AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu: (3)
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu: (3)

Oluşturma Tarihi: 2015-08-20 21:17:05

Güncelleme Tarihi: 2015-08-20 21:17:05

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye'de demokrasiyi korumak için alınması gereken her türlü güvenlik tedbirini alacaklarını vurgulayarak, "Her türlü önlemi alacağız ama asla Türkiye'de demokrasinin askıya alınmasına izin vermeyeceğiz. Hele hele Türkiye'de Milli Güvenlik Kurulu'na atıfla bazı sorunların çözüleceğini iddia etmek, Meclis'te bulunmanın sorumluluğunu yerine getirmeyenlerin Milli Güvenlik Kuruluna görev atfetmeleri ise yine demokrasimiz açısından bir şanssızlıktır" dedi.

Davutoğlu, AK Parti MYK toplantısına verilen arada gazetecilere yaptığı açıklamada, sıkıyönetim çağrısında bulunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve HDP'nin terör saldırılarındaki tutumunu eleştirdi.

Türkiye'de anayasal sistemin kendi kuralları içinde yürüdüğünü ve kendi çözümünü kendi sistemi içinde üreteceğini belirten Başbakan Davutoğlu, bunun için günlerce, haftalarca gayret sarf ettiklerini kaydetti.

Bir taraftan bu gayretleri yürütürken bir taraftan da terörle mücadeleyi sürdürdüklerini ifade eden Davutoğlu, "HDP'ye dönük olarak da onun sırtını dayadığını iddia ettiği örgütlere dönük olarak da söylüyorum, Türkiye'de demokrasiyi korumak için alınması gereken her türlü güvenlik tedbirini alacağız" dedi.

Davutoğlu, "Her türlü önlemi alacağız ama asla Türkiye'de demokrasinin askıya alınmasına izin vermeyeceğiz. Hele hele Türkiye'de Milli Güvenlik Kurulu'na atıfla bazı sorunların çözüleceğini iddia etmek Meclis'te bulunmanın sorumluluğunu yerine getirmeyenlerin Milli Güvenlik Kuruluna görev atfetmeleri ise yine demokrasimiz açısından bir şanssızlıktır" diye konuştu.

- "Olağanüstü görünen durumlarda en doğru çözüm olağan tavır sergilemektir"

Dün gazetecilerin Ankara temsilcileriyle bir araya geldiğini anımsatan Başbakan Ahmet Davutoğlu o görüşmede, "Olağanüstü görünen durumlarda en doğru çözüm olağan tavır sergilemektir. Yani toplumu olağanüstü hale, olağanüstü bir psikolojiye yöneltmek isteyenlere verilecek en doğru cevap olağan süreçleri olağan bir psikolojiyle yürütmektir. Biz bunu yapmaya çalıştık. Bu iki ay içinde ekranları başında bizi izleyen milletimiz şahittir. Benim hiçbir ifademde bir öfke, fevri bir adım ya da bir telaş hali söz konusu olmamıştır. Çünkü ben ülkeme güvenirim, demokratik süreçlere güvenirim, bizlere oy vermiş halka güvenirim, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki milletvekillerinin tümüne güvenirim. Ama hiçbir şekilde Türkiye Büyük Millet Meclisi dışında bir platformda çözüm arayışı içine girmem. Onun için bizi takip edenler sürekli bir şeyi vurguladığımı göreceklerdir" ifadelerini kullandığını aktardı.

- "Milletimiz söz konusuysa biz egolarımızı bir kenara bırakırız"

7 Haziran seçiminden bugüne kadarki süreçte, TBMM içinde bir çözüm bulmak için çağrıda bulunduğuna işaret eden Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Türkiye'de, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin mantığı ve dokusu içinde bir çözüm bularak Sayın Cumhurbaşkanımızın 45 günlük sürenin dolmasıyla ilan edeceği bir erken seçim sürecine mahal bırakılmaması için çağrıda bulundum. Yani şunu söyledim, olabilecek 9 opsiyondan sonuncu opsiyonun olmaması için hepimizin elimizi taşın altına koymamız gerektiğini ve bedenini de taşın altına koyacağı ifadelerini de diğer genel başkanlardan duyunca doğrusu ümitlendim. Bunun olacağı ümidiyle bana yapılan hakaretlere rağmen, benim bulunduğum konumu ve şahsiyetimi rencide etmeye dönük tahrikkar açıklamalara rağmen, kapı çalmaktan vazgeçmedim. Çünkü milletimiz söz konusuysa biz egolarımızı bir kenara bırakırız. 'Vesayetten kurtulsun da ve gelsin' dedikleri halde ben hiçbir şekilde bunu tartışma konusu yapmadan gittim ve milletimizin geleceği benim şahsi egomdan daha önemlidir."

Milli Güvenlik Kurulu zeminine olayı çekmenin 28 Şubat mantığı olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, "Her teklife hayır dedikten sonra çıkıp sıkıyönetim talebinde bulunanlar Türkiye Büyük Millet Meclisi içinde bir çözüm üretelim dedikten sonra çıkıp Milli Güvenlik Kurulu zeminine olayı çekmeye çalışmak 28 Şubat mantığı gibi bir mantıktır. Evet doğru 28 Şubat'ta Milli Güvenlik Kurulunda kararlar alındı. Bugün Milli Güvenlik Kurulunda demokratik bir şekilde halk tarafından seçilmiş Cumhurbaşkanımızın başkanlığında kendi görevini ifa eder. Ama Türkiye Cumhuriyeti'nin kararları Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde ve onun içinden çıkmış ondan güven oyu almış hükümetlerce çözülür. Milli Güvenlik Kurulu kendi görevini anayasal çerçevede yürütür" diye konuştu.

- "Tarihi bir sınavla karşı karşıya bulunduğumuz kanaatindeyim"

"Sayın Cumhurbaşkanımız başta hepimizi anayasaya uyma çağrısında bulunanlar önce kendileri Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın temel felsefesini, dokusunu anlamak durumundadır" ifadesini kullanan Davutoğlu, "Biz bu anayasayı bir çok vesileyle eleştirdik, 12 Eylül Anayasası diyerek değiştirmek için 2010'da referandum yaptık, bu seçimde de yeni bir anayasa iddiasıyla girdik ama anayasa bugün geçerliyse o anayasaya uygun hareket etmek herkesin görevi" dedi.

Tarihi bir sınavla karşı karşıya bulundukları kanaatinde olduğunu aktaran Davutoğlu, "Bütün siyasi partilerin siyasi liderlerin hepimizin önünde bu sınavı geçmek için bir takım imkanlar da var bir takım zorlu eşikler de var. Bu imkanları şu ana kadar iyi değerlendirildiği kanaatinde değilim. Bütün çabalarımıza rağmen hükümeti kurumadık. Sayın Cumhurbaşkanımızın beni görevlendirdiği 9 Temmuz'dan bu yana bütün bu ihtimalleri, imkanları değerlendirme yönünde çaba sarf ettik" değerlendirmesinde bulundu.

- "En kısa zamanda nerede ve hangi şartlarda isterlerse bir araya gelmeye hazırım"

Önlerinde iki yol olduğunu anlatan Davutoğlu, siyasi partilere şu çağrıda bulundu:

"24 Ağustos günü gelmeden önce yani Türkiye Büyük Millet Meclisi içinden bir hükümet çıkamadığı için Sayın Cumhurbaşkanımızın hükümet çıkmaması dolayısıyla oluşmaması dolayısıyla erken seçim kararı almasına mahal bırakmaksızın gelin biz görevimizi yapalım ve Türkiye Büyük Millet Meclisi içinden bir hükümeti erken seçimi kararını da Türkiye Büyük Millet Meclisi içinde alarak biz vazifemizi yapalım. Madem hükümet kurulamadı gelin erken seçime Cumhurbaşkanının kararı ile değil, 7 Haziran'da oluşan ve her biri asil milletvekillerinden oluşan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin manevi ve hukuki şahsiyetiyle yürüyelim. Madem ki olmadı hükümet kuramadık seçime giderken milletimize biz 'sizden aldığımız emaneti tekrar size geri getiriyoruz' derken bu emaneti alan milletvekillerinin oylarıyla, kararlarıyla gidelim. Cumhurbaşkanımızın kararıyla değil. O zaman birçok vesileyle tekrar ettiğim bir çağrıyı koalisyon görüşmelerini derinlikli olarak iki genel başkan ile yürüttüğüm için Sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın Bahçeli'ye buradan çağrıda bulunuyorum. En kısa zamanda nerede ve hangi şartlarda isterlerse bir araya gelmeye hazırım. İstedikleri mekanda, istedikleri süreyle, istedikleri gündemle oturmaya hazırım. Yeter ki millet bizim emanet verdiklerimiz görevden ve sorumluluktan kaçtı demesinler. Bir kez daha Sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın Bahçeli ile üçlü olarak oturmaya erken seçim için gerekli olan zemini yasal ve anayasal reform zeminini konuşmaya, hangi düşünceleri varsa bunları tek tek ele almaya hazır olduğumuzu ifade etmek istiyorum.

Bugün perşembe yarın cuma Sayın Bahçeli mübarek cuma sonrasından bahsetti bir çok atıfla işte yarın mübarek cuma sonrasında milletimizin çağrısına uyarak nerede istiyorlarsa buluşalım. İsterlerse Hacı Bayram'dan birlikte bir yerlere gideriz. İlk Meclis'te buluşalım, ilk Meclis'in odasında buluşalım. 1920, 23 Nisan bilinci ve şuuruyla buluşalım ve 'Meclis bunu çözer' diyelim. Oturalım konuşalım."

Ankara'da bir şehit için düzenlenen cenaze töreninde, şehit annesinin kendisine "Sayın Başbakanım bir araya gelip konuşun" dediğini aktaran Davutoğlu, "Ben bir araya gelip konuşmaya hazırım. Tabi burada HDP'ye ilk ziyareti yaptım ama şimdi şehitlerimize gerekli saygıyı göstermeyen, terör örgütlerine açık övgü dizenlerin böyle bir çağrıda karşılığı olmadığı kanaatindeyim. Onlarda bugünlerde başka sözler sarf ediyorlar. Kendilerinin milletvekilleri listesi dağda hazırlananlar, kendi iradeleriyle bir caddeden başka caddeye geçemeyenler bize irade hatırlatmasında bulunuyorlar. Biz irademizi de nereden alacağımızı biliriz, gücümüzü de nasıl kullandığımıza cümle alem şahittir" dedi.

- "Son 30 yılın en kapsamlı terör operasyonlarına karar verdik"

"Geçici diye anılan bu hükümetin son 30 yılın en geniş kapsamlı terör operasyonuna karar verdi" diyen Davutoğlu sözlerine şöyle devam etti:

"Bütün o talimatlar başbakanlık talimatıyla benim şahsi imzamdan çıkmıştır. Bu cesur kararları almaktan çekinmeyenler kimsenin böyle tehditkar dillerine kulak asmaz. Ama meydan. Kendi ifadeleriyle en küçük kararı bile Kandil'den gelen talimatla alanlar, eşbaşkanlar dışında bir de paralel başkanlıklar kurmuş olanlar bu konuda itiraz veya eleştiri getiremezler."

Siyasi parti liderlerine çağrısını bir kez daha yineleyen Başbakan Davutoğlu, şu görüşleri paylaştı:

"Yarın Cuma namazından sonra Sayın Bahçeli böyle dediği için ama her hangi bir vakitte de oturup konuşmaya hazırım. Yeter ki Türkiye Büyük Millet Meclisi içinde bir çözüm bulalım. Artık uzun süreli bir koalisyonun imkansızlığı ortaya çıkmıştır. Birbirimizi suçlamak yerine hep beraber heybemizde ne varsa ortaya koyalım. Birlikte bir hükümet kuralım terörle mücadele edilirken o kadar kapsamlı milletin evlatlarının geleceği söz konusu olduğu günlerde birbirimizi yıpratmak son derece seviye anlamında, düşük seviyeli polemiklere girmek yerine, gelin beraberce gövdemizi bu taşın altına koyalım. Hem terörle birlikte mücadele edelim ve halkımıza giderken birbirimizi suçlamadan terörle mücadele etmiş liderler olarak halkımızdan pozitif bir gündemle oy isteyelim. Hem de erken seçime giderken seçim güvenliği bakımından yapılması gereken yasaları da içeren yasaları da içeren bir reform paketi ile gidelim."

(Sürecek)