Bokova, yaptığı yazılı açıklamada, "ABD'nin UNESCO'dan ayrılma kararı dolayısıyla derin üzüntü duydum." ifadesini kullandı.
ABD'nin 2011'de UNESCO'nun fonlarına katkısını durdurmasına rağmen bu ülke ile iş birliğini geliştirdiklerini belirten Bokova, çatışmaların dünya genelinde toplumları bölmeye devam ettiği bir zamanda, barış için eğitimi destekleyen ve saldırı altındaki kültürü koruyan BM örgütünden çekilmenin ABD açısından da üzüntü verici olduğunu savundu.
ABD'nin çekilmesinin UNESCO, BM ailesi ve çoğulculuk için bir kayıp olduğunu vurgulayan Bokova, "UNESCO'nun görevi bitmedi, daha adil, barışçı, eşitlikçi bir 21'inci yüzyıl inşa etmek için onu daha ileriye taşımaya devam edeceğiz, UNESCO bütün ülkelerin liderliğine ihtiyaç duymaktadır." değerlendirmesinde bulundu.
ABD Dışişleri Bakanlığı, konuyla ilgili yazılı açıklama yaparak, ABD'nin UNESCO'dan "İsrail karşıtı tutumu" ve "yapısal reform ihtiyacı" nedeniyle ayrıldığını bildirmişti.
Kararın, UNESCO Anayasası'nın 2'nci maddesinin 6'ncı bölümüne göre, 31 Aralık 2018'de hayata geçeceği kaydedilen açıklamada, ABD'nin bu tarihe kadar kurumdaki mevcut rolünü sürdüreceği belirtilmişti.
Son olarak UNESCO'nun Dünya Miras Komitesinin, Filistin'in El-Halil kentindeki Eski Şehir'i, "Filistin'e ait tehlike altındaki dünya mirası" olarak Dünya Miras Listesi'ne ekleme kararı, ABD ve İsrail'de memnuniyetsizlikle karşılanmıştı.
