkeğin biyolojik cinsiyetle gelen öz niteliklerine saygı duyuyor, bununla birlikte kültürden kültüre değişkenlik gösterebilen rol paylaşımlarının, adalet ve hakkaniyet zemininde gerçekleşmesi gerektiğini vurguluyoruz."
- "Kongre akademik çalışmalara kaynaklık edecek"
Gümrükçüoğlu, kongredeki tebliğ sunumlarında, toplumsal değişimlerin etkisiyle yaşanan yoğun nüfus hareketlerinin evlilik ve aile kurumuna yönelik algıyı nasıl şekillendirdiği, kadın ve erkeğin ev ve iş hayatında ne gibi dönüşümlere sebep olduğunun etraflıca inceleneceğini belirtti.
Nüfus yoğunluklarını belirleyen doğum-ölüm oranları ve göç hareketlerinin insan hayatında sebep olduğu dönüşümlerin, somut veriler ışığında katılımcılara sunulacağını ifade eden Gümrükçüoğlu, şunları kaydetti:
"Bu kongre ile aile olma duygusuna yüklenen anlamların zaman içinde geçirdiği süreçler ve kırılma noktalarına yakından bakma imkanı bulacağız. Değişen toplumsal şartlarda kadın nüfusunun hayatın hangi noktalarında yoğunlaştığı, istihdam alanları ve iş-aile dengesinin sağlanması açısından ufuk açıcı olacağı ve akademik çalışmalara kaynaklık edeceğine inanıyoruz. Toplumsal Cinsiyet Adaleti Kongremiz her geçen gün ülke akademisindeki yerini daha da sağlamlaştırıyor."
Konuşmaların ardından ilk üçe giren bildirilerin sahiplerine sertifikaları verildi. Sırasıyla "Toplumsal Cinsiyet Perspektifinden Düzce'de Sığınmacılara Yönelik İnsani Yardım Yapan STK'larda Çalışan Kadınların Rolü" bildirisiyle Fatma Kızılelmas Mezarcı, "Kadın ve Bakım: Evde Yaşlı ve Hasta Bakım Hizmetlerinin Toplumsal Etkinliği Üzerine İnceleme" bildirisiyle Prof. Dr. Serpil Aytaç ve Dr. Öğretim Üyesi Gülşen Çetin Aydın, "Doğum Oranlarını Arttırmada Ebelik Mesleğinin Rolü" bildirisiyle Mehtap Akçapınar, Doç. Dr. Birsen Karaca Saydam ve Öğretim Üyesi Yasemin Urgancı Spontan sertifikalarını Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, KADEM Başkanı Gümrükçüoğlu ve KADEM Başkan Yardımcısı Sümeyye Erdoğan Bayraktar'ın elinden aldı.