Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çamlık Açık Hava Tiyatrosu'nda düzenlenen, AK Parti Denizli İl Başkanlığı Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'na katılarak, partililere hitap etti.
Türkiye'nin halk oylamasını yaptığını anımsatan Erdoğan, Almanya ve Hollanda'nın bu dönemde Türkiye ve AK Parti aleyhinde kampanyalar yaptıklarını ifade etti.
Kampanya yapanların bir çoğunun milletvekili ve bazılarının partilerinin eş başkanları olduğunu "Hayır" kampanyasına destek verdiklerini belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Benim Almanya'ya girmemi kabullenemediler, Dışişleri Bakanımızın aynı şekilde Avrupa'ya girmesini kabullenemediler, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımızı bir bayan onun girişini hazmedemediler. Niye? Bu korku niye? Şimdi ben cuma günü bir açıklama yaptım dedim ki, 'Ey benim Avrupa'daki kardeşlerim, Almanya'daki kardeşlerim, şimdi size bir hatırlatma yapıyorum inanıyorum ki siz Almanya'daki seçimlerde birilerine bir ders vereceksiniz. SPD, CDU, Yeşiller bunlar Türkiye'nin aleyhinde kampanyalar yürüttüler, hala da yürütüyorlar, siz Türkiye'ye dost olana dost olmalısınız' dedim. Tabii rahatsız oldular. Hemen hop oturup hop kalkmaya başladılar. Daha çalışacağız, gayret etmemiz lazım. Şu anda Avrupa'da bizi dinleyen kardeşlerime sesleniyorum, demokratik hakkınızı sandıklarda en ideal şekilde vermek suretiyle bir defa bunlara orada en güzel dersi vermelisiniz. 'Ya ama eğer benim oyum şuraya vermezsem zayi olur, buraya vermezsem zayi olur' deme, sen oyunu Türkiye'ye düşmanlık yapmayana ver. Çünkü ben Almanya'nın başındaki hanımefendiye 4 bin 500 teröristin dosyasını verdim ve bu teröristlerin dosyaları maalesef kabul görmedi, hala onlarda ama o kendisi benden bir kişinini, iki kişinin, üç kişinin iadesini istedi kusura bakma sende yargı varsa bizde de yargı var. Aynı şekilde ortağı olan muhalefet partisindeki kişi o da ikide bir gördüğü zaman hep o da bunları söyler."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şu sözlerle devam etti:
"Hele hele şimdi bir Dışişleri Bakanları var, aman ya Rabbi, evlere şenlik. Hiç haddini falan bilmiyor. Sen kimsin ki Türkiye'nin Cumhurbaşkanına konuşuyorsun, sen Türkiye'nin Dışişleri Bakanı ile konuş. Haddini bil. Kalkıp bize ders vermeye kalkıyor. Senin siyasetteki geçmişin ne, kaç yaşındasın? Hayatımız bizim siyasette bu mücadelelerle geçti. Onun için Almanya'nın kapısını açarsınız açmazsanız hiç önemli değil. Bize bu kapılar yetiyor. Kapısını açan ülkelere de seve seve gideriz, biz de onlara kapımızı açarız, o kadar. Biz düşman çoğaltmanın gayreti içerisinde değiliz, azaltmanın gayreti içerisindeyiz, dostları çoğaltmanın gayreti içerisindeyiz ama karşımızdakiler eğer bize böyle yapıyorsa ne yapacağız? Arapların güzel bir atasözü var 'men dakka dukka', biz de gereği neyse onu yaparız, bu iş böyle."
Erdoğan, "Bazıları bizim tarihimizin bir asır önce başladığını sanıyor, vah zavallılar. Yıllarca okullarımızda tarihimizi çocuklarımıza doğru dürüst anlatamadığımız için maalesef bu kısır düşünceye kapılanlar oluyor. Halbuki bugün Doğu Avrupa ve Balkanlardan Orta Asya'ya ve Kuzey Afrika'ya kadar çok geniş bir coğrafyada nereye giderseniz gidin, ecdadımızın eserleriyle, izleriyle, hala hürmetle yad edilen hatıralarıyla karşılaşırsınız." dedi.
- "Ben milletimin ne dediğine bakarım"
AK Parti'nin 15 yıllık iktidarı döneminde yaptığı işlerden birinin de Balkanlardan Moğolistan'a, Ukrayna'dan Sudan'a kadar dünyanın dört bir yanındaki ecdat yadigarı eserlere sahip çıkmak olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu şanlı geçmişe rağmen bizi ısrarla tıpkı Sevrcilerin yapmaya çalıştığı gibi bir avuç toprağa sıkıştırmaya çalışanlara eyvallah etmediğimiz için bunca sıkıntıyla karşı karşıyayız. 'Ellerin yurdunda çiçek açarken bizim ile kar geliyor gardaşım, bu hududu kimler çizmiş gönlüme dar geliyor, dar geliyor gardaşım'. Bize olan tahammülsüzlüğün gerisinde gönlümüze dar gelen hudutları kırıp atma iradesini ortaya koymamız, sadece lafta kalmayıp bunu hayata geçiriyor olmamız yatıyor. Hep söylediğim gibi ben George'un, Hans'ın, şunun, bunun ne dediğine değil milletimin ne dediğine bakarım, kardeşlerimin ne dediğine bakarım." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002'de "Her şey Türkiye için", 2007'de "Durmak yok yola devam", 2011'de "Hedef 2023", 2015'te "Huzur ve istikrar" dediklerini ve her seferinde de milletten bir heyecan aldıklarını belirterek, "İhtiyacımız olan desteği, cevabı aldık. En son 16 Nisan'da ne yaptık, milletimizin kapısını çaldık. Hem ülkemizin yeni yönetim ilgili tercihini sorduk hem de bir anlamda genel olarak izlediğimiz politikalara yaklaşımını test ettik. Gördük ki milletimiz bizden Türkiye'nin bizden istiklal ve istikbal mücadelesini tavizsiz bir şekilde sürdürmemizi istiyor. İnşallah bu tarihi mücadeleyi saferle neticelendirecek ve milletimize de Allah'ın mahcup olmayacağız." diye konuştu
- "El ovuşturanlara bekledikleri fırsatı Allah'ın izniyle vermeyeceğiz"
"Şimdi önümüzde yeni bir imtihan var." ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu görüşlerini paylaştı:
"Hem 2019 seçimleri hem de o tarihe kadar yapmamız gerekenler ülkemizin gelecek asrını şekilendirecek öneme sahiptir çünkü öyle bir mücadelenin içinden geçiyoruz ki ne ekonomide ne güvenlikte ne yatırımlarda ne uluslararası ilişkilerde hiçbir şeyi yarım bırakamayız. 15 Temmuz'da hep birlikte bir şey gördük, ülkemizin ve milletimizin düşmanları hem içeride hem dışarıda ne yapıyor? Pusuda bekliyor. Türkiye'nin en küçük bir zaafiyet göstermesi halinde üzerimize çullanmak üzere el ovuşturanlara bekledikleri fırsatı Allah'ın izniyle vermeyeceğiz. Bunun için öncelikle bize, AK Partili'lere çok büyük görev düşüyor. Hep söylüyorum, Türkiye'nin kaderiyle AK Parti'nin kaderi birbiriyle bütünleşmiştir, bunu böyle biliniz. Biz zayıf düşersek unutmayın Türkiye de zayıf düşer. Biz çok çalışır, çok üretir, çok terlersek Türkiye'de o derece güçlü olur."
Yeni sistemde başarı çıtasını kendi elleriyle yükselttiklerini ve seçimlerde en az yüzde 50+1 oy almak gerektiğine işaret eden Erdoğan, bunun cumhurbaşkanı için gerekli olduğunu ifade ederek, vatandaşlara, "Buna hazır mıyız? Kapı kapı dolaşmaya ana kademeye sesleniyorum, hazır mıyız? Kadın kollarımıza sesleniyorum, hazır mıyız? Gençler size sesleniyorum hazır mıyız? Durmak yok." dedi.
Gençlerin, "Dik dur eğilme ak gençlik seninle" şeklindeki tezahüratları üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gençler şunu unutmayacaksınız, biz sadece rükuda Allah'ın huzurunda eğiliriz. Bunun dışında hiçbir gücün karşısında eğilmemiz söz konusu değildir." karşılığını verdi.
(Sürecek)