Belçika'nın başkenti Brüksel'de 2 gün süren AB zirvesinin ardından sonuç bildirgesi yayımlandı.
Sonuç bildirgesinde öne çıkan konular, savunma ve güvenlik alanında iş birliğini artırma, yasa dışı göçle mücadele, serbest ticaret rejimini koruma ve iklim değişikliğiyle mücadele oldu.
- Güvenlik ve savunma
Bildirgede, yakın dönemde meydana gelen terör saldırılarının bir sonucu olarak AB ülkelerinin, güvenlik ve savunma alanında iş birliğini geliştirme kararlılığının arttığı kaydedildi.
Bu çerçevede terörle mücadele alanında atılacak adımlar, sanal ortamda radikalleşmenin yaygınlaşmasını önleme, terörün mali kaynaklarını engelleme, hızlı bilgi ve istihbarat paylaşımını artırma olarak listelendi.
Bildirgede, sanal ortamda, terörist saldırıları teşvik edecek içeriğin anında tespit edilmesini ve silinmesini sağlayacak yeni teknolojilerin geliştirilmesi gerektiği, bunun AB düzeyinde yasal düzenlemelerle destekleneceği belirtildi.
Avrupa genelinde giriş çıkışları kontrol etmek ve dış sınırların denetimini sağlamak için bir Avrupa Seyahat Bilgi ve Yetki Sistemi'nin kısa sürede kurulacağı vurgulanan bildirgede, yabancı teröristler hakkında bilgi paylaşımının hızlandırılması gerektiğine işaret edildi. Diğer yandan, Avrupa'da yetişmiş saldırganların teşkil ettiği tehdidi bertaraf etmek için yasal önlemler alınması gerektiğine karar verildi.
Bildirgede, AB-NATO iş birliğinin birlik güvenliği açısından kilit öneme sahip olmayı sürdürdüğü, bu iş birliğinin siber, hibrit ve terör gibi güvenlik tehditlerine yanıt verilmesini sağladığı ifade edildi.
AB'nin savunma alanındaki ortak araştırma, kapasite ve operasyonları güçlendirme çabalarını artırması gerektiği belirtilen bildirgede, AB Komisyonunun Avrupa Savunma Fonu kurulması teklifinin olumlu karşılandığı ve bunun hızla hayata geçirileceği kaydedildi.
Bildirgede, AB'nin muharebe gruplarının masrafının daimi olarak ortak bütçeden karşılaması konusunda uzlaştığına, savunma alanında Yapılandırılmış Daimi İşbirliğinin (PESCO) kurulmasının kararlaştırıldığına işaret edildi.
- Türkiye-AB sığınmacı anlaşmasına tam destek
AB ülkeleri, yasa dışı göçle mücadele konusunda Türkiye ile imzalanan sığınmacı anlaşmasına tam destek vermeye devam ettiklerini kaydetti.
Bildirgede, yasa dışı göçle mücadelede dış sınırların güçlendirilmesinin büyük önem taşıdığı, AB Konseyinin yasa dışı göçü engellemek için dış sınırlarında kontrolü artıracağı belirtildi.
Ortak sığınmacı sisteminin reform edilmesi gerektiği, göç yollarındaki hayat kaybının aciliyet taşıyan bir konu olduğu vurgulanan bildirgede, insani krizin derinleşmesini engellemek için tedbir alınması gerektiği açıklandı. Bu çerçevede kaynak ve göçmenlerin geçiş yaptığı ülkelerin yanı sıra bölgesel ülkelerle iş birliğinin artırılmasının önemine dikkat çekildi.
Bildirgede, mültecilerin geri kabulü ve yeniden yerleştirilmesi hususunda gelişme kaydedilmesi gerektiği, krizin daha da büyümesini engellemek için "güvenli üçüncü ülkeler" listesinin düzenlenerek, bu ülkelerle iş birliğinin artırılacağı ifade edildi.
- İklim değişimiyle mücadelede öncü rol
Paris İklim Değişikliği Anlaşması'na bağlılığını teyit eden AB ülkeleri, iklim değişikliğiyle mücadele konusunda öncü rol oynayacağını açıkladı.
AB ülkelerinin anlaşma çerçevesinde uluslararası ortaklarıyla, özellikle de iklim değişikliğinden en fazla etkilenen ülkelerle iş birliğini artıracağı belirtilen bildirgede, bu vesileyle "tüm gezegen için sorumluluk alınacağı" kaydedildi.
Bildirgede, Paris İklim Değişikliği Anlaşması'nın iklim değişikliğiyle mücadelede bir "mihenk taşı" olduğu, anlaşma maddelerinin tekrar müzakere edilmeye açık olmadığı teyit edildi.
- Olumlu ekonomik gelişmeler
Bildirgede, serbest ticaret rejiminin önemi vurgulanarak, koruyucu politikalarla mücadele edileceği açıklandı.
Son dönemde tüm AB üyelerinin ekonomik gelişme kaydetmesinin önemli olduğu, bu ivmenin korunması gerektiği ifade edilen bildirgede, AB'nin açık ve kurallara dayanan güçlü bir ticaret sistemini desteklemeyi sürdüreceği ifade edildi.
Bildirgede, ticaretin refah düzeyini ve istihdamı artırdığı, bu nedenle AB'nin pazarını açık tutmaya devam edeceği kaydedildi.
Ayrıca bildirgede, AB'nin "adil olmayan ve ayrımcı ticaret" uygulamalarıyla mücadele etmesi için gerekli yasal düzenlemenin yapılması çağrısında bulunuldu.