Atilla'nın avukatları, Sarraf'ın hapishanedeki telefon görüşmelerinin kayıtlarına ilişkin mahkemeye bir mektup sundu.
Savunmanı avukatlarının sunduğu mektupta, 15 Eylül 2016'da Sarraf ile Ahad isimli bir kişi arasında geçen telefon konuşmasında Sarraf'ın "ABD'de hapishaneden çıkmak ya da daha az ceza almak için işlemediğin suçları kabul etmek zorundasın" dediği belirtildi.
Mektupta Sarraf'ın "daha az ceza alabilmek için yalan ifade vermekte istekli olduğu" belirtildi.
Ancak, mahkemenin elektronik belgelere erişim sistemine yüklenen mektup, kısa süre sonra mühürlendi ve kamu erişimine kapatıldı.
Atilla'nın yargılandığı davanın ikinci haftasında duruşmaya jüri üyelerinden birinin gecikmesi nedeniyle geç başlandı.
Savcılığın tanığı Sarraf ifade vermeye devam etti. Duruşma esnasında Atilla sık sık not alırken, avukatlarından Cathy Fleming de savcılığın hemen hemen tüm delillerine itirazda bulundu.
- "Hayali" gıda ticareti
Sarraf'a "hayali" gıda ticareti kapsamında izlediği yöntemlerle ilgili sorular yöneltilirken, Sarraf'ın dahil olduğu WhatsApp mesajları, elektronik postalar, telefon konuşmalarının kayıtları ve transkriptleri ile şirketlerinin belgeleri jüri üyeleriyle paylaşıldı.
Sarraf, altın ticaretinde sıkıntıya düşmeden önce gıda ticaretine başlamadığını ifade ederek, daha sonra gerçek olan altın ticaretiyle "hayali" olan gıda ticaretinin bir dönem aynı anda yürüttüğünü ve hiç bir zaman hiç bir ülkeye fiziksel olarak gıda yollamadığını belirtti.
Hayali gıda ticareti kapsamında, Dubai'den İran'a küçük gemilerle gıda taşındığını gösteren sahte belgeler hazırlayarak Halk Bankasına ibraz ettiğini söyleyen Sarraf, bu ticaret kapsamında yaptığı "teknik hatalardan" da bahsetti.
Sarraf, hayali ticaret kapsamında yapılan havale miktarlarının gerçek gıda ticaretiyle ilk başta uyumlu olmadığını belirtirken, İran'a hayali yapılan bir buğday nakliyatının da menşeine Dubai yazıldığını, ancak Dubai'de buğday yetişmediğini ifade etti.
Rıza Sarraf, Halk Bankası eski Genel Müdürü Süleyman Aslan'ın da kendisine "Buğday Dubai orijinli yazılınca bankada çok dikkat çekiyor" şeklinde kendisini uyardığını anlattı.
- Atilla uyardı
Sarraf, duruşmada dinletilen bir telefon kaydıyla ilgili olarak da, Atilla'nın gıda taşımacılığında kullanılan gemilerin kapasitesiyle taşınan gıdanın tonajının birbirine uyumlu olması konusunda kendisini telefonda uyardığını belirtti.
Söz konusu telefon kaydında Atilla, "Yüklemelerle tonajların uyumuna arkadaşların bir bakmasını isterim ... Yükleme birbirini tutsun." ifadelerini kullandı.
-Altınların hepsi Birleşik Arap Emirlikleri'ne ihraç ediliyordu
Duruşmanın öğleden sonraki oturumunda, Sarraf, altın ticareti kapsamında şirketlerinin belgeleri hakkındaki soruları yanıtladı.
İran'la yaptığı altın ticaretinde hiçbir zaman külçe altınların fiziksel olarak İran'a gönderilmediğini ifade eden Sarraf, "Altınların hepsi Birleşik Arap Emirlikleri'ne ihraç ediliyordu." diyerek altınların burada satıldığını belirtti.
"Bizim için Bileşik Arap Emirlikleri'ni yazmak daha kolay oluyordu. Nihai varış noktası doğru olunca kargo şirketi kullanabiliyorduk" diyen Sarraf, böylece daha ucuz ve sigortalı bir transfer gerçekleştirilebildiğini savundu.
- "17 Aralık'tan sonra Halk Bankasında kimseye rüşvet vermedim"
Savcılık makamı, Sarraf'a 7 Aralık 2013 tarihinde Türkiye'de tutuklanmasıyla ilgili de sorular yöneltti.
Türkiye'de 28 Şubat 2014'te cezaevinden çıktığını söyleyen Sarraf, "Avukatlarım geldi, görüştü, serbest bırakıldım." dedi.
Savcılık yetkilisinin, "Hapisten çıkmak için rüşvet verdiniz mi?" sorusu üzerine Sarraf, serbest kalması konusunda kısmen para ödemesi yaptığını ileri sürdü.
Cezaevinden çıktıktan sonra tekrar Halk Bankası ile temaslara başladığını dile getiren Sarraf, o dönemki Genel Müdür Ali Fuat Taşkınoğlu ile "tekrar aynı sistem üzerinden işi devam ettirmek için" görüştüğünü söyledi.
Savcılık yetkilisinin, "Halk Bankasında aynı sistemi devam ettirmek için rüşvet verdiniz mi?" sorusuna, Sarraf, "17 Aralık sonrası hiçbir Halk Bankası çalışanına rüşvet teklif etmedim. Ne ben Ali Fuat Taşkınoğlu'na rüşvet teklif ettim, ne de o istedi." ifadelerini kullandı.
İran'a yönelik yaptırımları delme, banka dolandırıcılığı ve kara para aklamak gibi 6 ayrı suç atfedilen Sarraf geçen yıl mart ayında ABD'de tutuklanmıştı.
Sarraf, hücresine alkol sokmak ve gardiyanların cep telefonlarını kullanabilmek için onlara rüşvet verdiğini de itiraf etmişti.
Atilla ise 27 Mart'ta JFK Havalimanı'ndan Türkiye'ye gitmek üzereyken gözaltına alınmış ve ardından tutuklanmıştı.