Fetih hareketi sözcüsü Usame el-Kavasimi, yaptığı yazılı açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump'ın Genel Kurulda Kudüs tasarısına destek verecek ülkeleri "maddi yardımları kesmekle" tehdit etmesine tepki göstererek, bunun üye ülkelere şantaj ve egemenliklerine saldırı olduğunu belirtti.
"BM'ye üye ülkeler egemenlik sahibi ülkelerdir. Çoğunluğu da uluslararası hukukun, ilke ve değerlerin yanındadır." ifadelerini kullanan Kavasimi, dünya ülkelerinin ABD'nin tehditlerine karşı durmasını temenni etti.
Kavasimi, üye ülkelerin ilke ve değerlerine bağlı kalmasını, uluslararası hukukun ihlal edilerek yerine "orman kanunlarının" getirilmesini isteyen ABD ve İsrail'in şantajlarına boyun eğmemesini de diledi.
ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Nikki Haley'in, bugün BM Genel Kurulunda yapılacak Kudüs oylaması öncesi diğer ülkelerin diplomatlarına e-posta göndererek "karara karşı oy kullanmamaları" konusunda "üstü kapalı tehdit ettiği" belirtilmişti.
Haley'in, e-posta mesajında "Oyunu vermeyi düşünürken Başkan'ın (Donald Trump) ve ABD'nin bu oyu kişisel bir mesele olarak algıladığını bilmeni istiyorum." notunu düşmesi dikkati çekmişti.
ABD Başkanı Trump da Genel Kurulda Kudüs tasarısına destek verecek ülkeleri "maddi yardımları kesmekle" tehdit etmişti.
Beyaz Saray'da 2017 yılının son kabine toplantısında basın mensuplarına değerlendirmelerde bulunan Trump, ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıyan kararına karşı çıkan ülkelere mali yardımların kesileceği imasında bulunarak, "Nikki'nin, BM'de paralarımızı alıp sonra da Güvenlik Konseyinde bize karşı oy kullanan ya da Genel Kurulda aleyhimize oy kullanma potansiyelini taşıyan ülkelere gönderdiği mesaj hoşuma gitti. Yüzlerce milyon hatta milyarlarca dolar alıp sonra bize karşı oy kullanıyorlar. Peki, bu oyları takip edeceğiz. Bırakalım aleyhimize oy kullansınlar, biz de epey (parayı) muhafaza etmiş oluruz. Umrumuzda değil." ifadelerini kullanmıştı.
ABD, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine (BMGK) Mısır'ın sunduğu Kudüs tasarısıyla ilgili 18 Aralık'ta yapılan oylamada, 15 üye arasında aleyhte oy kullanan tek ülke olarak yalnız kalmıştı. Oylamada konseyin 15 üyesinden 14'ünün lehte oy kullanması, ABD'nin tek taraflı Kudüs kararının uluslararası kamuoyunda destek bulmadığını ortaya koymuştu.