64. Hükümet Programı TBMM'de
64. Hükümet Programı TBMM'de

Oluşturma Tarihi: 2015-11-25 19:12:31

Güncelleme Tarihi: 2015-11-25 19:12:31

64. Hükümet Programı'nda, İstanbul'un dünya küresel finans merkezi sıralamasında ilk 25 arasında, Türkiye'nin ise finansal gelişmişlik açısından ilk 30 ülke içerisinde yer almasının hedeflendiği bildirildi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından Meclis'e sunulan hükümet programının "İstikrarlı ve Güçlü Ekonomi" başlığını taşıyan dördüncü bölümünde, mali piyasalar ve finansal hizmetler ile mali disiplin konusunda atılacak adımlara yer verildi.

Ekonomideki başarılarda mali piyasalardaki temel reformlar ve mali istikrarın başlangıç noktası olarak görüldüğü ifade edilen programda, bu başarıları kaliteli biçimde sürdürebilmek için, reel ekonominin ihtiyaçlarını karşılayacak ve büyümeyi finanse edecek her türlü finansal aracın ihraç edilebildiği, işlem maliyetlerinin düşük olduğu, güçlü bir teknolojik ve beşeri altyapıya sahip, etkin biçimde denetlenen, yenilikçi ve daha şeffaf işleyen bir mali piyasa oluşturulmasının amaçlandığı kaydedildi.

Yeni dönemde de finansal hizmetler alanında dinamik bir bakış açısıyla yenilikçi politikaların uygulanacağı aktarılan programda, bu kapsamda finansal piyasalarda derinliğin artırılmasına önem verileceği ve halka açık şirketlerin destekleneceği bildirildi.

Özkaynak kullanımına vergi kolaylığı sağlanacağı belirtilen programda, şunlara yer verildi:

"26 Mart 2015 tarihinde kabul edilen kanunla öz sermaye ile finansmana vergi kolaylıkları getirdik. Nakdi sermaye artırımı yapan şirketler için artırılan sermayenin belli bir kısmının her yıl kurum kazancından indirilebilmesini sağlayacağız. Hazine kaynaklarından kredi garanti kurumlarına aktarılabilecek 1 milyar lira tutarındaki kaynağı 2 milyar liraya çıkardık. Kredi Garanti Fonu aracılığıyla 20 milyar lira tutarına kadar Hazine kefaleti verilebilmesinin önünü açıyoruz."

- İstanbul Uluslararası Finans Merkezi

Programda, İstanbul Uluslararası Finans Merkezi (İFM) Öncelikli Dönüşüm Programı'nın hayata geçirileceği ifade edilerek, program dönemi sonunda, İstanbul'un dünya küresel finans merkezi sıralamasında ilk 25 arasında, Türkiye'nin ise finansal gelişmişlik açısından ilk 30 ülke içerisinde yer almasının hedeflendiği bildirildi.

Ayrıca, 2013 yılında yüzde 3,4 olan finansal hizmetler sektörünün GSYH içindeki payının, program dönemi sonunda yüzde 6'ya yükseltilmesinin hedeflendiği aktarılan programda, şunlar kaydedildi:

"Programla gayrimenkullerin elden çıkarılmasında değer artış kazançlarının vergilendirilmesine yönelik uygulamaları gözden geçireceğiz. Finansal araçlar ile bunların dayanak varlıklarına ilişkin vergi uygulamalarını uyumlu hale getireceğiz. Farklı finans kurumları arasında haksız rekabete yol açan vergi uygulamalarını ortadan kaldıracağız. Finans alanında ihtisas mahkemeleri kuracağız. İFM kümelenme bölgelerinde raylı sistemler başta olmak üzere, ulaşım imkanlarını ve iletişim altyapısını geliştireceğiz. Finans piyasalarında gereksinim duyulan bilişim teknolojileri ürünlerini geliştirmek üzere 'Teknoloji Geliştirme Merkezi' kuracağız. Faizsiz finans alanında koordinasyonu sağlayacak bir mekanizma oluşturacak, bu alana uygun etik ilkeleri ve kurumsal yönetim ilkelerini belirleyeceğiz.

Ürün ve hizmet çeşitliliğini artıracağız. Borsa İstanbul Ortak Veri Merkezini kurumsallaştıracağız. Borsa İstanbul bünyesinde Özel Sermaye Platformu kuracağız. İstanbul Tahkim Merkezi'ni faal hale getireceğiz. Finans sektöründeki tüketici ve yatırımcı haklarını, kurumsal yönetim ilkeleri çerçevesinde şeffaf, adil ve teşvik edici uygulamalarla güçlendireceğiz. Yatırımlara uzun vadeli finansman sağlayan yatırım ve kalkınma bankacılığını geliştireceğiz. KOBİ'ler ve nitelikli altyapı yatırımları başta olmak üzere yatırımların finansmanına yönelik olarak erişimi kolaylaştırıcı ve maliyetleri düşürücü tedbirler alınacaktır."

- Mali disiplin

AK Parti hükümetleri olarak hazırlanan ve uygulanan bütçelerde güven oluşturmanın esas alındığı vurgulanan programda, bütçe disipline edilirken, sağlıklı kaynaklara dayalı artırılan gelirlerin en iyi biçimde değerlendirilerek, insana hizmet olarak geri dönüşünün sağlandığı bildirildi.

Söz konusu hükümetler döneminde mali disiplinin, güçlü büyüme performansının ve enflasyondaki düşüşün eş zamanlı olarak gerçekleştirilebileceğinin ortaya konduğuna işaret edilen programda, şu ifadelere yer verildi:

"Böylece geçmişte ülkemizde hakim olan büyüme için enflasyonun gerekli olduğu kanaatinin kırılmasını sağladık. Yıllarca enflasyon ortamında gelir kaybına uğrayan sabit ve dar gelirli vatandaşlarımızın daha gerçekçi gelir artışlarına kavuşmalarını temin ettik. 64. hükümet döneminde de mali disiplinden taviz vermeyerek, ekonomide işletmelerimiz için belirsizlikleri en aza indirecek; müteşebbislerimiz için çok daha sağlıklı ve öngörülebilir, üretimi ve vergi gelirlerini artıracak bir ortam oluşturmayı hedefliyoruz. Mali disiplini sürdürmemizi ve daha fazla mali alan oluşturabilmemizi sağlayacak olan 'Kamu Harcamalarının Rasyonelleştirilmesi Öncelikli Dönüşüm Programımız çerçevesinde, mevcut harcama programlarını gözden geçirerek, harcamaların verimliliğini artıracağız. Bu yolla oluşturulacak mali alanı öncelikli harcama alanlarına tahsis ederek, kamu faiz dışı harcama büyüklüğünün belirli bir seviyede tutulmasını sağlayacağız. Bu programla ayrıca, kamu harcama büyüklüğünün ve borçlanma gereğinin sınırlandırılmasının yanı sıra, esas olarak harcamaların kalitesinin artırılmasını hedefliyoruz."

- Sosyal yardımlar amaca uygun kullanılacak

Sosyal yardımların amaca uygun kullanılmasının sağlanacağı belirtilen programda, bu alanda hizmet veren kamu kurumlarının veri tabanlarının entegrasyonunun tamamlanacağı kaydedildi.

Programda, tarımsal desteklerin ekonomik, sosyal ve çevresel etkilerinin değerlendirileceği belirtilerek, desteklemelerde etkinlik sağlanırken, doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımının ve gıda güvenilirliğinin gözetileceği ifade edildi.

Kamu kurumlarının ihtiyaçlarının, "ortak alım" yöntemiyle tedarikinin yaygınlaştırılacağı aktarılan programda, yükseköğretim kurumlarına ödenek tahsisinin daha rasyonel hale getirileceği bildirildi.

- Taşıt edinim ve kullanımında yerindelik ve etkinlik sağlanacak

Programda, kamuda taşıt edinim ve kullanımında yerindelik ve etkinliğin sağlanmasına yönelik tedbirler alınacağı da belirtildi.

Saydamlığın artırılması ve rekabetin sağlanması amacıyla, bütün ihale sonuçlarını yayımlama sürecinin iyileştirileceği aktarılan programda, hizmet alımlarında fayda-maliyet analizinin zorunlu hale getirileceği kaydedildi.

Programda, kamuda hizmet binası ediniminde uygulanacak yöntem, kriter, usul ve esasların belirleneceği ifade edilerek, kaynak tahsis sürecinin etkinliğini sağlamak için stratejik plan-bütçe bağlantısının güçlendirileceği belirtildi.

Avrupa Birliği'nin (AB) kamu alımları direktiflerine uygun olarak, kamu ihale sistemini reforme edileceği vurgulanan programda, "Bu çerçevede istisna hükümlerinin daraltılması, yeni ihale yöntemlerinin sisteme dahil edilmesi, elektrik, gaz, su ve telekomünikasyon gibi alanlara özgü sektörler ihale kanununun çıkarılması, e-ihale, e-şikayet, e-tebligat, ürün sayısallaştırılması, sertifikasyon sistemlerinin kurulması sağlanacaktır" denildi.

Programda, akılcı ilaç kullanımının yaygınlaştırılacağı, koruyucu ve önleyici sağlık hizmetlerinin geliştirileceği de ifade edildi.