Özkan, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, ABD'nin, büyükelçiliğini Kudüs'e taşıma kararı aldığını anımsatarak, "Buna karşılık Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, ABD'nin jandarmalığı karşısında, güce teslim olmayarak tüm dünyayı bu yaklaşıma karşı durmaya davet etti. '(Kudüs kırmızı çizgimizdir) anlayışını tüm dünyaya haykırmıştır." diye konuştu.
Cahit Özkan, Erdoğan'ın bu karar üzerine, İslam işbirliği Teşkilatı'nı İstanbul'da toplayarak, dünyayı, Kudüs'ü Filistin'in başkenti olarak tanımaya davet ettiğini anımsattı.
Özkan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kudüs, Müslümanlar'ın ilk kıblesi. Hz. İbrahim, İsmail, İshak ve Yakup... Hz. Davud, Hz. Süleyman, Hz. Musa ve Hz. Muhammed'in gelip geçtiği mukaddes bir şehirdir. Hz. Ömer'in fethettiği Kudüs, fetihten sonra İslam hakimiyetinde hep barışın, huzurun ve adaletin şehri olmuştur. 1517'de, Yavuz Sultan Selim'in Osmanlı hakimiyetine kazandırdığı Kudüs, 400 yıl boyunca yine barışın merkezi haline gelmiştir. İsrail, soykırım ve insanlığa karşı suçları işlerken uluslararası toplumu takmamış, BM'nin kararlarını hiçe saymıştır."
ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma kararının hukuksuz olduğuna dair tasarının BM Genel Kurulu'nda 128'e karşı 9 oyla kabul edildiğine değinen Özkan, BM'nin bu kararından sonra yapılması gerekenlerin önemine işaret etti.
Özkan, "İsrail'in bugüne kadar, tüm BM kararlarını yok sayarak 'vadedilmiş topraklar' hayalleri peşinde Ortadoğu'da estirdiği teröre artık son verme zamanı gelmiştir. BM kararına rağmen Kudüs'ü başkent olarak tanıma kararının sindirilmesini kimse beklemesin. Cumhurbaşkanımızın davet ettiği üzere tasarıya evet oyu veren devletler, Kudüs'ü Filistin'in başkenti olarak tanımalı ve Filistin büyükelçiliklerini Kudüs'e taşımalıdır. İsrail Devleti bundan önce alınmış BM kararlarına uyarak, ihlal ettiği kırmızı çizginin gerisine dönmelidir." değerlendirmesinde bulundu.