Dolar

34,2535

Euro

37,1776

Altın

2.970,22

Bist

8.946,13

Afyonkarahisar'daki 'mühimmat deposu patlaması' davası

Afyonkarahisar'da 5 Eylül 2012'de 25 askerin şehit olduğu, 11 kişinin yaralandığı patlamaya ilişkin 3 sanıklı davanın temyiz duruşması, Yargıtay 12. Ceza Dairesince yapıldı - Şehit yakınları ve avukatları, sanıkların FETÖ bağlantısı araştırılmadan sadece 3 sanık üzerinden karar verilmesi nedeniyle kararın eksik incelemeye dayandığını, her şehit yönünden ayrı ayrı ceza uygulanması gerektiğini ifa

6 Yıl Önce Güncellendi

2018-12-07 14:35:14

Afyonkarahisar'daki 'mühimmat deposu patlaması' davası
Afyonkarahisar'da 5 Eylül 2012'de 25 askerin şehit olduğu, 8'i asker 11 kişinin yaralandığı mühimmat deposundaki patlamaya ilişkin 3 sanıklı davanın temyiz duruşması, Yargıtay 12. Ceza Dairesince yapıldı.

Yargıtay Genel Kurulu Salonu'ndaki temyiz duruşmasına, tutuksuz sanık eski Üsteğmen Tuncay Aydın ile şehit yakınları ve avukatları katıldı. Sanıklar Ali Duran ve emekli Albay Veysel Özbay ise duruşmaya gelmedi.

Savunma için söz verilen sanık Tuncay Aydın, şehitleri saygı ve rahmetle andığını, ailelerine başsağlığı dilediğini söyledi. Ailelerle aynı sıkıntıları yaşadığını ifade eden Aydın, 25 askerin ölümü konusunda suçlanmanın yeterince büyük bir ceza olduğunu kaydetti.

Aydın'ın avukatı da bilirkişi raporlarına göre mühimmatın Afyonkarahisar'a arızalı şekilde getirildiğinin ortada olduğunu, müvekkilinin bunların kontrolü konusunda eğitiminin bulunmadığını ve sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek, beraat talebinde bulundu.

Sanık Ali Duran'ın avukatı İbrahim Ünal ise Zir Vadisi ve Poyrazköy'de mühimmat bulunması üzerine TSK'daki mühimmatın kayıt altına alınmasının kararlaştırıldığını, bütün personelin üzerindeki mühimmatın toplanarak kayıt altına alındığını anlattı.

Susurluk'ta kaydedilen bir kısım mühimmatın Afyonkarahisar'a getirildiği sırada müvekkilinin henüz burada bulunmadığını, Diyarbakır'da görevli olduğunu ifade eden Ünal, Susurluk'ta kritik arızalı mühimmatın imha edilmesi gerektiğini ancak bunun yapılmadığını savunarak, müvekkilinin beraatini istedi.

Avukat Gürkan Aydoğan Yolyapan ise Susurluk'taki kayıttan sorumlu komutanlar hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, bunun sonucu beklenmeden bu davada karar verilemeyeceğini ileri sürdü.

Avukat Yolyapan, "Doktor ameliyat yaparken hasta masada kalabilir. Bu hukukun kabul ettiği bir risktir. Askeriyede patlayıcı bulundurmak da hukukun kabul ettiği bir risktir. Müvekkilimin mühimmatın arızalı olduğunu öngörmesi mümkün değildir. Olay bir kazadır, müvekkilimin kusuru yoktur." savunmasını yaptı.

Sanık Veysel Özbay'ın avukatı da Hakkari Süngütepe üs bölgesinde yakın zaman önce gerçekleşen patlamanın kaza olduğunun söylendiğini, Afyon'daki olayın da kaza ile gerçekleşmediğini kimsenin iddia edemeyeceğini öne sürdü ve beraat talebinde bulundu.

Daha sonra söz verilen katılan avukatı, yerel mahkemece Türkiye'deki terör gerçeği gözardı edilerek, sanıkların terör örgütleriyle bağlantısı araştırılmadan sadece 3 sanık yönünden karar verildiğini, bu nedenle kararın eksik incelemeye dayandığını söyledi.

Katılan avukatı, ilgili mevzuata göre ciddi bir durum olmadığı sürece mühimmatın gece taşınamayacağını ifade ederek, belli eğitim alıp belli rütbelere gelen sanıkların, askerlerin hayatını kaybetmesinden olası kast ile sorumlu olduklarını ve her şehit yönünden ayrı ayrı cezalandırılmaları gerektiğini savundu.

Şehit aileleri de sanıklara ilişkin FETÖ/PDY bağlantısının araştırılmasını ve sanıkların daha fazla ceza almasını istediklerini söyledi.

Duruşma ileri bir tarihe ertelendi.

- Olay

Afyonkarahisar'daki Şehit Uzman Çavuş Mete Saraç Kışlası'ndaki mühimmat deposunda, 5 Eylül 2012'de meydana gelen patlamada 25 asker şehit olmuş, 8'i asker 11 kişi yaralanmıştı.

Patlamanın mühimmat deposunda tasnif sırasında meydana geldiği ve ''iş kazasından kaynaklandığı'' bildirilmiş, olayla ilgili idari ve adli soruşturma başlatılmıştı.

Olaya ilişkin askeri mahkemede başlayan yargılama süreci, askeri mahkemelerin Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılmasının ardından Afyonkarahisar'da devam etmişti.

Afyonkarahisar 1. Ağır Ceza Mahkemesi yapılan yargılama sonunda, "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan sanıklar emekli Albay Veysel Özbay ve Binbaşı Ali Duran'a 16 yıl, eski Üsteğmen Tuncay Aydın'a ise "Taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 8 yıl hapis cezası vermişti.

Sanıkların mahkemedeki iyi hallerini göz önünde bulunduran heyet, Özbay ve Duran'ın cezasını 13 yıl 4'er aya, Aydın'ın cezasını 6 yıl 8 aya düşürmüştü. Tutuksuz sanıklar, Özbay ve Duran'ın tutuklanması, Aydın hakkında ise adli kontrol uygulanması kararlaştırılmıştı.

Kararın temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay 12. Ceza Dairesine gelmişti.

SON VİDEO HABER

Otobüste 'çocuğa dayak' kavgası

Haber Ara