Benli, yazılı açıklama yaparak, ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımasına tepki gösterdi.
ABD'nin kararının yok hükmünde, asla kabul edilemez olduğunu belirten Benli, "Kalbimizin, Mescid-i Aksa'nın sahibi, üç semavi dinin merkezi olan Kudüs, insanlığın ortak tarihi mirasıdır. ABD'nin hukuksuz kararı, sadece Müslümanlara değil tüm insanlığa karşı alınmıştır." görüşlerine yer verdi.
Bu kararın hem uluslararası hukukun hem de Birleşmiş Milletler (BM) kararlarının açık bir ihlali, uluslararası hukuk uyarınca da Doğu Kudüs'ün işgal altında olduğunu vurgulayan Benli, şöyle devam etti:
"BM defaten aldığı kararlarla, bölgedeki barışın Filistin Devleti ile birlikte sağlanacağını vurgulamıştır. Bu noktada, ABD'nin işgale destek vermesi asla kabul edilemez. ABD'nin büyükelçiliğini Tel Aviv'den Kudüs'e taşıması tarih önünde sorgulanacak barışa ağır bir darbedir, hiçbir ülke aynı tarihi hataya düşmemelidir."
Benli, ABD Başkanı Donald Trump'ın, BM Güvenlik Konseyi kararlarını hiçe saymasının bölgede kaosa yol açacağına dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bölgede zaten durmak bilmeyen kan ve gözyaşı, ABD'nin uluslararası hukuka aykırı açıklamasıyla artacaktır. Ortadoğu'ya barışın gelmesi, Filistin'deki işgalin kalkması, İsrail'in kendi sınırlarına çekilmesiyle mümkündür. Sonuçta bölgede bir Filistin değil, Filistin'in işgal edilmesi ile başlayan bir İsrail sorunu vardır."
Benli, sadece İslam ülkelerinin değil, Batı ülkelerinin de ABD'nin hukuksuz kararının kabul edilemez olduğunu açıkladıklarına işaret ederek, şunları kaydetti:
"Bu noktada İsrail'in Kudüs'ü başkent olarak açıklaması ve ABD'nin büyükelçiliğini Kudüs'e taşıyacağını ifade etmesi, Türkiye için değil tüm dünya için yok hükmündedir. Bu karar uluslararası toplum tarafından asla kabul edilmemelidir. BM Genel Kurulu ve Güvenlik Konseyi de Amerika'nın bu kararını tanımamalı ve devletler Kudüs'e diplomat göndermemelidir. Dünya parlamentoları Kudüs ile ilgili daha önce almış oldukları taahhütlerine bağlı kalmalıdırlar. Uluslararası Arap ve İslam ülkeleri teşkilatları, bölgesel ve ulusal tüm örgütler Amerika'nın bu kararını yok saymalıdırlar. BM Genel Kurulu, Amerika'nın bu yanlış ve hukuksuz kararını tanımayacağına dair acilen bir karar almalıdır.
Türkiye olarak tüm uluslararası kuruluşları göreve çağıracak ve ABD'nin hukuksuz, kabul edilemez kararına karşı tavır alınması yönünde çalışmalar yürüteceğiz. Türkiye'nin, dini, tarihi ve vicdani sorumluluğu gereği bölgede kalıcı istikrarın sağlanması, akan kan ve gözyaşının son bulması için bugüne kadar üzerine almaktan çekinmediği inisiyatifi, tekrar ve daha yoğun şekilde alacağından kimsenin şüphesi olmasın."
