Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Kaya: (2)
'Devlet ve hükümet olarak 40 yıldır topluma nüfus eden bu hastalığı (FETÖ terör örgütü) siyasi, askeri, ekonomik, sosyal ve kültürel hayatımızın tamamından arındırmak için kararlı bir şekilde mücadelemizi sürdürüyoruz'- 'Bundan sonra hiç bir cemaat ya da oluşum bu toplumun değerlerini istismar ederek antidemokratik usullerle devleti ele geçirme hesapları içerisinde olamayacaktır'

Oluşturma Tarihi: 2017-05-25 16:34:42

Güncelleme Tarihi: 2017-05-25 16:34:42

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, "Devlet ve hükümet olarak 40 yıldır topluma nüfus eden bu hastalığı (FETÖ terör örgütü) siyasi, askeri, ekonomik, sosyal ve kültürel hayatımızın tamamından arındırmak için kararlı bir şekilde mücadelemizi sürdürüyoruz." dedi.

Muş Alparslan Üniversitesinin ev sahipliğinde düzenlenen, "Uluslararası 15 Temmuz Darbe Girişimi ve Türkiye Sempozyumu"nda konuşan Bakan Kaya, ülke olarak ilk kez bir darbe girişimiyle karşılaşılmadığını ve yakın tarihte pek çok darbe yaşandığını vurguladı.

Türkiye'yle birlikte pek çok ülkenin benzer süreçlere maruz kaldığına işaret eden Kaya, milletin 2002'de başlayan özgürlük mücadelesinin gezi olayları, 17-25 Aralık darbe teşebbüsü ve son olarak 15 Temmuz hain darbe girişimiyle kesintiye uğratılmak istendiğine dikkati çekti.

- "15 Temmuz milletin istiklal ve istikbalini yok etme çabasıydı"

Bakan Kaya, 15 Temmuz darbe girişiminin sonuçları itibarıyla pek çok açıdan farklı dinamikleri ortaya koyduğunu belirterek, "Bu coğrafyada ilk kez bir darbe girişimi, aziz milletimiz tarafından geri püskürtüldü ve başarısız kılındı. Bu darbe girişimi, küresel güçlerin Türkiye'yi ele geçirme operasyonuydu. Bağlı, bağımlı kukla yöneticilerle, kadim bir medeniyete sahip çıkan bu milletin istiklal ve istikbalini yok etme çabasıydı. FETÖ ise bu operasyonun bir parçasıydı. 15 Temmuz darbe girişimi 40 yıllık bir hazırlık sürecinin son aşamasıydı." ifadesini kullandı.

"FETÖ terör örgütü bu boyutuyla sadece Türkiye için değil örgütlendiği bütün ülkeler için aslında çok büyük bir tehdit unsurudur." diyen Kaya, terör örgütünün faaliyet gösterdiği bütün ülkelerde bu durumu anlattıklarını ve o ülkelerin bir an önce önlem alması için girişimlerde bulunduklarını bildirdi.

- "15 Temmuz sıradan bir darbe girişimi değil"

Kaya, terör örgütünün, milletin tüm kutsal değerlerini kullanarak oynadığı oyunların önce 17-25 Aralık'ta sonra da 15 Temmuz'da tüm çıplaklığıyla ortaya çıktığını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Sinsice bu milletin içine sızarak, okullar içinde örgütlenerek, camilerde omuz omuza bu milletle namaza durarak, adeta dini istismar ederek, kendilerine konum elde ettiler. 1980 öncesinin ideolojik çatışmalarını körükleyenler, kardeşi kardeşe kırdıranlar, 1980 sonrası Müslüman toplumların en hassas noktası olan dini istismar ederek devletin tüm kademelerine, sinir uçlarına kadar sızdılar. Darbenin dini cemaat görünümdeki bir grup tarafından planlanması kadar, bu milletin canını emanet ettiği üniformalı asker kılığındaki teröristler tarafından gerçekleştirilmesi de 15 Temmuz'u aslında farklı kılan bir özelliktir. Meclis, askeri karargah, emniyetini, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ni ve stratejik kurumlarını savaş uçaklarıyla bombalayan bir girişim olması, 15 Temmuz'u sıradan bir darbe girişimi olmadığını açıkça ortaya koydu."

Değişime öncülük eden, kalkınmanın fitilini ateşleyen, vesayet odaklarını yerle bir eden, milleti bir bütün olarak arkasına alan bir siyasi lideri durdurmanın 15 Temmuz'da asıl hedef olduğunu vurgulayan Kaya, terör örgütünün darbeyle milleti farklı unsurlara bölerek iç çatışmanın yolunu açmak istediğini aktardı.

- "Türkiye'nin kararlı yürüyüşünü kimse durduramayacak"

Bakan Kaya, 15 Temmuz'un dünyada yaşanan bütün darbelerden farklı en önemli yönünün bir milletin liderinin çağrısıyla meydanlara dökülerek, tanklara, uçaklara, silahlara karşı göğsünü siper etmesi olduğunu belirtti.

15 Temmuz'da eşini, kardeşini, çocuğunu alıp vatan uğruna ölüme koşan kadınları gördüklerine değinen Kaya, "Millete doğrulmuş namluların önünde dimdik duran kadınlarımız, sadece darbeyi engellemekle kalmadılar, milli mücadelede olduğu gibi Türk kadınının yiğitliğini, kahramanlığını bütün dünyaya gösterdi." diye konuştu.

Kaya, 15 Temmuz darbe girişiminde ülke genelinde 10 binlerce kadınının eşleri ve çocuklarıyla meydanlara koştuğunu, İstiklal Marşı'nın her bir mısrasını iliklerine kadar hissettiklerini belirtti.

Kaya, şu değerlendirmelerde bulundu:

"TBMM bombalanırken milletvekili arkadaşlarımla ben de oradaydım. Kadın, çocuk, yaşlı, genç 249 şehidimiz var. Bu ülkenin 28 yaşına gelmemiş, çocuk yaşta şehitleri var. 15 Temmuz, vatan topraklarını kolay kazanmadığımız gibi asla vermeyeceğimizin de en güzel kanıtıdır. 15 Temmuz'da bütün dünya bir milletin yediden yetmişe nasıl kıyama kalktığını gördü. 15 Temmuz gecesi bütün insanlık vatan sevgisinin savaş uçaklarından ve tanklardan çok daha güçlü olduğunu gördü. 15 Temmuz'la devlet ve hükümet olarak 40 yıldır topluma nüfus eden bu hastalığı siyasi, askeri, ekonomik, sosyal ve kültürel hayatımızın tamamından arındırmak için kararlı bir şekilde mücadelemizi sürdürüyoruz. Bundan sonra hiç bir cemaat ya da oluşum, bu toplumun değerlerini istismar ederek antidemokratik usullerle devleti ele geçirme hesapları içerisinde olamayacaktır."

15 Temmuz'la Türkiye'nin medeniyet yürüyüşünün ne anlama geldiğinin çok iyi anlaşıldığına dikkati çeken Kaya, Türkiye'nin 2023, 2053 ve 2071 hedeflerine doğru kararlı yürüyüşünü durdurmaya kimsenin gücünün yetmeyeceğini vurguladı.

Kaya, böyle bir şeye yeltenenlerin karşılarında aziz milleti göreceklerini kaydetti.

Bakan Kaya, Sevgi Evleri'nde kalan çocukları ziyaret ettikten sonra belediye binasında basına kapalı bir toplantı gerçekleştirdi.

Ardından İstasyon Caddesi'ndeki esnafı ziyaret eden Kaya, bir süre vatandaşlarla sohbet ettikten sonra Bingöl'e hareket etti.

(Bitti)